X-4

43.1K 1.2K 364
                                    

(Medya Sertaç Özdemir)

" Ayy Duha geldi seninki hadi git haykır aşkını." Sude aramızdaki en çatlak karakterdi ve ne zaman Sertaç'ı görse seninki derdi of Allah'ım bu kızın diline düşecek ne yaptım ben sana.
" Saçmalama Sude." Eda'nın çıkışıyla Sude'nin yüzü düşerken tam konuşacakken susmak zorunda kalmışdı.
" Duha hadi bence tam zamanı."

" Eda ben çok heycanlandım galiba yapamıycam evet evet ben yapamam en iyisi aşkımı kalbime gömüp uzaktan seyretmek." Dediğime karşıt bizimkiler gülerken Eda'da gülmüşdü dönüp hepsine ' hı çok komik' bakışı attım ve sırıtışları dahada genişledi.

" Bana bak ya şimdi kalkıp kendi isteğinle gidersin yada ben Sertaç'ı buraya çağırıp zorla söyletirim sana." Eda'yı birazcık tanıyorsam bu dediğini yapacağımdan süphem yokdu.
" Tamam be hemende şey ediyonuz ha."

" Hadi kaldır şu kıçını artık."
Homurdana homurdana yerimden kalktığımda Sertaç'a baktım bizim çaprazımızda kalan masada yayılmış bir şekilde oturuyordu. Şimdi ben gidicem seni seviyorum diyicem oda kalkıp s*ktir git dersee ayyy! Aklımı esir alan bu düşünceyle oturduğum yere koşar adımlarla geri dönüp oturdum. Eda şaşkınca vede bıkkın bir tavırla beni izliyordu Sude ve Dilara'da sırıtmakla meşguldü.
" Kızım ne oldu niye hortlak görmüş gibi geri döndün."

" Ya ben yapamam nasıl söyliyeceğim ya beni terslerse."

" Ya terslerse, ya terslemezse yaşamadan anlıyamazsın değilmi?"

" Korkuyorum."

" Sen şimdi görürsün."
Eda Sertaç'ın olduğu masaya doğru bakıp elini kaldırdı ve tam ağızını açmışdıki ne yapacağını bildiğimden hemen elimi dudaklarına kapadım.

" Ya sen beni bu genç yaşımda kalp krizimi geçirtceksin."
Elimi yavaşca ağızından çektiğimde bağırmıycağından emin olup tekrar yerime oturdum.
" Duha bak kuzum kaç ay oldu yiyip bitirdin kendini çok güzel bir kızsın seni reddetmesi için bir neden göremiyorum. Bence söyle ve kurtul yani terslerse bile en azından denedim dersin ve yoluna bakarsın yani bu kadar büyütme." Dilara beni gazlar nitelikte konuşduğunda sanırım başarmışdı. Haklıydı ya evet evet haklı en azından denedim derim reddedersede etsin yani dünyanın sonu değil ya. Derin bir nefes alıp yavaşca yerimden kalkıp kızlara baktım.

" Tamam gidiyorum ama bakın terslerse keserim sizi."

" Oha ihale gene bize kaldı iyimi." Dilaraya muzipçe gülümseyip arkamı döndüm. Yavaş adımlarla Sertaç'ların masasına yürüyordum attığım her adımda kalp ritimlerimde bir adım atıyordu of midem bulanıyor heyecandan. Mesaya yaklaşık beş adım kaldığında Sertaç'la göz göze geldim Allah'ım öleceğim galiba hayatımda hiç böyle hissetmemişdim. Mavi gözleriyle gözlerimi delip geçen bakışları sesli bir şekilde yutkunmama sebep olurken başımı dikleştirip aniden gelen bir cesaretle masaya ulaşdım Sertaç'ın soğuk ve ifadesiz bakışlarına bıraktım kendimi.

" Şey ben."  Konuşduğumda artık Semih'in bakışlarınıda üzerimde hissedebiliyordum ama aldırış etmedim yani etmemeye çalışdım.
" Ben birşey söyleyeceğimde müsaitmisin acaba?" Hah gerizekalı Duha sosyalmedyadan yazan yavşak amcalara döndün iyice.
Sertaç hala ifadesizce ve derinden bakarken derinden bakmak nasıl oluyor bilmiyorum ama çok garip bakıyor işte biraz daha susaydı kulaklarında sorun olduğunu düşünecektimki
" Söyle." Dedi muhteşem ses tonuyla bir insan nasıl bu kadar karizma olabilirin canlı versiyonu resmen.

" Iıı! Özel." Dediğimde Semih'e baktım. Durumu geç idrak etsede sonunda " Haa bu benim sizi yanlız bıraktığım sahne sanırım o zaman bana müsade." Dedi. Semih masadan uzaklaşınca Sertaçla baş başa kalmışdım resmen midem bulanıyordu bu nasıl bir heyecan şimdi şu o ses de çok heyecanlıydım diyenleri daha iyi anlıyorum of ne saçmalıyorum ben gene. Soğuk bakışlarını tekrar üzerimde hissettiğimde bakışlarımı ona döndürdüm. Bu bakış çok acımasızcaydı ve onun karşısındayken istemsizce korkuyormuş insan şimdi anladım.
" Konuşacakmısın artık?" Dediğinde zorda olsa kendimi toparlayıp ellerimi birbirine kenetledim ve beyazlaşana kadar sıktım derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladım haydi Bismillah...

" Ben şey aslında şey yani söyle."

" Sen ney?"
Of lanet olsun çok zormuş tahminimden kat kat daha zor.
" Ben seni şey."

" Sen beni şey edicen galiba." Oha ne dedi hayır ya lanet olsun. Şimdiden rezil oldun bıravo Duha.

" Hayır ben seni niye şey ediyim yani şey etmek ne anlamda şey ettinki sen ben başka anlamda şey etmişdim ya havalarda bir ısınamadı dimi sürekli bir soğuk bu yaz çok zor geçecekmiş uzmanlar öyle söylüyor duymuşsundur seni...

" Kızım manyakmısın sen ne havası ne uzmanı?"
Allah'ım rezillik adama hava diyorum of şu heyecanım hep çeneme vuruyor ne saçmalıyorum ya ben.

" Ben..." lafımı yarıda kesip o konuşdu.

" Bir daha şey dersen dilini keserim." Bu söylediği karşısında gözlerim yuvalarından fışkırırcasına açıldığında hiçte şaka yapar gibi bir hali yokdu.

FIRÇA İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin