FIRÇA İZİ

X-18

( Medya Telefon sapığı )

Telefonu daha sıkı kavrayıp korktuğum soruyu sordum, hadi Bismillah...

• " O adama ne olacak? Öldü mü yoksa? Ya ikimizide hapse atarlarsa? Ben çok korkuyorum, hayatımda karıncayı incitmişliğim yok, ne olur ölmesin."

Ardı ardına sorularımı sorduğumda tüm korkularım gün yüzüne çıkmışdı. Kalbim boğazımda atmaya başladığında yutkundum, mesaj sesi duyulduğunda kilidi açıp okudum.

• " Hayırdır o şerefsizi mi düşünüyorsun? Bu kadar saf olmak zorundamısın? Ben olmasaydım sana yapabileceklerinin farkındamısın? Merak etme onu öldürmeyeceğim, öldürmekten beter edeceğim."

Bu adam tam bir ruh hastasıydı, ne demek
' Öldürmeyeceğim öldürmekten beter edeceğim'
artık beynim eror vermek üzereydi bu kadar aksiyon bünyeye zarar. Aslında biyerde haklılık payı olabilir, evet o olmasaydı adamın bana yapabileceklerini hayal bile etmek istemiyorum ama onu biçaklaması doğrumu?
Yapması gereken onu adalete teslim etmek ama o kendi adeletinde sorguluyor herkezi.

• " Bak bu yaptığın doğru değil, onu polise vermeliydin, ölebilir! Ne olur izin verme ölmesine ben katil olmak istemiyorum."

Mesaj aniden görüldü olduğunda merakla vericeği cevabı bekledim.

• " Ölmeyecek, sadece bunu bil yeter. Kimseye bu durumdan bahsetme, ayrıca sen katil falan değilsin böyle saçma sapan düşünceleri sokma o güzel beynine, bana sağlam lazımsın. Delirmeni istemem."

Bütün yazıdan tek aldığım cümle 'Bana sağlam lazımsın' olmuşdu. Allah'ım bu takıntılı bir manyakdan başka birşey değil, bana sağlam lazımsın derken aklındaki düşünceler neydi acaba of sorsam da rezil olurum.

• " Neden?"

• " Ney neden?"

• " Beni neden kurtarıyorsun? Neden sürekli peşimdesin? Neden mesaj atıyorsun ve en önemlisi benden ne istiyorsun?"

• " Çok soru soruyorsun sorma."

Çık sırı sırıyırsın sırma. Hıh gerizekalı sorucam tabi ne yapmamı bekliyor, hiç birşey yokmuş gibi bu saçma durumu kabullenmemi mi? Ne kadar bu primattan korksamda bana yaptığı şeylere izin veremezdim, o tehlikeli biriydi ve en  arkadaşımada zarar vermişti, bunu göz ardı edemezdim.

• " Sordurtma o zaman."

Dedim ve çaktım golü yolla gelsin beya, arada içime kaçıyor bişeyler idare edin, yada etmeyin alışın bu salak hallerime.

• " İlla dilimi kes diyorsun yani?"

Hayır ya neden attığım goller bana ateş topu gibi geri geliyor. Yaptığı şakamı gerçek mi düşünmüyorum bile şu son bıçaklama olayından beri, neler yapabileceğini az çok öğrenmişdim nede olsa.

• " Kesermisin cidden?"

Hay Allah'ım sorduğum soruya bak keser tabi adam psikopat.

• " Şu hayatta zarar vereceğim son kişi bile değilsin, saçma sapan düşüncelerini bırak artık. Seni yiyecekmişim gibi davranıyorsun."

• " Senden korktuğum için olabilir mi acaba? Gözümün önünde adam bıçakladın ya nasıl düşünmeyeceğim?"

• " Bana bak Duha o adamı öldürmüyorsam senin için, senin için kendinden taviz veren birinden mi korkuyorsun?"

Neler oluyordu, bu çocuk niye böyle güzel konuşuyordu şimdi ve bu cümleleri neden benim hoşuma gidiyordu?
' Unutma o bir telefon sapığı' hıh sanki sadece tekefon sapığı adam manyak be manyak ve benim bu durumdan hoşlanmam salaklıkdan başka birşey değil.

• " Şey benim yatmam lazım yarın okul var iyi geceler."

Bir şekilde konuyu kapatmam lazımdı, yoksa bu konuşma nerelere kadar giderdi bilmek istemiyordum.

• " Biliyorum, o şerefsizi bir daha düşünürsen şu dilini kesme konusunu düşünebilirim haberin olsun, iyi geceler."

Gözlerimi hortlak görmüş gibi açtığımda biliyorum dediğinemi yansam yoksa dilini kesebilirim dediğine mi diye düşündüm. Ah tanrım, kafamdan aşağıya kaynar sular dökülürken camın ucundan tülü hafifçe kaldırıp hala orda olup olmadığına baktım. Kimsenin olmadığını görünce rahat bir nefes alıp banyoya yöneldim. Üzerimi değişdikten sonra sessiz olmaya özen göstererek yatağa girdim. Ne kadar ses çıkarsa o kadar korkuyordum çünki. Allah beni korkmak için yaratmış resmen. Uçan sinekten korkar hale geldim.

💋💋💋💋💋

Sabah uyandığımda başım ağrıdan zonkluyordu. Dün akşam düşünmekten bir türlü uyku girmemişdi gözüme. Elimi başıma götürüp bastırarak azda olsa acısının geçmesini umdum ama ne fayda.
Banyodan çıkdığımda dolabımdan siyah kot pantolonum ile siyah ince kazağımı çıkartıp hemececik üzerime giyindim. Aynaya baktığımda berbat gözüküyordum gerçekten, okulu görmek dahi istemiyordum. Solgun yüzümü ve gözümün altındaki morlukları kapatmak için hafif bir makyaj yapıp odamdan çıktım, salona geçtiğimde Enes yokdu.

Mutfaktan gelen tıkırtılarla oraya yöneldiğimde Eda yine sıtandar kahvaltı hazırlamacasındaydı.
" Pişt."

Eda korkuyla yerinden sıçradığında gülüşüme engel olamadım.

" Ay manyakmısın kızım niye korkutuyorsun?"

Gülüşüm yayılınca dişlerimi göstererek güldüm. Çene kaslarımın gerilmesiyle yüzümü buruşturduğumda başımı tuttum, güldüğümde bile ağırıyor of. Kendimi sandalyeye attığımda Eda'nın sorusunu cevapladım.

" Pişt edince korkutmuş mu oluyorum?"

" Evet korkutmuş oldun bak." Dedi kendini göstererek. Zoraki güldüğümde anlamış olacak ki yine herzamanki dedikoducu teyze sıfatına büründü.

" Ay ne oldu kız sana."

" Başım felaket ağırıyor ya."

" Bana bak sende başka bir haller daha var, dün akşamda beklerken uyuya kaldım. Bütün gün Enes'le uğraşdım, ay yok elma getir, yok kahve yap, canım karpuz çekti, hayır bu mevsimde ne karpuzuysa. Anlıycan hamile karılar gibi aşerdi durdu beyefendi."

Sırıtmaya başladığımda kafama yediğim salatalıkla sayesinde kendime gelip ciddiyetime büründüm.

" Sayi Enes nerde?"

" Ay gitti bana bak sakın gel bizde kal, bu halde eve gitme falan deme ona senide gebertirim bir bebek bakıcılığımız eksikti."

" Kızım sende ne şey çıktın ha çocuk o kadar dayak yemiş ne olur sanki iki baksan sevap kazındın işte ne güzel."

" Yaa! Öylemi Duha hanım."
Elindeki bıçağı her an biyerime saplıycakmış gibi salladığında hemen geri videse taktım.

" Yani şey Eda hanım çokda ciddiye almayın beni şakacıktan şey ediyom."

"  Etme şey mey delirtme beni." Dediğinde ellerimi havaya kaldırıp teslim oldum, benim konuda arada kaynadığından iyi olduğunu düşünüp yemeğimi yedim. Kahvaltıdan sonra masayı toparlayıp okulun yolunu tuttuk.

Bakalım bügün başıma neler gelecek?
Bir adet sapık, bir adet sinir bozucu patron, bir adet Sude, ha birde Doruk gerizekalısı var ondan hiç bahsetmeyelim zaten. Böylede düşününce hayattan nefret etmek için ne çok sebebim varmış be!

Yıldıza tıklamayı unutmayın seviliyorsunuz...