(Medya Sertaç&Duha)
Ayak sesleri git gide yaklaşırken kalp atışlarım fazla adrenaline maruz kalmıştı. Şimdi ne yapacaktım bir elimde fotoğraf makinası bir elimde Derin'in telefonu bu durumu nasıl açıklayacaktım, diye düşündüğüm bu küçücük süre zarfında, aniden fotoğraf makinasını Eda'nın yastığının altına fırlatıp Derin'in telefonuna baktım kahretsin hala mesajlar açıktı. Titreyen ellerim beni dahada zorlarken çabucak mesajlardan çıkıp son anda Eda'nın numarasını tuşladım ve çalmadan sadece aramış görünmesi için hemen kapadım. Umarım konuşma dakikasına bakmayı aklına getirmez diye düşünürken sonunda ayak sesleri durmuş ve kapı aralanmıştı.
Kapı aniden açılınca telefonu doğal gözükmeye çalışarak kulağımda tutmaya devam ettim.
" Duha?" Derin kapıda öfkeli ve bir o kadarda telaşlı bakışlarını üzerime gönderip kaşlarını çatmıştı. Akıllı ol Duha çık şu işin içinden hadi sen yaparsın. "Tamam canım." dediğimde kendimi sakinleştirme çabalarım zorda olsa başarıyı elde edebildiğinde sertçe yutkunup telefonu kulağımdan çektim. Evet şimdi sakın ol ve mantıklı olmaya özen göster.
Ahh
Ben ve mantıklı olmak.
" Derin ne oluyor?" İlk konuşmamda sesim titremediği için kendime yılın oyuncu ödülünü verip ölümüne dans edesim vardı. Yapmadım tabi manyakmıyım?" Onu sen söyleyeceksin, kapıya vuruyorum neden açmıyorsun?"
" Kapımı mı kırdın sen?" dedim konuyu birazda olsa dağıtıp zaman kazanmaya çalışarak.
" Konumuz bu mu yani?" Tabi ben ne kadar salak desemde bu çocuk gayette zeki biriydi. Millet akıllıya hasret biz deliye, gerçi bunlar zaten deli ya hayır anlamadığım hem deli olup hemde bu kadar zeki nasıl oluyorlar? Ah kahretsin yine saçmalama saatim gelmiş.
" Bu tabi kapımı kırdın başka bir konumuz mu var?" Resmen içimden yılın oyuncusu çıkmıştı. Konuyu değişmek en iyi taktik diye düşünüp üzerine gittiğimde sonunda Derin açıklama yapmak için dudaklarını aralamıştı.
" Ya tamam yaptırırız, ne kapıymış be."
" Ah zahmet olacak ama."
Derin gözlerini devirdiğinde aradaki boşluktan yararlanıp kendimi salona atmıştım. Derin'de arkamdan geldiğinde oturmasını söyledim." Birşey içermisin?"
" Kapıyı neden açmadın?" Lanet olası ne kapıymış gerçekten be. Sonunda kaçışımın olmayacağını anladığımda koltuğa oturup ayakta dikilen Derin'e açıklama yapmak için dudaklarımı araladım. Oturmasını söylemiştim ama beni takmamıştı bile hah bende kabahat neden kibarlık yapıyorsam bu keresteye.
" Tam Eda'yı arayacakken Sertaç mesaj attı yanlışlıkla mesaj açılınca görüpte cevap vermemene takılmış olacak ki aradı, sonra sen aynı anda kapıya vurunca Eda'nın odasından tıkırtılar geldi bende oraya yöneldim doğal olarak kapıyada bakamadım. Hepsi bu." Vuhh ne yalan ama, şu nobel alacak kadar iyi olan performansım her zaman olsa keşke.
" Bu mu yani?" Bakışları yemediğini alatır cinsten bakarken yine tereyağı moduna geçip üste çıktım.
" Valla seni inandırmak gibi bir amacım yok." dediğimde telefonunu ona uzatıp.
" Abiciğini ara istersen merak etmesin." Derin şaşkınca beni izlerken biraz daha durduğum taktirde korkudan altıma edecektim. Karşımda Batu'nun katillerinden biri vardı ve ben ona yalanlar savurmakla meşguldüm. Derin telefonu aldığında hızla salondan çıkıp mutfağa geçtim. Ellerimi yumruk yaptığımda hala bulanan mideme bastırıp dolan gözlerimi tavana diktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRÇA İZİ
Teen FictionSevdiği kişinin bir canavar olduğunu bilmeden sevmiş bir kız. Bilmiyorki sevmek onun için hem en güzel şey hemde en kötü. Takıntılı bir erkek, ne kadar takıntılı olabilir ki demeyin psikopatlık derecesinde bir takıntı bu. Sevdiği kıza yaklaşan erke...