X-24

26.7K 934 155
                                    

( Medya Duha )

Telefon sapığından;

Her zaman takıldığım mekandan çıktığımda arabama binip Duha'nın eve sürdüm. Hayatıma girdiği günden beri her akşam yaptığım şey buydu.
Onu takip etmek. Kim olduğumu bilmiyordu, bilmesinide istemiyordum zaten. Arabanın gazına iyice yüklendiğimde onu görmek için yine sabırsızlanıyordum, onu görmediğim her an sanki nefes alamıyordum, her an yine başına birşey gelecek korkusuyla yaşamam ne kadar normaldi bilmiyordum ama tek bildiğim onun saçının teline dahi zarar gelirse yaşıyamıyacağımdı.

Sonunda evin önüne geldiğimde kapişonumu kapatıp, maskemi burnumu üzerine çektim. Arabadan inip kapattığım kapıya yaslandığımda bir süre camını izledim hava çoktan kararmıştı ama ne salonun nede Duha'nın odasının ışığı yanmıyordu. Bu karanlıkda Duha'nın ışıkları yakmamış olma ihtimali çok düşükken aklıma bügün izinli olduğu geldi. Telefonu elime alıp Duha'ya mesaj attım.

• " Evdemisin?"
Bir süre belledikten sonra mesaja cevap gelmeyince gerilmiştim. Whatsapptan çıkıp numarasına tıkladım. Üç kez çalmasına rağmen açılmamıştı. Aklımda en son konuşması canlanırken artık iyiden iyiye telaşlanmıştım. Beni şikayet etmeye gitmiş olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak numarasından çıkıp Akif'i aradım.
Telefon ilk çalışda açılırken hiç uzatmadan konuya girdim.

" Akif Duha'nın telefon sinyaline bak nerde söyle bana acil."

" Tamamdır kardeşim iki dakikaya ararım."
Telefonu kapattığımda derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Şuanda başına birşey geliyor olabilirdi, "Ah ulan iki dakika bırakmaya gelmiyor bu kızı resmen bela çekiyor." Akif daha öncedende alışkın olduğu için şaşırmamıştı. Duha'nın yerini ilk tespit edişi değildi. Rahat on defa yapmıştır daha önce, bu işlerden iyi anlıyordu bende ona sonsuz güvenir ve severdim. Etrafımda güvendiğim nadir insanlardandır. Kimseye güvenmemek gibi bir huyum vardır annemde olsa babamda olsa güvenmem, hoş onlara güvenmemem gayet normal.

Telefonun zil sesi kulaklarıma dolarken açıp kulağıma götürdüm.
" Kardeşim ...kulüp diye bir yerde net adresini mesaj atıyorum."

" Tamam gönder."
dediğimde delirmek üzereydim. Ne işi vardı gece gece kulüplerde, bir gün bu kız yüzünden sinir hastası olacaktım. Akif'ten gelen mesajı açtığımda adrese bakıp aklımdaki bütün küfürleri saydım. "Bara gitmek ne demek göstereceğim ben sana." Sinirle direksiyonu kırmak istercesine yumruklarımı geçirdiğimde arabayı çalıştırıp gaza iyice köklendim.
Önüme geçen arabaları bir bir sollarken asfalt arabadan çıkan motor sesiyle inliyordu. Arkamdan söver gibi çıkan korna seslerine küfürlerimi savururken mekana varmam bir saattimi daha alacaktı. Kırmızı ışık yandığında umursamadan geçtim.

Bir saat sonra adresteki kulübün olduğu caddeye girdiğimde arabayı kenara çekip aşağıya indim. Hızlı adımlarla gecede süzüldüğümde ısrarla çalan korna sesleri doldu kulağıma. Gözlerimi korna seslerinin olduğu yöne çevirdiğimde gördüğüm şeye inanamadım.
Yolun ortasında yürümeye çalışan kişi Duha'ydı. Kaşlarım refleks olarak çatıldığında içimi müthiş bir korku sarmıştı. Hızlıca Duha'ya doğru atıldığımda ilk Duha'ya sonrada üzerine son sürat gelen arabaya baktım. Yolun ortasında ne aradığına bir türlü anlam veremezken hiç düşünmeden ona doğru atıldım. Arabanın çarpmasına nerdeyse bir milim kaldığında Duha'nın üzerine atlayıp son anda ezilmesini engelledim.

İkimizde kaldırımın kenarına düştüğümüzde kafasını arkasından tutup yere çarpmasına son anda engel oldum. Kalbimin hızla çarptığı anlarda tek düşündüğüm onun canının sağlığıydı. Üzerinden kalkıp elimi uzattığımda güzel gözlerini belertip şaşkın yüzüyle yüzüme baktı. Bir süre daha tepkisiz yüzümü incelediğinde, göz devirip kolundan tutuğum gibi nazikçe yerden kaldırdım. Biraz geri çekilip üzerini inceledim birşeyi var mı diye.

FIRÇA İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin