FIRÇA İZİ

X-26

Duha'nın anlatımından;

Başımdaki müthiş ağırıyla gözlerimi açmak zorunda kaldığımda, elimi anında başıma götürüp sıktım.
Beynim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum.
Başımı zorda olda yastıktan kaldırabildiğimde üzerimdeki kıyafetlere baktım.
" Oha ben nasıl geldim buraya?" Kendi kendime sorduğum soruya karşıt etrafıma bakındım. Doğal olarak cevap veren kimse çıkmadığında yorganımı üzerimden itip bacaklarımı yataktan sarkıttım.

Komidinin üzerinde duran çantamdan telefonumu çıkaracağım sırada gözüme bir not kağıdı ilişti. Bırakılma şeklinden görmem için konulduğu belliydi.
Yavaşça kağıda uzandığımda yine aynı el yazısıyla karşılandım.

' Ayılınca ödeyeceğin bedeller hakkında konuşalım.
Zor bir gün olacak dikkatli ol aşkım...'

Küçük kağıt parçası titreyen parmaklarımın arasından yere süzülürken, elimi dudaklarımın üzerine kapattım. Dün akşam ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama bu notu yazan kişinin kim olduğuna adım gibi emindim. Odama kadar girmiş olduğu aklımda canlanırken korkuyla ne yapacağımı şaşırmıştım. Bir süre öylece boş bakışlarımı duvara sabitlediğimde sertçe yutkunup derin bir nefes aldım. Çantamdan telefonumu çıkardığımda saat 13:15 e geliyordu. İkinci şoku geçirmemle ayaklanalmiştim.

" Allah kahretsin okula geç kaldım." Koşar adımlarla odamdan çıktığımda Eda'nın odasına daldım yüz üstü yatakta bir goril edasıyla yatışına ne kadar gülmek istesemde şuan gülmeklik değil ağlamaklık bir haldeydim. Hızlı adımlarla yatağına yürüdüğümde onunda üzerinde dünki kıyefetlerinin olduğunu farkettim.
" Anlaşılan tek sarhoş ben değilim."
Yanına eğildiğimde omuzundan dürtüp seslendim.

" Edaaaaa!" Ev değil bütün bina bağırışım ile inlerken Eda hanım banamısın bile dememişti.

" Kızım kalksana hayatım tehlike altında, valla şuan bile güvende değilim manyak kesin beni öldürecek."
Boşa konuştuğum saniyeler içinde sinirlerim anında tepemde toplanmıştı.

" Görürsün sen şimdi." Koşar adımlarla mutfağa girdiğimde bir sürahi dolusu suyla Eda'nın odasına geri girdim. Yüzümde şeytani bir sırıtış belirince hiç düşünmeden suyun tamamını üzerine boşattım. Eda'nın çığlık sesleri kulaklarıma dolarken sırıtışım yerini kahkahalarıma bırakmıştı.
" Ne oluyor lan." Deyip dikildiğinde beni ve elimdeki sürahiyi görmesiyle kaşlarının çatılması bir olmuştu.

Sonra mı? Allah kimseyi Eda'nın gazabıyla sınamasın. Beni odasındaki banyoya soktuğunda nefesim kesilene kadar suyun altında tutmuştu. Sonuç; Çığlık kıyamet.

💋💋💋💋💋

" Eda ya birşey yaparsa?"

" Bir dur kuzu ya hemen telaş yapma ayrıca sana zarar vereceğini sanmıyorum."

" Adam manyağın teki odama kadar girmiş, bariz tehdit mesajı bırakmış, nasıl telaşlanmayacağım?"
Mutfakta yemeğimizi yerken Eda'ya herşeyi anlatmıştım ama ilk defa şaşırmamış ve büyük bir olgunlukla karşılaşmıştı. Bu durumu ne kadar garipsesemde ses etmemiştim. Konu üzerindeki tartışmalarımızın son bulmayacağını anladığımızda yemeğimizi yiyip kafenin yolunu tuttuk. Okul saati çoktan geçtiğinden bügünlük mecburen sadece işle yetinecektik. Hoş bu benim için çok iyi birşey ama finallerde başıma gelecekleri düşündükçe okula gitmemek gibi bir ihtimalim kalmıyor.

" Eda ben çok korkuyorum."
Dediğimde Eda'nında benden farksız bir hali yoktu ama yine her zamanki gibi umursamaz gözükerek korkularını örtbas ediyordu ve doğruyu söylemek gerekirse başarıyorduda, birde ben yapabilsem şu şeyi.