Sevdiği kişinin bir canavar olduğunu bilmeden sevmiş bir kız.
Bilmiyorki sevmek onun için hem en güzel şey hemde en kötü.
Takıntılı bir erkek, ne kadar takıntılı olabilir ki demeyin psikopatlık derecesinde bir takıntı bu.
Sevdiği kıza yaklaşan erke...
Zorda olsa seçebildiğim sarışın olan çocuk üstüme gelmeye başladığında tam önümde durup sırıttı. " Demek sürtük değilsin." Dedi üstümü süzerek. Sonrada göz devirdi senin o gözlerini yerinden çıkarırım be pis herif.
" Diyilim." Dedim kuyruğu dik turmaya çalışarak ama korkudan öldüğüm her halimden belliydi.
" Kanıtlasana?" Dedi ne biçim soru bu nesini kanıtlayacağım. Düşündüm mantıklı bir cevap vermem lazımda ah! korkuyorum. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum.
" Ne oldu susdun? Az önce konuşuyordun yoksa öylemisin evet kabul et öylesin." " Sana bir teklif." Dedi baş parmağını yanağına yapıştırıp profesör edasıyla. Sessizliğimi koruyup diyeceği şeyi bekledim. Soğuktan bütün vucudum titriyor dişlerim birbirini çarpıp duyuyordu. Gözlerim kararmaya başlasada bayılmak şuan yapıcağım son şey olmalıydı başımı sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalışdım.
Primat tekrar konuşunca yüzüne bakmak zorunda kaldım. " Bu akşam seninle biraz eğlenelim bende arabamın camını kırdığını unutayım ha nasıl teklif güzel dimi?" Adamın konuşduğu her kelimeyi şaşkınlıkla dinlerken sinirlerim alt üst olmuşdu pislik herifler hepiniz aynısınız değilmi?
" Sen beni ne sanıyorsun be camın parasını öderim olur biter çık önümden yoksa bağırırım." Çocuk kahkahalarla gülürken kaşlarımı çatıp yüzüne tokatı yapıştırdım. Kahkahası anında kesilince elini yanağına koydu hayretle bir bana birde elime baktı neye şaşırdınki bunun on mislini hak ediyorsun pis herif. " Seni s*kerim lan kime tokat atıyorsun?" Dediğinde cidden çok sinirli gözüküyordu ve ben korkuyordum diğer çocukda hayretle bizi izliyordu ve hiçbirşey yapmıyordu. Yüzüme yediğim tokatla zaten bitkin olan vucudum acıyla yere serilirken istemsizce uydum yığılan bedenime. Gözlerim artık güçlükle açık duruyordu. Çocuk kemerini çıkardığında üzerime yürüdü ve elini kaldırdı bu defa gözlerimi sıkıca yumup birazdan çekiceğim acıyı düşünmeye başladım.
Bir arabanın motor sesi sokağı inletirken gözlerimi hala açmaya cesaretim yokdu araba sesi tam önümüzde kesildiğinde gözlerimi hafifçe araladım iki kişi indi ama gözlerimi delen arabanın farından kim olduklarını göremedim tek seçebildiğim ikisinin elindede beyzbol sopası olduğuydu ve ondan sonrası bana saldıran adamların acı çığlıkları. Üzerime boşalan yağmura aldırmadan gözlerimi istemsizce yine kapadım. Bedenim yerden havalandığında birinin kucağındaydım ama kim olduğuna bakamıyordum gözümü açacak halim yokdu. Burnuma dolan sigarayla karışık erkeksi keskin parfüm kokusuna teslim ettim kendimi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💋💋💋💋💋
Başımda hissettiğim müthiş ağırıyla gözlerimi araladığımda acıyla ağızımdan kısa bir inilti çıkdı. Zorda olsa kafamı yastıktan kaldırıp etrafa baktım odamdaydım. Nasıl yani? Dün rüya görmüş olamam değilmi? Üzerimdeki yorgandan kurtulup odamdan çıkıp salona geçtim. Eda salondaki koltukda uyuya kalmışdı onu gördüğümde rahat bir nefes verdim. Yanına gittiğimde hafifçe dürtüp " Eda... Eda" ikinci seslenişimde gözlerini araladığında hemen kendini toparlayıp kısık sesiyle konuşdu. Gözlerinin altı mosmor olmuş muhtemelen ağlamışdı ama neden?
" Kuzum iyimisin?" Dediğinde yüzümü defalarca öpüp okşadı. " Eda ben nasıl geldim buraya?" " Bir çocuk getirdi seni kim olduğunu bilmiyorum perişan gözüküyordun seni çok merak ettim bir daha böyle birşey yapma sakın Duha sakın." Dediğinde sıkıca birbirimize sarıldık canım kardeşim benim nasıl korkmuş kıyamam. " Çok korktum Eda başıma gelenleri bir bilsen."
" Ah kuzum değermi bir herif için bütün bunlara ne dedi sanada bu hale geldin Allah aşkına patlatıcam kafasını o serefsizin." Edaya burukça gülümseyip ortadaki sehpaya oturdum. Ellerimi birbirine kenetleyip bakışlarımı yere düşürdüm. " Hiç birşey söylemedi."
" Bana yalan söyleme Duha nasıl bu hale geldin o zaman?"
" Eda ben ona seni seviyorum dediğimde bana öyle bir baktıki kalkıp sövseydi içim bu kadar acımazdı bana şeymişim gibi baktı birde 'Ee! Yani' dedi bana. Çok üzgünüm Eda çok pişmanım."
" Kuzum benim gel buraya." Dediğinde iki elini kocaman açıp sefkatle yüzüme baktı. Kendimi kollarına bıraktığımda göz yaşlarım gene süzülmeye başladı. Kendimi tek rahat hissetiğim yer burası kardeşimin kucağı. " Peki dün akşam ne oldu o çocuk kimdi?"
" Dün iki adam bana saldırdı Eda." Dediğimde Eda sinirle kaşlarını çatıp bir hışımla ayağa kalktı. " Se..sen ne diyorsun Duha nasıl saldırdılar?"
" Sakin ol Eda beni dinle sadece."
" Tamam anlat ne oldu?"
" İşte adam bana tokat atınca ben yere yığıldım falan birde çok üşümüşdüm yorgunlukdan gözlerim kapanıyordu tam göremedim zaten bir araba geldi iki tane adam indi ellerinde beyzbol sopası vardı tek görebildiğim ve hatırladığım bu sonra uyandığımda burdaydım işte."
" Ah Duha ahh! Değdimi o serefsiz için. Elleri kırılsın o tokat atan itin"
" Eda yeter sende üzme beni artık kapatalım şu konuyu bende dersimi aldım zaten de asıl merak ettiğim beni dün akşam buraya kim getirdi evimi nerden biliyordu nasıl biriydi anlatsana."
" Bilmiyorum esmer bir çocukdu yirmibeşli yaşlarda falandı tam bakamadım zaten o an telaşdan ha birde." Dediğinde Ayağa kalkıp odaya geçti ve elindeki poşetle geri geldi. " Bu ilaçları almış sana içsin dedi. Sen kimsin dedim? Kim olduğumun bir önemi yok sen kuzeninle ilgilen dedi."
" Ne kuzeninlemi? kızım nerden biliyor kuzenim olduğunu?" Eda kaşlarını çattığında oda yeni idrak ediyordu durumu. Elini anlına vurup. " Tabi ya uf akılmı kaldı kızım ben seni öyle görünce. Ne biliyim." Endişeyle iç çektiğimde canım sıkılmışdı kimdi şimdi bunlar.
Heyacan dorukta gizemli adamlar, ilaçlar. Asıl hikayemiz şimdi başlıyor hazırmısınız kafanızdaki soru işaretlerini çözmeye...?
