ÖLÜM...
Sertaç birazdan patlayacak bir bomba sakinliğinde Enes'e yaklaşıp sordu. Adam ilk defa sakin ama bu defa daha korkutucu.
" Ne dedin sen?"
Dedi ses tonu gayet yumuşak ama iğneleyiciydi, yada buna bıçaklayıcı mı desek bilemedim?" Bağa mı dedi lan?" Enes Semih'e gülerek sorduğunda Sertaç ani bir hareketle yerinden kalkıp Enes'in yüzüne yumruğu geçirdi. Enes'in dudağından akan kan daha yer çekimiyle mücadele vermemişken, Sertaç ikinci yumruğunu geçirdi yüzüne. Tam üçüncüye hazırlanıyorduki üzerimdeki şoku atıp koluna yapıştım.
" Sertaç kendine gel napıyorsun?"
" Bırak öldüreceğim bu iti."
" Sevmek suçsa s*k beni pikaçu." Allah belanı vermesin ya nasıl bir sarhoş kafasıdır bu.
Yüzümü buruşturduğumda bakışlarım Sertaç'a döndü.
" Çok mu istiyorsun?"
" Ya ben burdayım burdaaaa!" Diyerek haykırdığımda Enes salakça bakışlarını gönderirken Sertaç ölümcül bakışlarını savurmakla meşguldü.
" Bende burdayım a*ık ya bir kahve etmediniz, ne biçim çiftsiniz lan siz. Çift demişken ayakkabımın teki nerde lan." Bakışlar Semih'in konuşmasıyla ona dönerken ayağındaki ayakkabılara baktım. Hayır garip olan iki ayakkabısıda ayağındaydı. Elimi anlıma hızla çarptığımda hangisiyle uğraşacağımı şaşırmış durumdaydım.
" Semih Allah aşkına ikiside ayağında sus."
Gözlerini bir kaç kez kırpıştırdığında ayaklarına iyice odaklanıp bir kahkaha patlattı." He lan herşey yerli yerinde ama bir eksiklik var çözemiyim."
" Beynin yerinde değil sığır beynin." Sertaç'ın öfkeyle tıslamasından sonra bakışlar bu defa ona yönelmişti. Ben heran ağlamak üzere olan bir yüz ifadesi takınırken tavana bakıp ellerimi semaya açtım.
" Allah'ım ben bunları hak edecek ne yaptım?"
" Duha?" Enes elini yanağıma götürdüğünde yeni doğmuş çocuğuna bakan baba gibi bakıyordu yüzüme.
" Senmisin?" Ben tam cevap vermek için ağızımı aralamıştımki bilin bakalım kim böldü.
" O elini kırıp g*tüne sokarım senin. Ulan seni öldürmemem için tek bir sebep söyle?"
" Ben gayım."
" Ne?"
" Bir sebep söyle dedin bende dedim işte."
" Türkiye böyle sarhoş görmedi rezil." Elimle Enes'in omzuna geçirdiğimde Sertaç'ı kolundan tutup üzerinden çekmeye çalıştım.
" Olum s*kerim seni bak kimin kızkardeşini seviyorsun la sen. Olum sana yemin olsun meydanda cansız bedenini sallandırırım." Dedi ve tam yumruğunu sıkmış ve Enes'in yüzüne indirmeye hazırlanıyorduki, yumruk yaptığı elini onunkinin yanında ufacık kalan elimle tutum. Bakışları anında yüzüme dönerken bir anlık öfkesinin arasında farklı bir duygu görür olmuştum. Bu o kadar saliselik birşeydiki bir süre sonra halüsinasyon gördüğümü düşünmeye başlamıştım.
" Yapma lütfen bak sarhoş ne dediğini bilmiyor. Ayılınca konuşursun tamam mı lütfen?"
Nefesini sinirle dışarıya verdiğinde Enes'e son kez ölümcül bakışlarını gönderip ayağa kalktı. Bu sırada sinirle elimi ittirdiğinide unutmayalım. Bozulmadım desem yalan olur ama şuan mesele ben değilim, mesele can kurtarmak." Bu bir ayılsın o zaman beni yine durdurmaya kalkarsan senide yakarım duydun mu beni?"
Bu cümle karşısında gözlerimi devirirken oflayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRÇA İZİ
Teen FictionSevdiği kişinin bir canavar olduğunu bilmeden sevmiş bir kız. Bilmiyorki sevmek onun için hem en güzel şey hemde en kötü. Takıntılı bir erkek, ne kadar takıntılı olabilir ki demeyin psikopatlık derecesinde bir takıntı bu. Sevdiği kıza yaklaşan erke...