X-35 'NEFRET'

21.5K 699 213
                                    

'Mavilikleri normal değildi, deli gibi bakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Mavilikleri normal değildi, deli gibi bakıyordu. Öldürmek ister gibi, gözleriyle boğar gibi.'
( Bölüm 36 dan alıntı. )

" Tamam kuzu şaka yapıyorum söz ona çok iyi bakıcam." dediğinde pamuğu yere bırakıp kollarını boynuma sardı. Sıkıca sarıldığımızda hem pamuktan ayrılmak üzüyordu, hemde Eda'dan. Bana pamuğu Enes doğum günümde almıştı. Küçükken hiç oyuncağım olmadığından onu tek oyuncağım ilan etmiştim ve bendeki yeri çok arıydı hatta bir sır veriyim arada onunla dertleştiğimde oldu.

Eda'yı omuzlarından tutuğumda geri çekilip yüzüne baktım.
" Eda ben gidene kadar kimse gittiğimi bilmeyecek, hatta gittikten sonrada bilmeyecek özellikle Sertaç ve adamları öğrenirse biterim. Bilmiyorum diyeceksin odasına gittiğimde yoktu bavullarını alıp çıkmış. Enes'ede gidince haber vermeyi düşünüyorum ama detay vermeyeceğim sende verme olur mu?"

" Tamam kuzum sen nasıl istiyorsan öyle olacak."

Bavulları yangın merdivenine taşıdığımızda çok ağır olmamaları büyük avantajdı. Biletimi Eda gelmeden önce aldığım için son iki saatim vardı. Her ihtimale karşı bir saat kala orda olmam daha iyi olacaktı.

" Bir dakika bekle." dediğinde koşar adımlarla odasına gidip bir kaç dakikanın ardından yanıma gelmişti.

" Bunu al." Elindeki telefonu bana uzattığında kaşlarımı çatıp sordum.

" Nerden çıktı bu? Kaç bin liralık telefon bu nasıl aldın bunu?" Eda sorularım karşısında gözlerini devirip cevapladı.

" Uzun hikaye sonra anlatırım şimdi şu Derin şerefsizi anlamadan git hadi." Fazla vaktim olmadığından mecburen telefonu alıp yangın merdivenine açılan kapıdan çıktım. Bavulları da peşimden aldığımda Eda aşağıya kadar bana yardım etmişti.

Ve vedalaşma zamanı...

En nefret ettiğim...

Eda'nın yanaklarını ıslatan göz yaşları banada bulaşınca bağıra bağıra ağlamak istemiştim.
Eda'ya son kez sıkıca sarıldığımda geri çekilip beni bekleyen taksiye yöneldim. Bavulları bagaja koyduğumda arka kapıyı açıp oturdum. Doğduğumdan beri Eda'dan ilk defa ayrılacaktım dolayısıyla yaşadığım acı anlatılır cinsten değildi. Taksi sonunda hareket ettiğinde elimi kaldırıp kendimi gülümsemeye zorladım.

Eda'da benden farklı sayılmazdı, kendini gülmek için zorladığı her halinden belliydi. Araba hızını arttırdığında Eda'nın bedeni yavaşça kaybolmuştu.
Önüme döndüğümde ellerimi birbirine kenetleyip kimsesizliğim bir kez daha vurdum kalbime.
Artık tamamen kimsesizdim...
Geçen yarım saatin ardından taksi durmuştu.
Taksinin ücretini ödediğimde aşağıya inip bavullarımıda alıp otobüsümün olduğu tarafa yol aldım. Otobüsün kalkmasına daha bir saat vardı.

Bavullarımı bagaja yerleştirdiğimde kenardaki banklardan birine oturup Eda'nın verdiği telefona kendi kartımı taktım. Telefon bir süre sonra açılırken mesajlar ve aramalar ardı ardına sıralanmıştı. Son aramalara girdiğimde Eda, Enes ve Sertaç'ın aramış olduğunu gördüm. Sinir hücrelim onun adını görünce tepemde yerini almıştı bile. Bütün bunlar onun yüzündendi.

FIRÇA İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin