Sevdiği kişinin bir canavar olduğunu bilmeden sevmiş bir kız.
Bilmiyorki sevmek onun için hem en güzel şey hemde en kötü.
Takıntılı bir erkek, ne kadar takıntılı olabilir ki demeyin psikopatlık derecesinde bir takıntı bu.
Sevdiği kıza yaklaşan erke...
Hatırlatma; " Gelip her gece seni hayal ettiğim yer burası. Şimdi hayalimi hayal ettiğim yerdeyiz." Dediğinde gözlerim ağır çekimdeymişçesine açıldı. Gözleri büyük bir tutkuyla bakarken nefesim kesilmişti.
Kalp atışlarım göğüs kafesimi delip geçecek gibi atarken, nabzımda onunla birlik olmuş delirmiş gibi atıyordu. Öyle bakma be pikaçu. Sana kapılamam. Hayır yapamam bu salaklığı bir defa daha yapamam. Kendime olan açıklamam son bulduğunda hislerimi dizginlemeye çalışarak dudaklarımı araladım. Manzaranın yansıması yüzünde muhteşem bir gölge bırakırken hislerime nasıl engel olabilirdim diye düşündüm.
" Ne düşünüyorsun?" Hah başka soru yokmuydu soracak. Sanane ne düşündüğümden be. Burda kendimle münakaşa halindeyim izin ver iki dakika ama yok illa her işe burnunu sokacak. Düşüncelerime bile sahip olmak istiyordu. Şu gözler olmasa herşey daha kolay olacaktı sanki ama lanet mavilikleri her seferinde beni alıp hışınlı dalgasında boğuyordu.
" Hiç." Yalanıma inanmasada sormaması için içimden dualar yağdırırken gözlerini kısıp duygularımı anlamak için çabaladığını belli ediyordu.
" Biliyorum çok yakışıklıyım ama biraz daha böyle bakarsan niyetini başka yerlere çekeceğim." Kaşlarım aniden çatılırken dudaklarımda dalgayla karışık bir gülümseme takındım.
" Sen ciddimisin?" Tek kaşını kaldırdığında gözlerini yorgunca açıp kapadı.
" Beni ne zaman şaka yaparken gördün." Dudaklarımı büzdüğümde havaya bakıp biraz düşündüm evet onu hiç bir zaman şaka yaparken görmemiştim. Hatta onu şaka yapmakla aynı cümlede kullanmam bile sırıtmama neden oluyordu.
" Evet görmedim."
" Ee o zaman."
" Hoşgeldin egocum nerelerdeydin ya özlettin kendini." dediğimde dişlerini gösterip güldü. Gülüşü neden bu kadar güzeldi, yada neden bana bu kadar güzel geliyordu? Belkide sürekli ciddi bir insan olduğu için gülünce garip geliyordur.
" Özledin demek." Muzipçe sırıttığında elini saçlarıma götürüp okşamaya başladı. Ne! Okşamaya mı başladı? Gözlerimi pörtleterek yüzüne baktığımda kalbimi zor zaptediyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" hıı şey özledim mi dedim ben?" Sırıtışı bütün yüzüne yayılırken çeneme binlerce kez lanet ettim. Neyini özledin be gerizekalısın Duha adama özledim dedin. Salaksın...
" Hıı öyle dedin."
" Yani şimdi ben öyle şey etmedim, özledim derken özlemekten değil yani özlemek öyle lafın gelişi şey oldu ayyh! havalarda ısınıyor yavaştan çok seviyorum ben bahar havası sen."
" Ben sonbahar severim." dediğinde bir anlık şoke tavrımla öylece kalakaldım. O soruyu ben kaçmak için sormuştum. Sonbahar mı? Yüzümü buruşturmadan edemezken. Derince nefes aldım.
