-' Vazgeçmeden git.'
-' Yani beni bırakıyormusun?'
-' Evet git diyorum sana hadi.'
Yol boyunca bir türlü aklımdan çıkmayan konuşmamız hala beynimde yankılanıyordu.
Beni bırakmıştı, sevinmem gerekmezmiydi? Bütün olanlar artık bünyemi altüst etmeye yetiyordu.
Araba durduğunda etrafıma baktım evimi gördüğüme bu kadar sevineceğimi söyleselerdi inanmazdım.Eskiden beri hiç sakin bir hayatım olmamıştı, hep kendi halinde sessiz sakince yaşayan ailelere özenmiştim. Acaba aile olmak nasıl bir duygudur?
Kapımın açılmasıyla birlikte içriye dolan serin rüzgar düşüncelerimi bölmeye yeterken Derin geldiğimizi belirten bir bakış atıp yüzüme baktı. O da perişan olduğumun farkındaydı. Ahh acaba yüzüm nasıl gözüküyordur, kesin ağlamaktan canavara dönmüşümdür.Uzun bir bekleyişin ardından kendimi zorda olsa arabadan indirebilmiştim. Ayaklarım hareket ediyordu ama beynim sanki durmuş gibiydi.
Derin'e baktığımda bana sıcak bir gülümsemeyle baktı bense ifadesiz yüz hatlarımı korumakla meşguldüm. Sanki somurtsam şuracıkta ağlamaktan bayılacaktım yada gülsem son gülüşüm olacaktı. Bana bütün bunları hissetmek zorunda bırakan adamdan nefret ediyordum.Derin'e iyi akşamlar diyip binanın giriş kapısına yöneldiğimde arkamdan gelen ayak sesleriyle durup sesin geldiği yöne döndüm.
" Derin nereye?"
" Valla abinin kesin emri var kapının dibinden bir saniye bile ayrılamam."
Dudağımın kenarı benden istemsiz kıvrıldığında dalga geçer bir tonda konuştum." Saçmalama öyle birşey olmayacak tabiyki."
Derin ellerini havaya kaldırdığında ' yapıcak birşey yok' bakışlarını gönderip binanın kapısını açtığında girmem için beni bekledi. Ben şaşkınlıkla onu izlerken ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordum ama şuanki yüz ifadesi dünyanın en ciddi yüz ifadesi ödülüne sahip olabilecek kapasitedeydi." Ne yani bütün akşam kapımda mı dikileceksin?" Dudağımın kenarı dalgayla kıvrıldığında ' de hadi git ordan' bakışlarımı yüzüne gönderdim.
" Duha abiyi artık az çok tanıdığını sanıyorum. Onun lafını çiğnemenin bedelinin nasıl olacağınıda biliyorsundur. O yüzden lütfen beni zorlama."
Adama bak ya bu nasıl bırakmak ev hapsi gibi. Allah'ım sen aklıma mukayyet ol yarabbim.
" Gel Derin gel! Ev hapsimize hoşbulduk." Dediğimde Derin'in hala tuttuğu kapıdan içeriye geçip merdivenlere yöneldim. Göz ucuyla asansöre baktığımda ' Şuan seninde yaratacağın adrenalini kalbi kaldırmaz.' diyen iç sesime hak verip merdivenleri tırmanmaya devam ettim, tabi Derin'de beni takipteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRÇA İZİ
Teen FictionSevdiği kişinin bir canavar olduğunu bilmeden sevmiş bir kız. Bilmiyorki sevmek onun için hem en güzel şey hemde en kötü. Takıntılı bir erkek, ne kadar takıntılı olabilir ki demeyin psikopatlık derecesinde bir takıntı bu. Sevdiği kıza yaklaşan erke...