14. Bölüm

20.3K 1K 61
                                    

"Hassiktir"

" Efendim canım bir şey mi dedin?"

Liya konuşuyordu ama Mirhan' ın onu dinleyecek hali yoktu. Aklı fikri hatta her şeyi karşıdan ona doğru gelen Zümrüt' ün üzerindeydi. Bu neydi! Bu nasıl bir kıyafetti? Ve ayrıca ne demişti bu gevşek herif, Zümrüt' e mi göz dikmişti yoksa Mirhan mı yanlış anladı. O tarafta başka afette yok ki. Lanet olsun.

" Ya o gözlerini hemen o kızın üzerinden çekersin, ya da ben çekip çıkarırım ha Murat."

Murat' ın hala Zümrüt' e bakarak sırıtması onu iyice içinden çıkılmayacak bir duruma getirdi. Şurada bu adamı azıcık boğazlasa hiç fena olmazdı mesela. Şerefsiz herif hâlâ bakıyordu, adam uyarıyı tınlamamıştı bile.

" Bana bak..."

" Abi" diye araya giren Zümrüt' e çevirdi sinirden kızardığına emin olduğu gözlerini. Abiler götürsün seni Zümrüt

" Abi mi? " diye atıldı Liya.

" Dostum bu güzel bayan kim? Yanlış bilmiyorsam sadece 2 erkek kardeşin var." Çok zekiydi ya, maşallah parçalardan akıyor.

" Öz kardeşim değil ama evimizin kızı Zümrüt." Dedi istemeyerek. Ne diyebilirdi ki başka.

Murat hâlâ o herkesi etkileyebileceğini sandığı iğrenç gülümsemesiyle Zümrüt' e döndü. Gerçi Mirhan ondan etkilenmeyen kimseyi görmemişti şimdiye kadar ama Zümrüt bunları yemezdi herhalde. Adamın bir kere tipinden ne mal olduğu belliydi.

Ya etkilenirse?

Kesinlikle saçmalıyordu, acilen kendine gelmesi gerekiyordu. Zümrüt' tü o, kardeşi. Ne yapıyordu o gevşek herif. Elini mi tuttu o? Mirhan kırmaz mıydı o eli? Kıvırıp kıvırıp ona sokmaz mıydı?

" Kapıdan girdiğinizden beri solandaki tüm kadınlar yanınızda sönük kaldı. Muhteşem göründüğünüzü söylemem gerek. Bu arada ben Murat, Mirhan' ın arkadaşı ayrıca iş ortağıyım."

Arkadaş?

Muhteşem görünmek!!!

Taş yok muydu taş? Ya da silahı neredeydi, katil olacaktı.

Liya, " Merhaba hayatım bende Liya, bu yakışıklının çok yakın bir arkadaşıyım" deyip üstüne Zümrüt' e göz kırptığında sinirle soludu. Bunları sayıyla mı vermişlerdi. Ah Zümrüt ah, sana bu kıyafetin hesabını sormaz mıydı?

" İzninizle, partnerim geldiğine göre gecenin ilk dansını yapmam gerek. Hadi Zümrüt. "

O küçücük ellerinden tutup piste sürükledi kendiyle. Tabi hanımefendi güzel olacağım diye - artık daha ne kadar olabilirse- giymiş yüksek topukluları, elbise deseniz... Kesin elinde kalacaktı bu kız.

Mirhan kendisiyle sürüklediği Zümrüt ile birlikte pistin ortasına gelince avucundaki eli daha sıkı tutup kendine çevirdi ve bir kolunu onun ince ve lanet olsun ki açık beline sarıp kendine çekti. " Bu halin ne Zümrüt!? Ben sana demedim mi kapalı giyin diye. Ne bu elbisenin hali lan." dedi dişlerini sıkarak.

Zümrüt ondan korkmasa gülecekti ama tuttu kendini, bunun yerine masum masum yüzüne baktı. " Ama abi sen bana kolları ve kendisi uzun olan bir elbise al dedin. Bunun kolları da uzun etekleri de, daha ne olsun. Sözünden çıkmadım işte."

Çıkmamışmış. Hah. Seni küçük şeytan, seni.

Mirhan biraz olsun sakinleşmek için derin bir nefes çekip gözlerini onun yeşil boncuk gözlerinden çekti ve salona bir göz attı. Atmaz olaydı. Çoğu erkeğin gözü Zümrüt' ün üzerindeydi. Gözü ileride elinde içki bardağıyla ve yüzünde anlamını çok iyi bildiği sırıtışıyla onlara bakan Murat' a takıldı. O adiyi Zümrüt' ten uzak tutması gerekiyordu ama nasıl? Bu kadar yoğunken nasıl yapacaktı bunu? Sinirinden hiçbir şeyi mantıklı düşünemiyordu şuan.

Küçük Şeytan (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin