Sorduğu soru ile eş zamanlı olarak annesinin bakışlarındaki bulutlanma ve başını önüne eğmesi Zümrüt için yeterliydi. Korktuğu başına geliyordu işte, annesinin böyle üzgün olması elinden bir şey gelmediğini gösterirdi. Peki ya babası, abileri ve en önemlisi kocası buna karşı gelemez miydi? Ya karşı gelemezlerse, ya o kız gerçekten bu konağa üzerine kuma olarak gelirse, ya Mirhan zamanla onu da severse. Gözünün önüne gelen sahneler her an Zümrüt' e ikinci bir baygınlık geçirtebilirdi. Ne olursa olsun asla bu kızın konağa gelmesine izin veremezdi. Asla." Anne olmaz, gönderin o kızı ne olur. Konuş babamla, göndersin o kızı istemiyorum. Ben Mirhan' ı çok seviyorum paylaşamam, böyle bir şeyi kaldıramam ne olur konuş babamla karşı çıksın, geri göndersinler kızı."
*
*
*
*
*İki kardeş farklı duygularla ama en çokta hüzün ağırlıklı bakışlarla Mardin manzarasını izliyorlardı. Verilecek karar iki kişinin de hayatını etkiliyordu.
" Karar verdin mi?"
Önce derin bir iç çekiş ardından da iki kişinin hayatını belki de ölene kadar değiştirecek o karar döküldü dudaklardan.
" Sanırım evlenmeyi kabul etmek zorundayım. Eğer bunu yapmazsam hiç iyi şeyler olmayacak." Tekrar alınan derin bir nefes daha, "Babamla konuşmadan önce Zümrüt ile konuşmak istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Şeytan (Tamamlandı)
Ficción GeneralHayatın ondan çaldıkları kadar verdikleri ile de yetinmeyi öğrenen, biraz deli, çokça zeki, yeri geldi mi çatlağın teki...Küçük bir şeytan işte.