Özel Bölüm~ 100k

15K 853 104
                                    

Ben geldiiiiiim, çok tutmayayım direk okumaya başlayın, bölüm sonunda görüşmek üzere 🙋

*******************************

Zümrüt karanlık odada gözlerini açıp birkaç kez yutkundu. Baş ucunda duran telefonuna uzanıp baktığında saatin daha 4 olduğunu gördü. Sabah olmasına çok vardı ama Zümrüt' ün biraz olsun sabrı kalmamıştı. Elleri artık belli olan şiş karnında gezinirken başını diğer tarafa çevirip deliksiz uyuyan kocasına baktı. İstanbul' dan döneli sadece bir gün olmuştu.

" Mirhaan, Mirhan uyaaan. Kime diyorum ben." Kocasının değil uyanmak en küçük bir tepki bile vermediğini gördüğünde yatakta doğruldu, ellerini şiş karnında birleştirdi.

" Hazır mısın bebeğim? Baba uyanmıyor, uyanıp bize istediğimizi vermesi gerek, çok kıpırdama olur mu?" Bakışları tekrar uyuyan kocasına döndüğünde yüzünde şeytani bir gülümseme oluştu. Boğazını temizleyip ses ayarını yaptı.

" A a, bir iki, bir iki, ıhhım. Aaaaaa Mirhan kalk çabuk suyum geldi çocuk geliyor, ayy çocuğumu tek başıma mı doğuracaktım ben yarabbim. Kalksana be adam. Çocuk geldi çocuuuuuk."

Daha dün İstanbul' da büyük bir ortaklığa imza atıp evine dönen Mirhan hâlâ yorgunluğunu üzerinden atamamıştı. Karısının sesi ile yüz üstü yattığı yatak kenarından adeta havaya fırladı. Fırladığı gibi de zeminle buluştu, Allah tan karısının ayakları üşümesin diye odada tek bir çıplak zemin bırakmamışlardı.

" Hani nerde, çıktı mı?"

Zümrüt' ün çok az olan sabrıda giderek azalıyordu, hamile bir kadında sabır aramak zaten saçmalıktı, hele ki Zümrüt' te. Karnında olan ellerini belinde birleştirip yatakta diz üstü kalktı.
" Çıktı çıktı, hatta bak kapıdan çıkan da o." diyerek kapıyı işaret etti.

Şaşkınlığını üzerinden atamayan Mirhan ise önce kapalı kapıya bakmış, karısının kendisiyle dalga geçtiğini sonunda anlayınca düştüğü yerden kalkarak yatağa oturdu. Duvardaki saatten saatin daha sabaha karşı 4 olduğunu gördüğünde koca adam neredeyse ağlayacaktı. Deli gibi aşık olduğu karısı diğer hiçbir hamilelik belirtisini göstermeyip tüm haklarını aşermede kullanıyordu.

" Ne oldu güzelim, bir yerin ağrımıyor ya." Yumuşacık çıkmıştı sesi, karısı istesin Mısır' a gidip ona mısır bile alırdı. Hamileydi sonuçta, can taşıyordu, canlarını taşıyordu.

Zümrüt dizlerinin üzerinden kocasına yaklaşıp tekrar yatakta oturdu ve dudaklarını büzerek baktı kocasına. Bu hareketi
'İsteğime hazır ol' demekti. "Bizim canımız pamuk şeker çekti, gidip alsana ama hemen al. Şimdi git."

Mirhan' ın bakışları tekrar duvar saatine dönüp yine hamilelikten yüzü al al olmuş güzel karısını buldu. " Güzelim, istediğin pamuk şeker olsun ama ben gecenin bu saatinde pamuk şekeri nereden bulayım sana?" Sonlara doğru sesi giderek kısılmıştı çünkü Zümrüt' ün dolan gözlerini gördüğünde yanlış bir cümle kurduğunu yeni fark etmişti.

Zümrüt kollarını karnına sarıp Mirhan' a sırtını döndü. " Sen bizi artık sevmiyorsun, tabiiii ben kilo aldım böyle yüzüm falan şişti diye beğenmiyorsun sen beni. Gittin İstanbul' a gördün fıstık gibi kızları hemen unuttun beni değil mi? O Leyla' nın da alacağı olsun, sözde göz kulak olacaktı size. Milletin kocası hamile karısına neler alıyor neler, sen bana bir pamuk şekeri çok görüyorsun ya alacağın olsun Mirhan efendi. Alır yavrumu giderim ben."

" Güzelim o nasıl laf öyle, hem sen kilo falan almadın ki. Zaten çok zayıftın hamilelik sana öyle bir güzellik kattı ki zaten kimseyi görmeyen gözlerim baktığım her yerde seni arar oldu canımın parçası. İstediğin pamuk şeker olsun, altını üstünü getiririm bu koca şehrin, sen yeter ki iste." Karısının o konuştukça aydınlanan yüzüne birkaç öpücük kondurup kalktı yataktan. "Bak kalkyorum hemen." diyip kalktı yataktan ve üzerine kalın bir hırka ve sehpanın üzerindeki cüzdanını alarak kapıya yöneldi.

Küçük Şeytan (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin