4.Bölüm. "Adres."

45.6K 1.6K 77
                                    


Medya'da Bartu'yu canlandıran kişi var. Hayal gücünüze kalmış ama benim aklımdakine en yakı Cameron. :)


İyi okumalar!


••


|Düzenlendi.|


4.BÖLÜM. "ADRES."


Poyraz Göktuna tam olarak buydu işte. Bir yanı, arsız bir fırtına kadar soğuk; diğer yanı ise bir çocuk kadar masum. İnsanlara genellikle soğuk tarafını gösteriyordu. Bazı mucizevi anlarda-örneğin, şuan-çocuk yanı ortaya çıkıyordu. Bunu neden yaptığını kendimce anlayabiliyordum. Bende böyleydim. Dışarıya karşı bir kalkanım vardı. Ve bunu kaldırmaya da niyetim yoktu açıkçası.


Ama yine de... Bu tarafı daha çok hoşuma gitmişti.


"Biraz daha öyle durursan omleti küle dönüştüreceksin."


Poyraz'ın sesiyle ona doğru baktım. Domatesleri ustaca doğrarken bana kısa bir bakış attı. Kafamı tekrardan tavaya doğru çevirdiğimde omletin küle dönüşmek üzere olduğunu gördüm. Tavayı tutup omleti çevirmeye çalıştım ama pek başarılı olduğum söylenemezdi. Oldukça sıcaktı ve elim yanıyordu. Tam şu anda, annemin bana birkaç genini aktarmasını istiyordum. Oldukça iyi bir aşçıydı.


"Bak," dedi Poyraz usulca yanıma yaklaşırken. "Böyle yapacaksın."


Elleri ellerimin üzerine geldiğinde, kafamı aşağıya indim. Belki şuanda sıcak yanını gösteriyordu, ama buz kesilmiştim. Böyle davranmayı kendime kesmeye öğütledikten sonra, elimi çektim ve yapmasını izledim. Karnımız acıkmıştı ve Poyraz kendinde beklenmeyecek bir şekilde yemek hazırlamayı teklif etmişti. Nazikçe.


Tekrar kendi işine dönerken, arkadaki masaya yaslandım ve bir süre Poyraz'ı izledim. Üzerindeki açık mavi kazaktan bile sıkı bir vücudu olduğu belliydi. Zilin çalması ile birlikte Poyraz elini üzerine sildi ve kapıya doğru ilerledi. Bende eski yerimi alıp işe koyulmuştum.


Kim gelmiş olabilirdi ki? Babası olmasa iyi olurdu. Şu anda son görmek istediğim kişi O'ydu.


"Oo," dedi az önce zili çalmış olduğunu tahmin ettiğim kişi. "Yeni biri demek."


Çocuk yakışıklı sayılırdı. Kahverengi saçları vardı ve gözlerinden bir çocuk gibi parıltı geliyordu. Poyraz'dan biraz kısa benden biraz uzundu. İlk görüşe göre, iyi birine benziyordu. Devamında da öyle olması için dua ettim. "Sadece bir arkadaş, Bartu." dedi Poyraz. Poyraz piç bir şekilde gülümseyerek bana bakıyordu. Adının Bartu olduğunu öğrendiğim çocuk bana elini uzatınca, istemeyerek de olsa elini sıktım.


"Ben Bartu. Poyraz'ın halis muhlis kankası. Ve sende?"


"Derin," dedim kısa kesmeye özen göstererek. Komik birine benziyordu. Gergin havaya birde sessizlik girdi. O süre boyunca birbirimize bakıp durmuştuk. Sonunda Bartu, "Ee, Poyraz... Anlatmayacak mısın bu güzel bayanın neden burada olduğunu?" diye sordu. Poyraz'ın ne cevap vereceğine bakmak için oraya döndüm ve gözlerini devirdiğini fark ettim. Dudaklarını ıslatmadan önce saçlarını düzeltti ve ardından kafasını yana yatırdı. "Derin," diye takdim etti. "Sana söylemiştim ya, mafya babasının kızını döven biri var diye. İşte bu o."

YIKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin