11.Bölüm. "İstek."

25.6K 962 118
                                    

Medya'da Poyraz'ın kardeşi Minel Göktuna ve hazırladığım bir kapak var.

İyi okumalar!

•••

|Düzenlendi.|

11.BÖLÜM. "İSTEK."

"Seni öldürmesini istedi."

Zihnimin derinliklerine, bir kutu göndermiştim. Poyraz'ı daha tanımadan önce, adımlarım büyük bir rahatlıkla o yıkıntı eve giderken. Bunun farkında bile değildim; ama şimdi biliyordum. Ruhum, bedenime söz vermişti. Yıkıntıları daha da yükseğe çıkarmamak adına; söz vermişti. Çünkü ruhum biliyordu: En çok yarayı, acımasızca yargılayıp, gerçekleri öğrenince alıyorduk. Büyük bir kutuya tüm yargıları koyup, sıkıca kilitlemişti. Bir köşeye gömmüştü gizlice; ama unuttuğu bir şey vardı. Ne kadar gizlice olursa olsun; gömdüğü yer benim zihnimdi.

Ve şimdi, o kutu üzerindeki toprağı acımasızca etrafa atıyor, kilitlerini kırıp gün yüzüne çıkıyordu.

"Neden bunu yapmadı?" diye sordum. Neden beni öldürmemişti merak ediyordum. Eğer beni öldürseydi her şey daha farklı olurdu. Belki üzülenler olurdu ama her şey daha iyi olurdu.

Bartu nefesini dışarıya verdi; omuzlarını dikleştirdi. Gözlerini odaklandığı yerden ayırarak bana doğru çevirdi. "Poyraz daha önce kimseyi öldürmedi Derin. Babası bu işin içinde diye Poyraz'da öyle olacak diye bir kaide yok."

"Bu bir cevap değil," dedim soğukkanlılıkla. "Herkes daha önce yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalır. Zorundalık zaten bu değil mi?"

"Poyraz'a göre Akra yüzünden," dedi. Gözlerini uzaklardan alıp bana odakladı. "Bana göre seni kendisine benzettiği için."

Bunu sonra düşünmeyi aklıma not ettikten sonra, "Neden Akra'ya bu kadar önem veriyor?" diye sordum. Bartu farklı bir sormamı bekliyor olmalıydı ki gözlerinde hayal kırıklığı kalıntıları oluştu. Bunu bozuntuya vermemek amacıyla gözlerini benden kaçırdı ve farklı bir noktaya odaklandı.

"Sana Minel'den bahsetti mi?" diye sordu. Sesi cümlenin sonuna gelene kadar gittikçe kısılmıştı.

"Sadece adı geçti," diye cevap verdim. O araba yolculuğunda Minel yüzünden kızgındı, en azından öyle olduğunu söylemişti.

"Bu hayatta önem verdiği tek kişi. Yanlış anlama ama... Poyraz 'birazıcık' zengin biri. Ve aslında babasının parasını harcamaya oldukça karşıdır. Ama söz konusu Minel olunca, sırf istediği olsun diye tüm servetini bir gecede çöpe bile atabilir," dedi. "Annesi öldükten sonra hayatının odak noktası Minel oldu."

"Annesi nasıl öldü?" diyerek lafını kestim. Bunu gerçekten çok merak ediyordum.

"Poyraz bu konu hakkında konuşmaz. Ama bana sadece Minel'i doğururken öldüğünü söyledi," dedi ayağıyla yerde ufak daireler çizerken. Bu konu hakkında daha fazla şey bildiğine bahse girebilirdim. Anlattıklarından fazlası vardı; tedirgin bakışlarından anlayabiliyordum.

"Bunun Akra ile alakası ne?" diye sordum.

Bartu gözlerini yerde daireler çizen ayağından alıp bana kilitledi. "Poyraz'ın küçük çocuklara karşı bir ilgisi var. Minel'in sağlığı yerinde ama hayatı kötü Derin. Gerçekten çok kötü. Poyraz onu o hayattan kurtarmak için her şeyi yapıyor. Ama Akra? Akra'nın sağlığı yerinde değil." Bir şekilde, dikkatimi çekmişti ama hikaye bana çok... boş geliyordu. Bir şeyler eksikti; ama şimdilik inanmaya ve susmaya karar verdim. "Poyraz'da onun hayatının iyi olmasını istiyor. Minel'i o karanlıktan kurtarması çok zor Derin. O da Akra'yı kurtarmak istiyor."

YIKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin