39.Bölüm. "Boşluk."

12.3K 637 67
                                    

PLAYLİST:  Gossling- A Lover’s Spat (Mobilden playlist koyulabiliyor ama koyamadım. İsterseniz açıp, dinleyin.)

İyi okumalarrrr *-*

--

39.BÖLÜM. “BOŞLUK.”

Poyraz, ruh hali nedeniyle oldukça karmaşık biriydi. Onunla tanıştığım ilk andan itibaren bir değişiklik olduğunu fark etmiştim. Dışarısındaki soğuk görüntüsü, insanları ürkütse de, biraz derine indikçe bazı şeyler ortaya çıkıyordu.

Delirmek üzere olduğumu hissediyordum. Kaç haftadır kendini benden soyutlayıp beni düşüncelerimle yalnız bırakıyordu. Sonra, bana ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Kafamda anlamsızca dolaşan binlerce kelime vardı ama onları birleştirip belirli bir şey çıkaramıyordum. Kafamda onlarca boşluk vardı ve ben onların birindeki sığıntıdan ibarettim.

Ama o boşlukları doldurmam gerekiyordu. Ve yanıtlar Poyraz'daydı.

Beni hala dirseklerimden tutmaya devam ediyordu. Dirseklerimi onun kollarından çektim ve etraftakilere baktım. Bartu, Ecmel ve Nil şaşkın bakışlar içinde bizi izliyordu.

“Artık,” dedim sesimi zar zor toplarken. “Bazı şeyleri konuşma vakti geldi.”

“Seninle hiçbir şey konuşmam.” diye inat etti Poyraz. “Hiçbir şeyden anlamayan küçük bir çocuk gibisin. Bazı şeyler saklı kalmalı. Ama bunu anlamayacak kadar safsın.”

Gözüme kestirdiğim koridora bir kez daha göz ucuyla baktım. Poyraz'ın koluna tırnaklarımı geçirdim ve bağırmasını umursamadan koridora doğru yönlendirdim. Diğerleri peşimizden gelirken adımlarımı hızlandırdım ve ilk karşıma çıkan kapıyı açtım. Poyraz'ı odanın içine doğru attım ve kapıyı kilitleyerek anahtarı pantolonumun cebine attım.

“Ne yapıyorsun sen be!” diye bağırdı Poyraz kanayan kolunu tutarken.

“Bana bilgi verene kadar bu odadan çıkmazsın.”

Poyraz odadaki koltuğa oturdu ve kafasını geriye atarak gülümsedi. “Benden tek bir bilgi dahi alamayacaksın. Çünkü bende sana verilecek bir bilgi yok.”

“Biliyor musun?” dedim Poyraz'a doğru ilerlerken. “Bir dediğin bir dediğini tutmuyor. Daha demin bazı şeyler saklı kalmalı diyordun.” Kaşları çatılıp, soğuk tavrını geri kazandığında, ellerimi göğsümde birleştirdim. “Aç kapıyı.” dedi emir verir gibi. O sırada Ecmel'in sesi duyuldu.

“Derin! Aç kapıyı ne yaptığının farkında değilsin!”

“Gidin!” diye bağırdım. “Ben açacağım zamanı biliyorum. Gidin! Evi terk edin! ” Ardından bir kaç ayak sesi duyuldu. Ve ortalık sessizliğe gömüldü.

Poyraz kafasını ellerinin arasına alıp beklerken, odayı inceleme fırsatım oldu. Bir koltuk, bir dolap, ütü masası ve odanın bir tarafında eşyalar yığını vardı. Sanırım, ütü odasındaydık.

YIKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin