20.bölüme ne ara geldik anlamadım doğrusu *-*
MEDYA:Bölümle ilgili gif var.
PLAYLİST:Adele-Skyfall
###
Sessizlik.
Şu anda olan şey bu.Kalabalığın ortasında 3 kişi.Ben,Poyraz ve Minel.Gerisi koca bir hiçlik.Gerisi sessizlik.
Etraftaki insanların konuştuklarını görebiliyordum.Ama duyamıyordum.Kulaklarım işlevini yitirmişti.
Ürkek adımlarla Poyraz'ın yanına ulaştım.Kolunu tuttum,ama bana bakmadı.Sadece yerdeki kana bakıyordu.Poyraz hareket etmeyince Poyraz'ı geçerek yerdeki kanın sahibine doğru ilerledim.Yere yavaşça çöktüm.Saçları yüzünü kapatıyordu.Poyraz'a baktım.Bana bakıyordu.Gözlerine baktım.Çaresizlik doluydu.Endişe.Üzüntü.Kızgınlık.
Kafamı yeniden Minel'e doğru çevirdim.Yanaklarımda bir ıslaklık sezince kafamı yere eğdim.
Minel..Ölmüş müydü?
"Kızım!" Kafamı sesin kaynağına doğru çevirdim.Yaşlı bir kadın benim yanıma çöktü ve benim açmaya korktuğum kızın yüzünü açtı.Emekleyerek geriye doğru gittim.Kafamı Poyraz'a doğru çevirdiğimde yerinde yoktu.Ayağa kalkarak bağırdım.
"Poyraz bekle!" O yüz Minel'e ait değildi.O kız Minel değildi.
Poyraz'a yetişip kolundan tuttum ve bana doğru çevirdim.
"Poyraz." dedim."O kız Minel değildi."
Poyraz gözlerime kısa bir süre baktı.Daha sonra kolunu benden kurtardı ve Minel'in adını haykırmaya başladı.
"Minel!"
Gözlerimle etrafı taradım."Poyraz!" dedim."Ben bu tarafa bakıyorum!" Koşmaya başlamamı engelleyen Poyraz'ın kolu olmuştu.
"Yanımdan bir salise bile ayrılmayacaksın Derin!" diye hırladı.Gözleri bir yanardağına benziyordu.
"Abi!"
Poyraz ile aynı anda kafamızı sesin kaynağına çevirdik.İlk kavradığım şey kafasından kanlar akan Minel'di.Daha sonra Poyraz'ın ona doğru koşması.Daha sonra menzilime bir şey daha girmişti.Bir adam.Elinde silahıyla.
"Poyraz!" diye haykırdım koşabileceğim son hızla koşarken.Poyraz Minel'i kucağına aldı.Daha sonra kafasını bana doğru çevirdi.Poyraz'a çok kısa bir süre baktım.Önüme döndüm ve kaçan adama doğru koşmaya devam ettim.
"Derin!" Poyraz adımı haykırdı ama geriye dönmedim.Lunaparktan çıktığımda hala adamın peşindeydim.Yorulmuştu.Ara sokağa girdiğinde ona çok yaklaşmıştım.
Adamın bel bölgesine doğru bir tekme attım ve yere yığıldı.Ben de onunla beraber düşmüştüm ama kalkmam kısa sürmüştü.Karalar içindeki adamın elinden silahı aldım ve ona doğru tuttum.Nefes nefese kalmıştım.Adamın ağzından kanlar gelirken yavaşça ayağa kalktım.Yüzünde maske vardı.Ağzını göremiyordum ama güldüğünü duydum.
"Bakın burada kim varmış." dedi maskenin ardındaki boğuk ses.Silahı iki elimle kavradım.
"Silahı yere bırak Derin."
"Adımı nereden biliyorsun!?" diye bağırdım.Güldü.
"Seni tanımayan kalmadı güzelim." dedi boğuk sesiyle.
"Kimsin sen!" diye haykırdım.Öfkem bedenimi ele geçirmeye başlamıştı.
"Buna gerek yok." dedi."İsimler geçicidir.Kalıcı olan nedir biliyor musun?" Bana doğru bir adım daha attı."Gözler."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIKINTI
Fiksi RemajaYayınlama Tarihi:6 Temmuz 2014 [Tamamlandı, düzenlemede.] •Bu ad ile yayınlanan ilk hikayedir. Taklitleri değil, aslını okuyun.• ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Dizlerini karnına çekmiş, boş gözlerle evine girip çıkanları izleyen küçük bir kız çocuğu. Ağlamaktan ko...