MEDYA:Bölüm ile alakalı.
PLAYLİST: Cem Adrian- Aşk Hiç Bitmez ( Neden bu şarkıyı koyduğumu sonlarda anlarsınız. )
Ayrıca Derin’in dans ettiği şarkının adı: Rihanna- Pour it up
YENİ KAPAĞIMIZ NASIL OLMUŞ?
Yazarken acayip eğlendim bu bölüm sdfgasd Umarım seversiniz. Yorumlarınızı eksik etmeyin! :) İyi Okumalar.. *-*
--
32.BÖLÜM. “Sarhoş.”
Anlamsız gözlerle etrafı seyretmeye devam ederken bir yandan yavaşça içkimi yudumluyordum. Parti yeni yeni başlayacaktı. Konukların çoğu artık gelmişti. Poyraz ,uzaktan da olsa, benim görebileceğim bir mesafeden gelen konukları başıyla selamlıyor; bazılarınla ise tokalaşıyordu. Beni partide görmek onu pek memnun etmemişti. Bunun farkındaydım. Bana tiksinir gibi bakmasına alışkın değildim ve bu oldukça tuhaf geliyordu. Eskiden bana şefkatle bakan gözleri şimdi kin doluydu.
Bartu sahneye çıkıp herkes sahneye baktığında bende dikkatimi oraya verdim. “Baylar, bayanlar!” diye başladı Bartu konuşmasını. “Burada toplanmamızın nedeni…” Arkasını dönüp Poyraz’ı işaret etti. “…Poyraz’dır.” Etraftan alkışlar yükseldi ve bazı kızlar Poyraz’ı karanlıklar içinde daha net görebilmek için parmak uçlarında yükseldi.
“Doğum günün kutlu olsun Poyraz!” Bu sefer daha şiddetli alkış sesleri yükseldi ve ıslıklar eşliğinde Poyraz sahneye çıktı. Kalabalığa hitap etmeyi pek sevmiyor gibi yüz ifadesi vardı.
“Bu gece, burada, benim yanımda olduğunuz ve davetiyemi kabul edip buraya geldiğiniz için çok teşekkür ederim.” Bir alkış tufanı daha koptu. “Sizi buraya çağırdıysam eğer, benim için gerçekten önemlisiniz demektir…” Poyraz’ın alaycı gözleri benim gözlerimle buluştu ve dudaklarını yaladı. “…Her şey için teşekkür ederim. İyi eğlenceler.”
Poyraz sahneyi terk ettikten sonra mikrofonu tekrardan Bartu aldı ve kuru bir öksürükle konuşmasına başladı. “Herkesi sahneye dans etmeye davet ediyordum.” Etraftan çığlıklar duyuldu ama Bartu onları susturdu ve gözlerini bir noktaya sabitleyip derin bir nefes aldı. “Size bir şey açıklamam gerekecek,” diye söze başladı Bartu. Üzerinde yılların yorgunluğu varmış gibi bir haldeyken tekrardan bir nefes aldı ve omuzlarını dikleştirdi. “Beni şuan izleyen binlerce göz var, ve ne diyeceklerimi oldukça merak ediyorlar…” Sahne önünde bir yere yaklaştı. “… Demek istediğim şu ki bu oldukça zor. Ama bunu uzun zamandan beri bekliyorum.” Son bir adım daha attı ve sonunda durdu. “Hayatımı renklendirmeni istiyorum. Buna izin verir misin…” Dudaklarını dişledi ve sonunda cesaretle gözlerini tek bir kişiye dikti. “…Ecmel?”
Bütün gözler Ecmel’e döndü ve Ecmel’in etrafında büyük bir daire oluşturdular. Ecmel’i surat ifadesini gördüğümde elimde olmadan güldüm. Onlar… onlar mutlu olmayı hak ediyorlardı. Ecmel bir süre hareketsiz kalsa da sonunda kafasını salladı ve koşarak Bartu’nun boynuna atladı. Herkes alkışlamaya başladığında bende alkışladım. “Herkes dansa!” diye bağırdı Bartu en sonunda.
Salonu yavaş ritimle çalan bir şarkı doldurduğunda çoğu kişinin çiftiyle sahneye akın ettiğini fark ettim. Ecmel ile Bartu en önde dans ediyorlardı. Ecmel adına çok sevinmiştim. Yaşadıklarından sonra kesinlikle Bartu’yu hak ediyordu.
“Derin,” dedi Gökhan elindeki içkiyi masaya bırakırken. Ne diyeceğini önceden tahmin ettiğim için hafifçe gülümsedim. “Benimle dans eder misin, prenses?” Gökhan’ın bana doğru uzattığı elini tutarken fısıldadım. “Memnuniyetle.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIKINTI
Roman pour AdolescentsYayınlama Tarihi:6 Temmuz 2014 [Tamamlandı, düzenlemede.] •Bu ad ile yayınlanan ilk hikayedir. Taklitleri değil, aslını okuyun.• ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Dizlerini karnına çekmiş, boş gözlerle evine girip çıkanları izleyen küçük bir kız çocuğu. Ağlamaktan ko...