Arkadaşlar, Defne bu sene 17'sine girdi hikayede. Burak da okula geç yazıldığı için 19 yaşında 12. sınıf. Bu bölümde de 8 yaşında ve 3. sınıf olması gerekiyordu, ama geç yazıldığı için 2. sınıfa yeni geçti. Ayrıca Defne'yle Burak'ın arasında 3 yaş değil, bu yüzden 2 yaş var.
Hatta şimdi hesapladım, aralarında 1 yıl, 8 ay, 7 gün var.
Anne?
Annem sinirle yanıma gelirken bahane düşünmeye başladım. Neden buradaydım, neden?
"Hayırdır?" Annem yanıma geldiğinde kurdu bu cümleyi. Hadi, of. Tam şu an Ufak Tefek Cinayetler'deki Merve olup kıvırmam ve güzel bir bahane bulmam gerekiyordu ama bulamıyordum.
"N'aber anne ya? Görüşmeyeli uzun zaman oldu." Annem sinirliydi, gerçekten. Sinirliydi ve bana patlayacak gibi duruyordu.
"Niye burdasın? Evdesin sanıyordum." Başımı sağa sola salladım. "Şeye gelmiştim ben, şey..."
"Burası Melek'lerin evinin önü farkında mısın? Yoksa..." Annem saçımı çekince acı içinde ciyakladım. "Kız, bacaklarını kırarım senin. İyice abarttın sen!"
"Anne, yok öyle bir şey yemin ederim. Ben..." Karşıdaki okulu görünce aklıma gelen süper olmasa da beni idare edecek fikirle anneme döndüm. "Voleybol oynamaya gelmiştik, Hazal'la. Okulun bahçesinde. Ama beni ekti." Annem okula baktı.
"Bana haber ver Defne, ben de seni evde sanıyordum. Eve git." Annem Melek Teyze'lerin apartmanına ilerlerken gözlerimi büyüttüm. Burak'ın babası evdeydi, annem de gidemezdi ki!
"Dur!" Annemin yanına koştum. "Şey, önce Melek Teyze'ye haber verseydin, belki müsait değildir." Annem çantasından telefonunu çıkardı.
"Aferin kız, bazen zeki oluyorsun." Güldüm. Annem telefonu kulağına götürdü, bozularak geri kapattı. Melek Teyze onu eve kabul etmemişti demek ki!
"Ne yapalım?" dedi annem bana dönüp. Dudağımı 'bilmiyorum,' anlamında büzdüm. "Gel, yemek yemeye gidelim." Annemin teklifine şaşırmıştım, onunla bir yere gitmeyeli ya da birlikte dışarda yemek yemeyeli uzun zaman olmuştu. Hep dışarda olduğu için, artık beraber zaman geçiremiyorduk.
Annemin en sevdiği restoranta geldiğimizde aklım hala Burak'ın dolabının arkasında bulduğum günlük sayfalarındaydı. Nasıl okuyacaktım onları? Evde okurdum zaten, ama şu an meraktan ölüyordum ve anneme de bir şey belli edemiyordum.
"Ben tuvalete gidiyorum," dediğimde annem kafasını menüden kaldırmadan gitmemi işaret etti.
Tuvalete gidip klozetin üstüne oturdum. Dejavu. Yağız ve Betül'ü birlikte yakaladığımda da aynısını yapmıştım, o zaman da Burak'ı aramıştım.
Ah, Umut'un haberi yoktu hala.
Söylemeli miydim? Emin değildim, çocuk Betül'ü hala seviyor mu, onu da bilmiyordum. Ya yine intihar etmeye çalışırsa? En iyisi söylememek.
Kağıtları arka cebimden çıkardım, pantolonum lacivert olduğu için kağıtlar biraz boyanmıştı, ancak okunamayacak gibi değildi.
Kağıdın üzerindeki tarihe baktım. 2 Haziran 2007?
Burak 8 yaşındayken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Numara (Düzenleniyor)
HumorSerinin ilk kitabıdır. 16.08.2018 - Mizah'ta 1. - Kitap düzenleniyor. Defne, hayatının yeni yılda da aynı mükemmel sıkıcılıkla ilerleyeceğini düşünüyordu. Ama bilebilir miydi bir gizli numara tarafından aranacağını? Kim olduğunu bilmiyordu, ama b...