Sabah gözlerimi ilk defa bu otele geldiğimizden beri sorunsuz açmıştım. Bugün dönecektik. O kadar şey yaşamıştım ki bu tatilin hiç bitmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. Evlilik teklifi, lunapark, Ankara, yarışma... Zaten genelde otel dışındaydık, otelde geçirdiğimiz zaman çok azdı.
Valizimi toplamaya başladım. Yaprak odada değildi. Odamın kapısını açıp dışarı çıkacaktım ki Melek Teyze'yle burun buruna geldim. "Aa, günaydın Defne'ciğim. Ben de seni uyandırmaya geliyordum!"
"Günaydın Melek Teyze," dedim sırıtarak. Tam Burak'ın odasına gidecektim ki Melek Teyze yeniden konuştu.
"Burak sabah erkenden merkeze indi tatlım, rent a car'dan kimliğini falan alacakmış. Ah, bu çocuğa araba almanız lazım!" dedi ve gülümsedi. Melek Teyze bana mı yapmacık davranıyordu yoksa karakteri mi böyleydi anlayamıyordum. Buraksız kendimi çok yalnız hissetmiştim. "Yaprak da Burak'la gitti," dedi Melek Teyze. "Ona da bir şeyler alacaklarmış. Gelirler yarım saate," dediğinde başımı aşağı yukarı salladım.
Merdivenlerden aşağı inip havuzun kenarına geldim ve boş şezlonglardan birine oturdum. Üzerimde bikini üstüm, altımda da şortum vardı. Karnımın gurultusuna dayanamayarak öğle yemeğinin çıktığı bölüme ilerledim. Geç uyandığım için kahvaltıya yetişememiştim ve kahvaltı olarak hamburger yemek zorundaydım. Annemin tek başına oturduğunu görünce yanına ilerledim.
"Annecim, ne yapıyorsun?" diye sordum patates ve birkaç tane hamburgerle doldurduğum tabağımı masaya koyarken. Annem gözlerini devirince ellerini tuttum. "Anne, yapma böyle ya!"
"Ben senin yaşlarındayken anneannen beni çok sıkardı," dedi annem bir anda. "Arkadaşlarımla dışarı çıkmama, onların evlerine gitmeme izin vermezdi. Okula giderken bile bazen peşimden takip ederdi beni! O zamanlar böyle görüntülü arama, telefon falan yoktu. Buna rağmen beni çok darlıyordu." Annemin dedikleriyle gözlerim faltaşı gibi açıldı. Anneannemin böyle bir yönü olduğunu hiç bilmiyordum. "Ben seni genç kızlığa adım attığın günden beri hiçbir zaman sıkmamaya çalıştım. Babanın da kuralları dahilinde, sana çok fazla özgürlük verdim. Benim elimden bu kadarı geliyor. Buna rağmen beni dinlemeyip, daha fazla özgürlük istiyorsun! Benim en çok kızdığım nokta bu."
Annem, çok haklıydı. Geldiğimizden beri sanki bir yetişkinmişim gibi başıma buyruk hareket ediyordum.
"Özür dilerim anne," dedim tuttuğum ellerini öperken. Annem gülümsedi ve konuşmaya devam etti. "Annem yüzünden babanla çok zor görüşürdüm. Her görüştüğümüzde bizi yakalardı," dediğinde güldüm. Anneannem ajan gibiymiş demek ki. "Ama yakalamasına seviniyorum, çünkü bir süre sonra illallah etti ve babama 'Bu kızı evlendirelim artık,' dedi." Annem gülerek telefonunun kilit ekranına baktı. Üçümüzün fotoğrafı vardı. "Ve sonra ne oldu tahmin et?"
"Ne oldu?" dedim hemen.
"Düğüne kadar babanla görüşmeme izin vermedi! Hatta beni istemeye geldiklerinde bile odamdan çıkamadım. Adettenmiş, annem öyle söylemişti anneannen." Annem Whatsapp'ı açtı ve babamı görüntülü aradı. "Bakalım ne yapıyormuş..."
Babam 5 saniye sonra aramayı açtı, üzerinde beyaz bir gömlek ve lacivert bir kravat vardı. "Aşkım!" dedi annemi görünce. Annem kamerayı bana çevirince babam bana el salladı. "Bu civciv de aşkımızın meyvesi!"
"Yaa," dedim babama gülümserken. "Keşke sen de gelseydin baba, seni çok özledim!" Babamın gelmesini gerçekten isterdim ancak o gelseydi, şu yaptıklarımın yarısını bile yapamazdım. "İşlerim vardı birtanem, seneye ben de gelirim. Söz!"
"Sen ne yapıyorsun?" dedi annem babama. Babam, masasının üzerindeki dosyaları gösterdi. "Öğleden sonra bunların raporlarını yazmam gerek."
"Kolay gelsin canım," dedi annem. "Biz de havaalanına geçeceğiz." Babam başını aşağı yukarı salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Numara (Düzenleniyor)
HumorSerinin ilk kitabıdır. 16.08.2018 - Mizah'ta 1. - Kitap düzenleniyor. Defne, hayatının yeni yılda da aynı mükemmel sıkıcılıkla ilerleyeceğini düşünüyordu. Ama bilebilir miydi bir gizli numara tarafından aranacağını? Kim olduğunu bilmiyordu, ama b...