"Oha," dedi annem aynadaki görüntüme bakarak. "O eyeliner az olmuş Defne onu uzaya kadar çek istersen," Anneme dönüp ufladım.
"Kırk yılın başı eyeliner çektim anne, ağzıma sıçtın sağ ol," dedim ve ıslak mendille eyelinerımı silmeye başladım.
"Kuzucuğum, biliyorum ama yakışmıyor sana ağır makyaj." Gözlerimi devirerek makyajımı silmeye devam ettim.
"Hanımlar," dedi babam odama doğru yürüyerek. "Düğüne gitmiyoruz, eski aile dostuyla buluşacağız. Ne kadar abartmayı seviyorsunuz bir şeyleri!" Babacığım, ben görücüye çıkacağım farkında mısın? Tabiki de abartacağım! Daha düne kadar kaçtığım adamla aynı masada yemek yiyeceğim, hem de kayınbabam olarak!
Dış kapıya doğru yürürken Fındık'a baktım. Canım köpeğim. Bazen Burak'ın anonim olduğu zamanları özlüyordum, onu ararken başıma binbir türlü iş gelmesine rağmen...
Arabaya binerken Burak'la geçirdiğimiz zamanları düşünmeye başladım. Hala onlarla yemek yiyeceğimize inanamıyordum. Şeyda'nın telefonunda onun fotoğraflarını gördüğümde ne kadar heyecanlanmıştım! Doğum günümü hala hatırlıyordum!
Lokantanın önüne geldiğimizde biz arabadan indik ve yürümeye başladık. Babam arabayı park edip gelecekti. Masada oturduklarını ve bizi görünce ayaklandıklarını görünce derin bir nefes alıp Burak'a baktım. Sanat eseri, yemin ederim.
Üzerinde siyah takım elbise vardı, onu ilk defa bu kadar ciddi bir kıyafetle görüyordum. Daha sonra babasına döndüğümde onun da lacivert bir takım elbise giydiğini gördüm. Melek teyze de lacivert bir kalem etek ve beyaz gömlek giymişti. Muhteşem görünüyorlardı.
Yanlarına yürümeye başladığımızda babam da bize yetişti. Çağrı amcayla -ya da her ne denirse- birbirlerine bakıyorlardı, ikisinin de suratındaki şaşkınlık ifadesi gözle görünebilecek türdendi.
Babam Melek teyzenin elini sıkıp selamlaştıktan sonra Çağrı amcaya döndü. "Ulan..." Babam daha cümlesini tamamlayamadan Çağrı amcanın ona sarıldığını gördüm. Vay be, demek ki birbirlerini özlemişler.
"Yaşlanmışsın lan, nerde o basketbol takımının kaptanı Hakan?" dedi Çağrı amca bir anda. Babam basketbol takımı kaptanı mıydı yani? Niye ben babama dair hiçbir şey bilmiyordum?
"Asıl senin tipine bak. Üniversitede kız düşüren Çağrı'dan eser yok," dediğinde Melek teyze öksürük krizine girdi. "Şaka yaptım Melekçiğim," dedi babam. "Yoksa biliyorsun, Çağrı sana liseden beri deli gibi aşık."
Nasıl yani? Babam ve Çağrı amca lise arkadaşları mıydı?
"E oturalım artık," dedi annem sandalyeyi çekerken. Hep birlikte masaya otururken babamın Burak'ı süzdüğünü fark ettim.
"Özlemişim bir arada olmamızı," dedi Melek teyze. "En son Burak ve Defne minicikken böyle bir aradaydık."
"Evet, sonra neden görüşmedik hakikaten?" dedi annem, daha sonra pot kırdığını hatırlayarak eliyle yüzünü kapattı. "Üzgünüm, bir an küsmediğinizi düşünmüştüm. Valla çocuk gibisiniz, Hakan da, sen de!" dedi Çağrı amcaya bakarak.
"Ee Burak, koskocaman olmuşsun," dedi babam Burak'a bakarken. Ay, kalbim deli gibi atıyordu.
"Evet Hakan amc-" Birden babam sözünü böldü. "Ne amcası lan eşek, o kadar yaşlı mıyız?"
"Özür dilerim Hakan abi, nezaketen söyledim." Babam abi demesinden tatmin olacak ki gülümseyerek Çağrı amcaya döndü. "Maşallah, hayırlı bir evlat yetiştirmişsin." Gülmemek için dişlerimi sıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Numara (Düzenleniyor)
HumorSerinin ilk kitabıdır. 16.08.2018 - Mizah'ta 1. - Kitap düzenleniyor. Defne, hayatının yeni yılda da aynı mükemmel sıkıcılıkla ilerleyeceğini düşünüyordu. Ama bilebilir miydi bir gizli numara tarafından aranacağını? Kim olduğunu bilmiyordu, ama b...