5.3

52K 3.2K 210
                                    

Birden annem odaya dalınca telefonu yastığın altına fırlattım. Gelip yatağımın ucuna oturdu. "Defne?" Çok garip bir ses tonuyla söylemişti bunu.

"Efendim?"

"Burak'la nasıl görüştün?" Ha, şu mesele. Bunu da halletmeyi unutmuşum.

"Sana, biriyle konuştuğumu ve onu bulmaya çalıştığımı anlatmıştım ya, o Burak'mış." Annemin çenesi şaşkınlıktan yere düşecekti neredeyse.

"Burak... Burak Ateşoğlu? Bizim Melek Ateşoğlu'nun oğlu?" Başımı aşağı yukarı salladım. Annem kolumu cimcikledi.

"Ne ara görüştün? Bak bir daha böyle şeyler yap, kapıyı üzerinden kilitler giderim." Tam dalgaya alacaktım ki annemin çok ciddi olduğunu fark ettim.

"Doğum günümde."

"Sevgili değilsiniz, değil mi?" Başımı sağa sola salladım. Sevgili miydik ya? O gün çıkma teklifi etmişti ama olsun. Sevgili olsak bile anneme söyleyemezdim.

"Bak sakın görüştüğünüz babanın kulağına gitmesin, ona göre." Burak'ın babasıyla benim babamın arasında ne olmuştu ki? "Baban çok tutucu bir adam değil, biliyorsun. Ama kızar. Hele ki Burak'ın Fuat Ateşoğlu'nun çocuğu Burak olduğunu öğrendiğinde."

"Neden ki?"

"Uf Defne, çok uzattın. Yıllar önce yaşanmış birkaç olay var. O yüzden babana sakın duyurma. Normalde, ben direkt babana söylerdim ama adam kalpten gider şimdi." Güldüm.

"Keşke anlatsaydın." Annem başını sağa sola salladı. "Ben de çok net hatırlamıyorum ki. Şirketle ilgili birkaç şey olmuş. Sanırım Fuat Bey, babanın hisselerini başka birine devretmiş falan. Çok karışık olaylar yani." Bu muydu aq, ben de ciddi bir şey sandım.

Yo, aslında ciddiydi.

"Uyuyacağım anne, iyi geceler," dedim ve sırtımı anneme döndüm. Annem de çok geçmeden ışığı kapatıp odadan çıktı. Ben de 1 saat kadar bekleyip telefonumu elime aldım. En sevdiğim aktivitedir evdekiler uyurken telefonla uğraşmak.

Uzun süredir düşündüğüm bir şey vardı, sanırım bugün onu Burak'a söyleyecektim. Whatsapp'a girip mesaj yazdım.

Defne: burak? (03:16)

Defne: uyudun mu?

Burak: hayır

Burak: güzelim az önce uyumayacak mıydın sen?

Defne: hayır

Defne: yani aslında evet

Defne: şey

Defne: az önce aklıma bir şey geldi de

Defne: belki söylemek için çok geç olmuştur ama söyleyeceğim

Burak: efendim

Defne: sen ders çalışıyorsun değil mi?

Defne: sonuçta üniversiteye hazırlanıyorsun

Defne: hangi bölümü istiyordun?

Burak: ankara tıp

Defne: :Dd cidden mi

Burak: evet:)

Defne: aaa ama

Defne: sen bu sene kazanırsan

Defne: farklı şehirlerde olacağız

Burak: ona şimdilik çok kafa yorma

Burak: daha sınava bile girmedim

Burak: kesin değil yani

Defne: ha tamam

Defne: diyeceğim şey bu değildi ama

Defne: söylüyorum

Defne: burak

Burak: efendim kuzucum

Defne: ben seni bu ders konusunda kötü etkiliyor muyum?

Defne: bak hedefin de çok yüksekmiş

Defne: benim yüzümden bütün gün whatsapptasın

Burak: hayır ne alakası var?

Burak: ben ikisini dengeleyebiliyorum

Defne: son görülmenin sabah 6 olması da bu yüzden değil mi?

Defne: gün içinde benimle konuşuyorsun

Defne: sonra sabaha kadar ders çalışıyorsun

Defne: 3 saat uyuyorsun ve sabah 9'da kalkıp yeniden çalışmaya başlıyorsun

Defne: son görülmenden tahmin yürüterek söylüyorum bunları

Defne: okula da gitmiyorsun ders çalıştığın için

Burak: off defne hayır

Burak: ben gece ders çalışabiliyorum çünkü

Defne: :D

Defne: yalan söyleme ya

Defne: seni çok geri bırakıyorum

Defne: üniversite sınavına

Defne: kaç gün var?

Burak: 20 gün

Defne: :(

Defne: 20 gün konuşmasak mı?

Burak: ya mcödööcödlgşs defnecim saçmalama

Defne: burak ciddiyim

Defne: seni geri bırakmak istemiyorum

Burak: beni geri bırakmıyorsun

Defne: geri bırakıyorum

Burak: lan hayır

Burak: salak mısın

Burak: sanki kendisi çalışma programımı ezbere biliyor aq

Defne: burak hayır

Defne: ben de kurtarma sınavlarına falan gireceğim

Defne: benim de çalışmam gerekiyor

Burak: o zaman diyorsun ki

Burak: 20 gün telefon kullanmayalım?

Defne: evet

Defne: beni görmek istersen her türlü görürsün zaten

Burak: bunu demeseydin kesinlikle karşı çıkacaktım

Burak: pekala :)

Defne: düzgün çalışacaksın 20 gün, söz mü?

Burak: söz

Bunu Burak'ın iyiliği için yapmalıydım. Sonuçta 5 ay benimle konuşmaktan doğru düzgün ders çalışamıyor, hatta uyuyamıyordu. Adının altında 'yazıyor...' yazısı belirdiğinde nefesimi tuttum.

Burak: çok özleyeceksin, söz mü?

Defne: söz :)

Gizli Numara (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin