"Hocam, gerçekten çok ciddiyim." Filiz Hoca'nın gözlerinin yeniden devrildiğini gördüğümde iki elimi birleştirip yalvarma konumuna geçtim. "Hocam ne olursunuz!"
"Benden 23 olan notunu 50'ye tamamlamamı istiyorsun şu an Defne, farkında mısın?" Başımı aşağı yukarı salladım. Aynen onu istemiştim.
Hayır, aslında öyle bir şey istemiyordum.
Burak'ın sayesinde harika bir plan kurmuştum. Aslında ben değil Burak kurmuştu ama neyse.
Ben burada hocayı oyalarken o gidip yazılı kağıtlarını bulacaktı.
Yani umarım.
Bizim okula bu kadar hızlı nasıl gelecekti bilmiyordum ama umarım yapabilirdi böyle bir şeyi.
"Defne beni lafa tutuyorsun, ders başlayalı 7 dakika oldu. Öğretmenler odasına gitmem gerek, daha okumadığım kağıtlar var." Başımı sağa sola salladım. Şimdi gidemezsin kadın! Ne olur anla beni! "Hocam ne olursunuz!"
"Defne saçmalama ya! Sen kaydırdın diye diğer arkadaşlarının hakkına mı gireyim?" Sin kiydirdin diyi diğir irkidişlirinin hikkini mi giriyim? Sanırsın 7/24 namaz kılan bir hocadan bunu duyuyordum. Ama hayır. Filiz Hoca'ya bakıp göz devirmemek için kendimi zor tuttum.
"Hocam lütfen. Bu, okul hayatım boyunca sizden son isteğim olacak."
"Bir şartla yaparım." Başımı aşağı yukarı sallarken arka cebimden telefonun titrediğini hissettim. Kalbim hızlanmaya başlıyordu.
"Efendim?"
"Diğer olacak sözlüden ya da yazılıdan 27 puan kırarım." Gözlerimi büyüttüm, bir şey diyemedim. Aklım telefonumdaydı çünkü. Filiz Hoca bir şey demeden merdivenleri çıkarken hemen telefonumu çıkarıp kilit ekranına baktım.
"Kağıtları buldum. Bütün cevapları başka bir optik kağıdına geçirmem gerekiyor. Hocayı biraz daha oyala!"
"Ahh!" Bir anda sağ ayak bileğimi tutup yere düşme numarası yaptım. Filiz Hoca sesimi duyunca çıktığı merdivenlerden bir hışımla indi ve yanıma geldi. "Ne oldu?"
"H-hocam!" Filiz Hoca bileğimi tutunca inledim. "Hocam burkuldu galiba!"
"Burada bekle tamam mı, ben hemen reviri çağırıyorum!"
"Hayır!" Resmen okulun içinde 100 desibel ses bağırıyordum. Evet arkadaşlar fiziğe iyi çalıştım, biyolojinin aksine.
Filiz Hoca bana soran gözlerle bakınca açıklama yaptım. "Hocam beni tek bırakmayın ne olur, korkarım ben."
Filiz Hoca telefonunu çıkardı ve bir numarayı tuşladı. "Alo? Seda Hanım en aşağı kata gelir misiniz? Defne'nin ayağı burkulmuş." Reviri aramış ya, ne düşünceli kadın yemin ederim.
Filiz Hoca çömeldiği yerden kalkıp elini başına koydu ve volta atmaya başladı. Ben de o sırada telefonumu çıkarıp Burak'a mesaj attım.
"Hallettin mi?"
2 dakika sonra mesajımı gördü.
"Hallettim."
Telefonumu göğsüme bastırdım ve gülümsedim. İyi ki varsın lan! İyi ki hayatıma girmiş- Hoop noluyor? İyice duygusala bağladım ben de. Özüne dön Defne, hemen!
"Ah, biraz geçiyor gibi." Bileğimi ovarmış gibi rol yaparken Filiz Hoca'ya baktım. Duvara yaslanmış duruyordu. Seda abla gelince bana baktı. "Ben gidiyorum."
"Durun Hocam, geçti galiba." Ayağa kalkıp gülümsedim. "Seda abla sana da zahmet verdim, çok özür dilerim." Seda abla saçlarımı karıştırıp gülümsedi.
Merdivenlerden çıkarken topallıyormuş gibi taklit yaptım. Eee, iyi oyuncuyuz sonuçta.
Filiz Hoca önüme geçtiğinde omzuna dokundum. "Hocam bir şey söyleyeceğim." Filiz Hoca oflayarak bana döndü. "Efendim Defne?"
"Hocam, benim kağıdımı yeniden kontrol etmenizi istiyorum. Hiç değilse doğru yaptığım kısımlara 1-2 puan verseniz? Kimsenin hakkına girmiş olmayız." Filiz Hoca düşünür gibi yaptıktan sonra başını aşağı yukarı sallayıp gülümsedi.
"Bak, sadece annenin hatrına. Mine Hanım'ı çok seviyorum. 23 puan aldığını görünce kalp krizi geçirir kadın. O yüzden biraz yardım edebilirim. Ama en fazla 5 puan!" Başımı aşağı yukarı salladım.
Öğretmenler odasına çıktığımızda Filiz Hoca dolaptan dosyadaki kağıtlarımızı çıkardı, benim adımı ve optiğimi çıkarıp masaya koyunca ağzının bir karış açılmasına engel olamadı tabi.
"Bu soruların nasıl hepsi doğru?" Sorduğu soruyu anlamamış gibi kaşlarımı çattım. "Defne sana diyorum! Nasıl yaptın! Kime yaptırdın!" Ağlamaya başladım, iyi oyuncu olduğumu söylemiş miydim?
"Hocam ben gerçekten bir şey yapmadım. Size de söyledim, optiğe yanlış geçirmişim."
"Optiğin de hepsi doğru! Hem silinme izi de yok!" Başımı sağa sola salladım ve göz yaşlarımı sildim. "Bilmiyorum Hocam, ama çok hakkımı yediniz cidden." Filiz Hoca kağıdımı yırttı ve çöpe attı.
"Çık dışarı!"
"Hocam..." İçten içe gülüyordum.
"Sana 100 vermek zorundayım, ama bunu kimin yaptığını bulacağım, merak etme!"
Nah bulursun, nah! Devlet okulundayız bebişim, kamera kaydı falan yok. Nasıl bulmayı düşünüyorsun?
Ağla Filiz, ağla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Numara (Düzenleniyor)
HumorSerinin ilk kitabıdır. 16.08.2018 - Mizah'ta 1. - Kitap düzenleniyor. Defne, hayatının yeni yılda da aynı mükemmel sıkıcılıkla ilerleyeceğini düşünüyordu. Ama bilebilir miydi bir gizli numara tarafından aranacağını? Kim olduğunu bilmiyordu, ama b...