Dersleri biten gençler, sonunda rahat nefes alabildikleri evlerindeydiler. Taehyung, okuldan geldiği gibi odasına çıkmış, yemek hazırlamaya yardıma inmemişti. Jin ve Yoongi dersten sonra bir hukuk bürosuna gitmişler; yapılacak projeleri için malzeme topluyorlardı.
uyurkenuykusugelenler
Hobi: Nerede kaldınız?
Suga: Çok az işimiz kaldı. Bir dava üzerinde inceleme yapıyoruz.
Hobi: Oyyşş benim minşugam savcı mı olacakmış
Jimin: Madem cilve yapacaksınız, özele geçsenize siz. Olan var olmayan var.
Kookie kişisi; Taetae ve Jinie kişilerini gruptan çıkardı.
Suga: Olum mal mısın niye çıkardın çocukları?
Kookie: Okulda birtakım şeyler yaşandı da.
Suga: Hemen anlat ne oldu?!
Joonie: Taehyung, partideki çoğun suratını dağıttı.
Suga: Aferim ona. Gurur duyuyorum.
Hobi: Lan!! Ne zamandır evdeyim niye anlatmadınız?
Jimin: Bende diyorum ki neden bu çocuk odasından çıkmıyor.
Joonie: Anlatamazdık ki. Sonuçta yukarda duyar falan bi şeyler olur. Zaten sinirli merakınızla bunalmasın diye şey ettik.
Jimin: Sebep Dongmin mi?
Kookie: Evet. Joonie Tae'i, oradan uzaklaştırdı yoksa çok daha kötü olabilirdi.
Joonie: Taehyung çok kötü görünüyor. Jin ile karşılaşması ne kadar doğru bilmiyorum.
Suga: Bence konuşmalılar. Ama bugün mü bilmiyorum. Ne yapayım? Eve gidelim diyor.
Hobi: Taehyung, uyusun sonra gelin. Şimdi karşılaşmaları iyi olmayabilir.
Kookie: Zaten taetae baya kötü durumda, Jin hyung bi şey derse kaldıramayabilir.
Yoongi, yanında Jin ile ne yapacağını bilemez bir şekilde kalmıştı. Onu evden uzak tutması gerekiyordu. En azından bir süreliğine.
''Jin, diyorum ki seninle uzun zamandır bir şeyler yapmadık. Kaçamak mı yapsak?''
Jin, arkadaşının istediğini geri çevirmedi. Yoongi çok fazla çene çalan birisi olmamıştı. Belli ki konuşmaya ihtiyacı var diye düşünerek teklifini kabul etmişti. Hukuk bürosundan ayrılan ikili ilk önce yemek yediler. Yemek süresince yapacakaları projeyi konuşmuşlardı. Jin, ilk önce arkadaşının konuşmasını bekliyordu. Onu sorularla boğmak istemiyordu.
Yemekten ayrıldıktan sonra bir cafeye oturmaya karar verdiler. Jin, gözlerini ona dikmiş konuşmasını bekliyordu. Yoongi bunun farkına varmış olacakki konuşmaya başladı.
''Benim bu hayatta sahip olduğum tek ailem sizlersiniz.'' Diyerek konuya girdi. Ve devam etti ''Ben sizin üzülmenizi, kırılmanızı istemiyorum. Ailemi böyle görmek beni yoruyor.''
''Hayırdır? Bir şey mi oldu bizimkilere?'' diye merakla sormuştu Jin. Yoongi ise bugün olanları Jin'e anlatmak istiyordu. Olanları ondan duyması daha iyi olurdu. İlk önce Dongmin'den duyması, onu Tae'ye karşı yine cephe almasına yol açacaktı. Yarın okulda duyma ihtimaline karşı kendi konuşmaya karar vermişti.
''Bugün biz dersteyken okulda bazı şeyler olmuş. Ne olduğunu en iyi sana Tae anlatabilir ama ben sizin birbirinizi daha çok kırmamanız için konuşuyorum seninle. Taehyung, bazen fevri davranabiliyor. Bu da o anlardan biri işte.'' Jin meraklı gözlerle karşısındaki arkadaşını dinliyordu. İçinden yine ne yaptı diye düşünmeden edemedi. Sözlerine devam etti Yoongi ''Taehyung'un bunun için mantıklı bir açıklaması vardır eminim ki.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS🦋🍀🌈
FanficOnlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı. Ya da öyle sanıyorlardı. Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı. Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı. Hepsinin kendine ait problemler...