"Biz niye geldik şimdi buraya?" Diye sordu kocaman gözleriyle Jimin sevgilisine.
Bulundukları yerden şehir tam ayaklarının altında gibi görünüyordu. Havanın soğuk olması ile Jimin montuna yapışmış haldeydi. Burnu kızarmış ve neredeyse dili ve dudakları uyuşmuş haldeydi.
"Fena mı yaptık? Ne zaman başbaşa kaldık biz?" Diye sordu Kook. Sevgilisinin arkasına geçmiş ve belinden sarılmıştı. Sevgilisinin sarı saçlarına çenesini dayamış ayaklarının altındaki şehri izliyordu.
"Sen benimle başbaşa mı kalmak istiyorsun?" Diye sordu Jimin. Peltek bir şekilde konuşması Kook da ısırma istediği uyandırıyordu. Tatlı tatlı sormuş olması da cabasıydı.
"Evet. Seninle şöyle her şeyden uzaklaşmak ve birbirimizi kalbini dinlemek istedim." Dedi Kook sevgilisinin saçına öpücük bırakırken.
"Çok güzel değil mi?" Küçük parmağıyla nehri aydınlatan ışıkları gösteriyordu.
"Evet. Senin gibi nasıl parlayacağını biliyor." Dedi Kook. Bu sefer derin bir koku çekmişti sevgilisin saçlarından.
"Bugün noldu sana yaa? Ben endişelenmeye başlıyorum artık." Endişeli bir şekilde sevgilisinin kollarından ayrılmış, ona doğru dönmüştü.
"Seni özledim. Hem ben hep böyle biriydim. Sen görememişsin demek ki." Dedi tek kaşını kaldırarak konuşmuştu.
"Oyş benim minnoş tavşanımın romantik olası mı gelmiş." Deyip montunun içinden sarıldı sevgilisinin güçlü göğsüne.
--
"Gece gece nereye gitti bunlar?" Diyerek salonun ortasında voltalar atıyordu Hoseok.
"Koskoca adamlar kaybolmazlar ya. Ne yapacaksın hem sen onları?" Joon önündeki televizyondan gözlerinden ayırmadan sormuştu.
"Hava çok soğuk ama hasta olacaklar. Dikkat etmiyorlar kendilerine. Bugün odalarına girdiğimde üzerlerindeki yorgan yerlerdeydi." Diye isyan etti Hobi.
"Odalarına cidden istediğin gibi dalıyor musun?" Diye sordu Namjoon. Gözlerini Hobi'ye çevirmiş inanmayarak bakıyordu. Dudaklarının aldığı şekili görenler konuşan balık gördüğünü falan sorgulardı.
"Aman ne olacak canım giriyorsam. Uyanmıyorlar ki." Dediğinde Namjoon'un yanına oturmuştu Hobi.
Namjoon onun bu rahatlığına göz devirmeden edememişti. Kafasını olumsuz anlamda iki yana sallayarak kaldığı programa geri dönmüştü.
Hobi, onun elindeki kumandayı aldı ve arkadaşının dikkatini tekrar üzerinde toplamaya çalıştı "Bana baksana sen. Siz ne konuşuyordunuz bugün sokakta?" Diye sordu arkadaşına.
"Kiminle konuşuyordum?" Diye sordu aynı umursamazlıkla Joon. Aslında anlamıştı ama anlamazmazlıktan geliyordu.
"Salağa yatma Joonie. Jisoo'yla diyorum. Ne konuştunuz? Neden gelmiş eve?" Diye sorusunu yineledi Hobi.
"Ne konuşmuş olabiliriz Hobi havadan sudan işte."
Eline aldığı kumandayı arkadaşının bacağına geçirdi Hobi. "Hadi oradan. Kız buraya havadan sudan konuşmak için mi gelmiş?"
"Off peki. Ben ona anlatmıştım kapıya paket bırakıldı falan diye. Onu bulduk mu onu sordu? Oldu mu?" Arkadaşının elindeki kumandayı alıp sesi kısılan programın sesini geri açmıştı.
"Niye ilgilendi ki bu kadar?" Diye sordu Hobi tek kaşını kaldırmıştı.
"Arkadaşım olduğu için olabilir mi?" Diye düzeltti onu Namjoon.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS🦋🍀🌈
FanficOnlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı. Ya da öyle sanıyorlardı. Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı. Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı. Hepsinin kendine ait problemler...