Sabah dağların arasından gösterdi kendini. Güneş uzun zamandır olmadığı kadar çok parlıyordu. Işınlarını dağın arkasından yolluyordu. Bulutlar kaybolmuştu. Gökyüzü fırtınanın ardından masmavi parlıyordu. Ağaçların yeşili daha bir canlıydı sanki.
Taehyung böyle bir sabaha açtı gözlerini. Odanın beyaz perdesi açıktı. Gözlerin alabildiğine kadar uzanan yeşil çam ağaçlarına bakarak uyanmıştı. Odanın içine dolan güneş ışıkları odanın daha sabahtan ısınmasına yol açmıştı. Bugün anlaşılan hava sıcak olacaktı. Gözleri tam olarak açılmamış olsa bile havanın güzelliğini görmüştü.
Gözlerini tavana çevirdi. Ahşap tavan gözlerine çok güzel görünmüştü. Gözlerini yeniden kapattı. Elini gözünün üzerine getirdi. Küçük bir baskı uygulayarak kaşıdı gözünü. Derin bir iç çekti. Nerede olduğunun bile farkında değildi sabah sabah. Gözlerini yeniden açtı. Ahşap tavan yine gözleri ile buluştu. İşte o an idrak edebilmişti dünkü yaşananları.
Arkasına doğru dönmek için hamle yaptı. Yatak fazla yumuşaktı. Bu yüzden olduğundan daha fazla hareket ortaya çıkmıştı. Kafasını çevirdi arkasına doğru yavaşça. Onu sevgilisinin gün yüzü karşıladı. Sevgilisinin yüzünü görünce güzel bir gülümseme geldi dudaklarına. Dudakları hafif bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldı.
Arkasına dönmek istiyordu. Sevgilisinin uyuyan yüzünü uzun zamandır görmüyordu. Uzun zamandır onu doyasıya izleyemiyordu. Derslerin yoğunluğu, sürmeye devam edecek mahkemeler; hep olduğundan daha erken uyanmak zorunda kalıyorlardı. Yataktan çıkmak istemese bile kendini zorlayarak çıkıyordu yataktan. Şimdi şansı varken eline geçen bu mükemmel fırsatı kaçırmayacaktı.
Sevgilisine döndü Taehyung. Sevgilisinin yatak ile bir olmuş suratını izlemeye başladı. Bir insan sevdiğini uykusunda bile özleyebilir miydi? Gözlerinin değmesinden korkuyor gibi gözlerini kısarak bakabilir miydi? Gülümsedi Taehyung. Elini beyaz yorganın içinden çıkardı.
Jin'in yüzü yastık ile bir olmuştu yeniden. Yanakları oluşan sıkıştırmadan dolayı daha tombul bir hale gelmişti. Dudakları öne çıkmıştı. Gözlerini sıkıca kapatmış, uykunun tadını çıkartır gibi bir hali vardı. Kirpikleri özene bezene yerleşmişti sanki. Sıktı. Beyaz gözlerinin üzerinde siyah bir perde gibi salınıyordu. Gözlerindeki güzelliği saklamak ister gibiydi. Kimseler görmesin diye örtülmüştü sanki. Bakınca içine dalmak istemesinler diye özellikle yerleştirilmiş gibiydi.
Taehyung elini yorganın içinden çıkardı. Sevgilisinin dokunmaya kıyamadığı yanağına koydu. Zarif elleri ne de güzel yakışıyordu sevgilisinin yanaklarına. Ne de güzel uyuyordu ona. Esmer teni Jin ile daha çok parlıyordu sanki. Zarifçe okşadı sevgilisinin yanağını. Parmak uçlarının değmesinden korkuyordu. Ama dokunmak için yanıp tutuşan tarafını görmezden gelememişti. Sıcaklığını hissetmeyi isteyen tarafı daha baskın gelmişti sanki.
Hafifçe yaklaştı sevgilisine. Sevgilisinin kapalı gözlerine koydu dudaklarını. Derince öptü onu. Derince sevdi. Sevgisini dudaklarına verdi. Dudaklarından aktı sevgilisinin gözlerine. Geri çekilmedi Tae. Kafasını yukarıya doğru kaldırdı. Sevgilisinin alnı üzerinde dağılmış saçlarına yaklaştırdı burnunu. Kokusunda yaşayabilirdi. Kokusunda ölebilirdi. Derin bir nefes çekti içine.
Jin kıpırdanmaya başlayınca geri çekildi. Jin gözlerini yavaşça açtı. Normalde uyanması mümkün değildi. Ama şimdi uyanıyordu. Bu duruma şaşırmıştı Tae. Bilirdi onun uykusunun bu tür şeyler ile bölünmeyeceğini. Onu defalarca izlemişti. Defalarca kokusunu çekmişti içine. Onu sadece uyurken doyasıya izleyebiliyordu o zamanlar. Ama o zamanlardan bu zamanlara değişen birçok şey olmuştu. Jin artık uyanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS🦋🍀🌈
FanfictionOnlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı. Ya da öyle sanıyorlardı. Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı. Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı. Hepsinin kendine ait problemler...