63.bölüm

1.3K 91 186
                                    

Şehrin en lüks otelinin içinde olmak çok değişik duygular yaşatıyordu ikiliye. Girdikleri andan itibaren ağızları beş karış açık bir şekilde bakıyorlardı her detaya. Daha önce böyle lüks bir yerde bulunmadıkları için ikisi de oldukça şaşkındı. Etraf tamamıyla altın renkleri ile donatılmıştı. Hobi otelin pencere pervazlarının bile altından yapıldığını düşünüyordu. Camlar o kadar büyük görünüyordu ki sanki koskoca bir cam fanusun içindeymişler gibiydi.

Otelin içinde bulunan koku, daha önce hiç duymadığı bir kokuydu. Ferahlatıcı ve zihin açıcı gibi. Bu kokunun nereden geldiği hakkında kafa yormaya başladı. Bunda pek becerikli olmadı çünkü hayal gücünün sınırlarını aşan bir kokuydu. Koku gibi, otelin havası da oldukça ferahlatıcı gelmişti Hobi'ye. Tavan yüksek ve oldukça ışıklandırılmıştı. Işıkların rengi beyaz ve sarının harmanlanmış hali gibiydi. Tavana çevirdi gözlerini. Daha önce tavana bakmadığı için pişman olmuştu. Tavandan sallanan avizeler oldukça ihtişamlı görünüyordu. Yoongi bu avizelerin tanesinin ne kadar olduğu hakkında fikir yürütmeye başladı. Tek bir avizenin ücretinin daha önce bir arada görmediği kadar para olabileceğini düşündü. Tavan boydan boya ayna ile kaplanmış durumdaydı. Herkesi tersten görmek Hobi'nin yüzünde belli belirsiz bir gülümsemenin oluşmasına neden olmuştu.

Taban da aynı şekilde simsiyah fayanslar ile döşenmişti. Bu siyah fayansların yansıtıcı özelliği var gibi görünüyordu. Yansımalarını tavandan görebildiği gibi tabanda da görüyordu Hobi. Kafasını etrafa bakmak için yerden kaldırdı. Her köşeye iliştirilen vazolarda göz gezdirdi. Vazoların her biri birer antika gibi görünüyordu. Resepsiyonun iki yanına iliştirilen vazoların içinden boyu kadar ağaçlar yükseliyordu. Hobi bu ağaçların cinsini bile merak etmekten kendini alamadı. Resepsiyonda bulunanların giyinişlerini inceledi. Hepsi de jilet gibi giyinmişlerdi. Sanki bugüne özel bir şey gibi değil de her an böylelermiş hissi vermişti. Kıyafetleri ütülü, tek çizgi halindeydi.

Kapıdaki güvenlikten bahsetmeye gerek bile yoktu. Otelin içine girebilmek için tam dört tane güvenlikten geçmiş durumdaydılar. Üzerlerini ayrıntılı bir şekilde aramışlardı. Yoongi bu arama yüzüden kulaklık ve mikrofonları getirmedikleri için kendi ile gurur duyuyordu. Sabah evden çıkmadan önce küçük bir atışma yaşamışlar ve evde bırakmaya karar vermişlerdi. Ama etrafta olan insanların kulaklarındaki kulaklıkları görebiliyordu. Çoğunun sivil polis olduğu belliydi.

Bir adamın onlara seslenmesi ile yaklaşık kırk kişilik grup ile o adamı takip etmeye başlamışlardı. Onları personel odasına götürdükleri bariz bir şekilde belliydi. Diğerleri ile birlikte adamı takip ederlerken uzun bir koridordan geçmişlerdi. Bu koridorda bile saymaya bile üslendiği güvenlikleri görmüştü Yoongi. Siyah takım elbiseli adamlar her yerdeydi. Gözleri ile fel fecir dokuyorlardı. Tabiri caizse uçan kuşu bile takip ediyorlardı. Yoongi bu kadar güvenliği sıkı olan yerde arkadaşlarının nasıl içeriye gireceklerini merak etmişti. Özellikle bu endişesi Taehyung ve Jisoo üzerine yoğunlaşmıştı.

Geniş bir odada buldular kendilerini. Odanın her duvarına monte edilmiş bir sürü dolap vardı. Odanın ortasında yer alan masalar, bir köşede bulunan kahve makinası, su sebili gibi eşyalar buranın personel odası olduğunu bağırır gibiydi. Her dolabın kendinden olma bir asma kilidi vardı. Bu odanın içinde de altın rengi hakim bir renkti. Hobi bir an bu renkten kusacağını hissetmişti.

Daha fazla odayı inceleme imkanı bulamayan Yoongi orta yaşlı, takım elbiseli bir adamın konuşmaya başlaması ile birlikte gözlerini ona çevirmişti. Adam odanın kapısının yanında duruyor ve elinde büyük bir dosya tutuyordu. Bu dosyanın yapılacaklar listesi olduğundan adı gibi neredeyse emindi. Adam genzini temizleyerek konuştu. ''Evet gençler, bugün burada ülkenin en büyük toplantısına ev sahipliği yapacağız. Ben Oh Kwangsoo, bu toplantıda sizi koordine etmek ile görevlendirildim. Elimdeki listeye bakıyorum da yapacak çok işimiz var çocuklar. İlk önce sizi kendi aranızda birkaç küçük gruba böleceğim. Bu adımdan sonra her gruba yapması gereken bazı görevler vereceğim. Aranızdan bazıları ile daha önce birlikte çalıştım. Çalışmadığım arkadaşlarıma da iyi geçinelim diyorum.'' Adam diğerlerinin önünde saygı ile eğildi hafifçe. Tabi görevli olan diğerleri de adama karşılık vererek saygı ile eğilmişlerdi.

FRIENDS🦋🍀🌈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin