Evin içindeki karmaşa dışarıdan gözlemlenebilir haldeydi. Telaş diğerlerini de kavurmuştu. Uzun uğraşlar sonrasında ikna edilen ev halkı eşyalarını toplamayı henüz bitirebilmiş değildi. Dün akşamdan kalan kalabalık mutfağı işgal ediyordu. İlk uyanan her zaman olduğu gibi Hobi olmuştu. Mutfağı, salonu toparlarken diğerleri de yavaş yavaş uyanmaya başlamışlardı.
''Hadi artık. Bitmedi mi daha işin?'' diye sordu mutfağa giren Jimin.
Bu soruş Hobi'de göz devirmeye neden olmuştu. ''Burayı bu şekilde bırakıp gidemem.'' Dedi Hobi. Mutfağın dağınık halini Jimin'e gösteriyordu.
''Arabayı almadan önce suyunu kontrol etmeliydik.'' Dedi Yoongi. Namjoon ve Jin ile birlikte gittikleri araba kiralama şirketinden nihayet belgeleri tamamlayıp gelebilmişlerdi.
Merdivenlerden elindeki eşyalar ile inmeye çalışan Jungkook'un sesi duyuldu sonra evde. ''Tanrı aşkına sadece bir hafta kalacağız Jimin. Neden bu kadar bavul hazırladın?'' diye isyan etti. Tam anlamı ile hazırlanan bagajları indirmeye çalışıyordu.
''Sen anlamazsın. Mesela termal tayt aldın mı kendine? Ben söyleyeyim almadın.'' Dedi merdivenlere yardıma giden Jimin.
Jungkook sevgilisine göz devirdikten sonra ''Benim için alacak mükemmel bir sevgiliye sahibim çünkü.'' Dedi yüzündeki sinsi gülümseme ile.
Bu söyleyişten sonra Jimin de göz devirmişti. ''Sana aldığımı kim söyledi?'' diye umursamaz bir şekilde konuşmuştu. Almıştı. Çünkü Jungkook bu kadarını düşünecek kadar ayrıntıları önemseyen sahip bir beyne sahip değildi. Her konuda ayrıntılar ile uğraşan her zaman Jimin olmuştu.
''Tatlım, ilk yardım için gerekli olanları koydun mu?'' diye sordu Yoongi. Mutfakta bulaşıklar ile uğraşan sevgilisine.
Ama sevgilisi bunu cevaplayabilecek halde değildi. Kollarından damlayan köpüklü sular mutfağın ortasında bulunan küçük halıya damlıyordu. Bu da sinir kat sayısının yükselmesine sebep oluyordu. ''Hatırlamıyorum. Çantaları kontrol ediver.'' Dedi Hobi.
Yoongi sevgilisinin verdiği direktif ile odalarına gitti. Hobi'nin hazırlamış olduğu bagajlara bakmaya başladı. Odalarının penceresinden dışarıda itişip kakışan Kook ve Jimin ikilisini izledi. Sonunda normale biraz olsun dönebildikleri için teşekkür ediyordu tanrıya.
Yukarı kattaki hazırlıkta devam ediyordu. Yeni uyanan Tae, yatağında oturmuş halde ayılmayı beklerken Jin onun odasına gelmişti. Kapalı olan perdeleri açmakla işe başlamıştı. Dün gece ayrı uyumuşlar ama sabah ilk uyandığı an soluğunu yine Tae'nin yanında almıştı. Tae'ye, o uyurken günaydın öpücüğü vermiş ve aşağıya inip biraz Hobi'ye yardım etmişti. Sonrasında tekrar odasına çıkmış dün gece hazırladığı bagajın içinde eksik var mı yok mu onu kontrol etmişti. Şimdi ise telefonun alarm sesi ile uyanan sevgilisinin odasına gitmiş, onu kapıdan izlemeye başlamıştı.
Tae yatakta bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyorken, elleri saçlarındaydı. Ayılmak için girdiği haller oldukça sevimli gelmişti Jin'e. İzlemeye daha fazla dayanamayarak sevgilisinin yanına gitti. Taehyung onun orada olduğunun bile farkında değildi. Yatağında hissettiği hareketlilik ile yarısı açık gözlerinin tamamen açmış durumdaydı. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. Uykudan dolayı oldukça pürüzlü çıkan sesi ile konuştu. ''Sabah ilk seni görmek,'' tekrar gülümsedi kocaman ''Tanrım yenilendim.'' Dedi ve kollarını sevgilisine uzattı.
Jin uzatılan kollarda yerini almada gecikmedi tabi ki. Hafif eğilmiş halde Tae'ye yaslanmış ve bir kolu belinden bir kolu boynundan olmak üzere kocaman sarılmıştı. ''Günaydın.'' Dedi en tatlı sesi ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS🦋🍀🌈
FanfictionOnlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı. Ya da öyle sanıyorlardı. Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı. Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı. Hepsinin kendine ait problemler...