Dersten çıkan Yoongi ve Jin emlakçıları dolaşmış şimdiden 4 tane eve bakmışlardı. Kendi istekleri taşıyan bir daire bulamamışlardı. Ya fiyatları yüksek gelmiş ya baktıkları yerler ahırdan başka bir şeye benzemiyordu. Geçirilen ilk gün istekleri karşılamamış tam bir felaketle sonuçlanmıştı.
''Gençler son bir yer kaldı size göstermem gereken. Eğer burayı da beğenmezseniz benim yapabileceğim başka bir şey kalmayacak.'' Dedi emlakçı.
''Tamam oraya da bakalım, sonra karar veririz.'' Dedi son bir umutla Jin. Yoongi onu kafasını sallayarak onayladı.
Geldikleri mahalle oldukça elit bir mahalleye benziyordu. Yoongi arabanın camından etrafındaki evlere bakarak derin bir iç çekti. Baştan kaybetmiş olduklarını düşündü. Çünkü fiyatı oldukça yüksek çıkacaktı. Kafasını arkada oturan Jin'e çevirdiğinde onun da kendisiyle aynı düşüncede olduğunu anlamıştı. Düşünceler arasındayken emlakçının sesi onları düşüncelerden uyandırdı.
''Son evimiz oldukça uygun bir yer. Ev sahibinin paraya ihtiyacı olmadığı için oldukça uygun bir fiyata kiralıyor burayı. Zaten kendisi yalnız yaşlı bir kadın. Kiracılarının sadece evine iyi bakmasını istiyor. Uzun zaman burada kalmış. Bu evdeyken eşini ve çocuklarını kaybetmiş. Sonra kendisini çalışmaya vermiş. Yalnız biri, yakını yok.'' Evin uygun olması ikisinin dikkatini çekmişti ama buradaki evlerin fiyatları zaten yüksekti. Uygun olsa bile ne kadar uygun olabilirdi ki?
''İşte geldik. Buyurun baylar.'' Arabadan indiler ve büyük bir bahçenin ortasına kondurulmuş evi incelemeye başladılar. Bir sitenin içinde gibi görünüyordu. Bir güvenlik onları karşıladı. Jin bu dubleks eve bakarken Yoongi'nin hiç bakmadan gidelim burası bizi aşar bakışlarıyla karşılaştı. Jin ne olursa olsun evi gezmek istiyordu. Evin şifresini girdikten sonra içeri geçtiler ve oldukça geniş ve ferah olan odalarda gezmeye başladılar. Evin ferah havası şimdiki yurtların oldukça farklıydı ve insana enerji veren bir yapısı vardı. Emlakçı tekrardan konuşmaya başladı. ''Gördüğünüz gibi gençler işte evimiz bu şekilde. Sıkı durun kirayı iki ayda bir alacak ev sahibi. Daha öncede dediğim gibi ev sahibinin paraya ihtiyacı yok. İki ayda tek kira ödeyeceksiniz. Herhangi bir depozitosu yok. Sizden tek isteği evine iyi bakmanız. Haftalık temizlik yapmanız.''
''Kirayı iki ayda bir istiyor; yani yanlış mı anladım ama?'' diye merakla sordu Yoongi.
''Hayır, doğru.''
''Eee fiyatı duysak artık ona göre karar vercez çünkü.'' Dedi Jin aceleyle.
''Fiyatı 200.000 won.''
''İki aylık sadece 200.000 won mu?'' diye sordu Yoongi gözlerini açarak.
''Bu evin herhangi bir sorunu olmadığına emin misiz?'' diyerek ekledi Jin arkadaşının söylediklerine.
''Evet eminim. Herhangi bir sorunu yok. Dediğim gibi ev sahibinin maddi durumu oldukça iyi. Para sıkıntısı çekmiyor. Bende bana bu ev ilk geldiği zaman sizin merak içinde kaldım. Her bir ayrıntıyı kendi ellerimle kontrol ettirdim. Hem hukuki açıdan hem de fiziksel açıdan hiçbir kusuru yok evin. Emin olun bana güvenebilirsiniz. Çürük malı ilk başta kendim almam zaten.''
Çocuklar biraz olsun ikna olmuşa benziyordu ama temkini elden bırakmıyorlardı. Jin tekrar konuştu. ''Ofisinize dönelim o zaman. Belgeleri kontrol edelim. Bir sorun olup olmadığına bakalım. Sonra arkadaşlarımızla da konuşup haberleşelim.'' Dediğinde evden çıkmışlardı.
Lobiye nihayet döndüklerinde diğerleri ikiliyi bekliyorlardı. Namjoon konuştu. ''Yorulmuş olmalısınız. Oturun size kahve yapıyorum.'' Dediğinde mutfağa yönelmişti. Hobi, Yoongi'nin yanına koşup boynuna sarıldı. Onun yanağına sulu bir öpücük kondurmuştu. Sevgilisinin kolundan çekiştirdi. Koltukta yayılan Tae'yi ayağıyla itekleyerek yere düşürdü. Yoongi sevgilisinin müthiş duygusuna gülümsemişti. Ondan ayrı kaldığı her dakika bile özlenir miydi ki? Hobi yanında olmadığında enerjisinin çekildiğini hissederdi. Ona enerji kaynağı olurdu. Aklına kapıdan girmeden önceki ve şimdiki hali gelince derin bir şekilde gülümsedi Yoongi. Hobi onu omuzlarından tutup koltuğa oturttu. Omuzlarını sıkmaya başladı. Aklınca masaj yapıyordu. Ama acıttığının farkında değildi. Yoongi acısına rağmen gülümsüyordu. Jimin konuştu. ''Yaah! Çocuğun omzunu çökerttin. Bıraksana. Sana aşkından bir şey diyemiyor.'' Demişti Yoongi arkadaşına minnettar olmuştu. O söylemeseydi sabaha kadar o acıyı çeker yine Hobi'ye çaktırmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS🦋🍀🌈
FanfictionOnlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı. Ya da öyle sanıyorlardı. Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı. Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı. Hepsinin kendine ait problemler...