Sabah yine bir hareketle başlamış olmuştu. Kimse bu durumda böyle bir şey ile kalacağını düşünmüyordu. Sabah kahvaltısını yapıp kayak yapacaklardı. Tüm planları bu şekildeydi. Ama aniden gelen telefon ortamı ve planları bozmuştu. Oysa bir hafta kalmayı hedeflemişlerdi.
Dönüş yolunda Jin yine arabayı kullanmaya başlamıştı. Gidişe göre daha sessiz bir yolculuk yaşıyorlardı. Yanında oturan Namjoon stresle bacaklarını sallıyordu. Yola çıkalı neredeyse bir sat olmuştu fakat ona bir yıl gibi gelmişti.
Arkada oturan Jimin, Kook ve Yoongi üçlüsünden de ses çıkmıyordu. Jimin hala endişeli görünüyordu. Korku ile gözlerini açmış etrafı izlemekten başka elinden bir şey gelmiyor haldeydi. Dizlerini sallıyor yolun bir an önce bitmesini bekliyordu.
Hobi ve Tae onların önünde oturuyor, ikisinden de ses çıkmıyordu. Taehyung ne olmuş olabileceği hakkında düşünüyor, aklına gelenleri tartıyordu. Oysa bu sabah güne ne güzel başlamıştı. Olaysız bir günlerinin dahi geçmediğine neredeyse şaşıracak haldeydi.
''Benzin almamız lazım.'' Dedi Jin. Önlerindeki benzin istasyonuna doğru kırmıştı arabayı. Uzun süren sessizliğin ardından çıkan ilk ses bu olmuştu. Arabanın kapısını açmış ve dışarıya atmıştı kendini yanaştıktan sonra.
Onun ardından Hobi ve Taehyung indi arabadan. Jin'in arkasından markete yürümeye başladılar. Jin markete gerekli ödemeyi yapmaya başlamıştı ki arkasında takip eden iki arkadaşını gördü.
''Yorulduysan ben devralabilirim.'' Dedi Hobi. Marketin içinde bulunan dolaba yürümüş ve içinden üç şişe su almıştı.
''Yok hayır. İyiyim.'' Dedi Jin. Taehyung'un vermiş olduğu suları da kasadan okutmaya başlamıştı.
''Bizimle bir alakası olabilir mi?'' diye sordu Tae. Kollarını birbirine kenetlemiş ödeme yapan sevgilisine dönmüştü.
''Bilmiyorum. Olmasa iyi olurdu.'' Dedi Jin. Elini cüzdanına atmış gerekli parayı vermişti kasadaki adama.
''Gidip öğreneceğiz.'' Dedi Hobi. Marketin kapısından çıkmış, arabaya doğru yürümeye başlamıştı. Arabaya yeniden bindiklerinde devam ettiler sessiz yolculuğa.
--
Uzun süren yolculuktan sonra yeniden evlerine dönmüşlerdi. Evlerinin bulunduğu siteye girdiklerinde Namjoon ve Yoongi'yi yolda bırakmışlar ve kızı kendi evlerine getirmelerini istemişlerdi. Bu şekilde kızı o evden uzak tutmuş olacaklardı.
Eşyalarını yerleştirmeye vakit harcamadan herkes odasına valizleri öylece bırakmış ve salona inmeye başlamıştı. Salonda toplanan gençler şimdi diğerlerinin gelmesini bekliyorlardı. Ki çok geçmeden açılan kapı onların geldiğine dair işaretti.
Kız ayağındaki spor ayakkabıları çıkardı ve önünden yürüyen Yoongi'yi takip edip salona ulaştı. Salona ulaştığında onu Jimin'in sarılması karşılamıştı. Oldukça endişeli hali kızı iyi olarak gördüğünde Jimin'in üzerinden uçup gitmişti.
Küçük sarılmadan sonra kız hepsine tek tek selam verdi. Ardından Jin'e doğru yürüdü. Ona da küçük bir sarılma vermişti. Bu evde en yakın hissettiği iki isimden biriydi Jin. tabi bu hareket ile Tae'nin sinirli bakışlarını yeniden üzerine toplamıştı. Ama kız bunu takacak kadar iyi bir durumda değildi.
Kız tekli koltuğa oturdu. Yüzüne bakan gençler ondan bir açıklama bekliyorlardı. Kız ne diyeceğini bilmeden öylece oturuyor, kelimeleri aklında nasıl toplayacağını düşünüyordu. Kendi açısından artık yolun sonuna gelmiş durumdaydı. Yapacağı itiraf belki onun Kore'den ülkesine dönmesi için bilet olacaktı. Kız derin derin nefesler alıp veriyor ama hızla atan kalbinin susturmasını beceremiyordu. Daha anlatmaya başlamadan boğazı kurumuş haldeydi. Bu şekilde nasıl konuşacağını bilmiyordu. Kız gözlerini kapattı ve dudaklarını yaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS🦋🍀🌈
FanfictionOnlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı. Ya da öyle sanıyorlardı. Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı. Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı. Hepsinin kendine ait problemler...