Hastane kokusunu sevmezdi Yoongi. Beyaz ışıkları sevmezdi. Beyaz giyimli insanlardan da haz etmedi. Hepsi bilmedikleri bir dil konuşurlar gibi gelirdi ona. Konuşulanlardan anlamazdı. Konuşulanlar bir kulağından girer diğerinden çıkardı. Yoongi burada olmaktan memnun değildi. Tek bir dayanağı vardı burada oturmasını sağlayan, o da sevgilisiydi.
Hobi, gözlerini kapatmıştı. Başını arkasındaki beyaz duvara dayamıştı. Yaklaşık iki saattir buradalardı ve tüm eklemlerinin uyuştuğunu hissetmeye başlamıştı. Ellerinin arasında sevgilisinin beyaz elleri vardı. Omzunda ise kömür karsı saçları vardı. Yoongi başını onun omzuna koymuştu. O da sevgilisi gibi kapatmıştı gözlerini. Düzenli nefesler alıp veriyordu. Hobi onun uyuduğunu bile düşünmüştü. Kafasını kaldırdı ve omzunda duran başa çevirdi bakışlarını. Yoongi onun hareketlenmesi ile kaldırmıştı kafasını.
Hobi onu uyandırdığını düşünerek konuştu. Sesi kısık ama güçlü çıkıyordu. ''Uyumaya devam etmelisin.'' Dedi.
''Uyumuyordum ki.'' Dedi Yoongi kulaklarına acile gelip giden ambulansların siren sesi doluyordu. İstese bile uyuyamazdı ki. Devam etti. ''Sen uyu istersen.'' Dedi. Küçük gözleri ile sevgilisine bakmaya başlamıştı.
Hobi kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı. Uyumak istemiyordu. Uyuyup sevgilisine destek olamamaktan korkuyordu. İki saattir gözlerini tümüyle açık tutmasının tek sebebi buydu. Yoongi Hobi'nin arkasına bakmaya başlamıştı bir anda. Ardından ayağa kalkmıştı. Hobi de sevgilisi gibi ayağa kalktı ve arkasına döndü.
Yaşça oldukça büyük olan doktor yanındaki iki pratisyen ile birlikte yanlarına doğru gelmekteydi. Adamın uzun boyu yanındaki pratisyen hekimleri gölgesinde bırakıyor gibiydi. Uzun ve kır saçları vardı. Hobi bu saçların boşuna ağarmadığını biliyordu. En kutsal mesleklerin birinin içinde olmaktan gurur duymuştu bir anda. Adamın havasın gördüğünde içine dolan meslek aşkı göz ardı edilemeyecek kadar büyüktü.
''Merhaba.'' Dedi adam önlerinde hafif bir şekilde eğilirken. Diğer iki pratisyen daha çok eğilmişti ikili önünde. Yoongi ve Hobi de diğerleri gibi eğilerek kısa bir selam vermişlerdi.
Yaşı büyük olan pratisyen konuştu ilk önce. Yoongiler hastaneye geldiklerinde annesi ile bu pratisyen ilgilenmişti. Yoongi onu görür görmez hemen tanımıştı. ''Genel cerrahi profesörü Bay Jung.'' Eli ile yaşlı adamı takdim ederken.
Yoongi kafasını yeniden eğdi selamlamak adına. Kötü bir şeylerin olduğuna kanaat getirmişti. Hiçbir zaman bu şekilde üst mertebeden bir doktorun geldiğine şahit olmamıştı. Adam tanıştırmanın ardından konuşmaya başladı. ''Sizinle konuşmayı beklemiyordum.'' Dedi. Yüzünde gülümseme vardı. Yoongi Hobi'nin aksine adamın itici olduğunu düşünüyordu.
Yoongi ona anlamsız gözler ile bakarken eli ensesine gitmişti. Stresle ensesini kaşıyordu. O da merak ediyordu lanet olası babası neredeydi? O da sormak istiyordu neden her zaman kaçıyordu?
Yaşlı olan doktor yeniden konuşmaya başladı. ''Önemli değil. Siz de hasta yakını olduğunuza göre sizinle de konuşabilirim. Hastanın dosyasına baktığımda zaten nakil listesinde olduğunu görüyorum. Nakil için henüz geç kalmış değiliz. Bu konumda olan bir hasta için bu iyi bir haber.'' Adamın bu sefer kaşları çatıldı. ''Ama ne yazık ki söylemem gerekirse annenizin hastalığı ikinci evreden üçüncü evreye ilerlemeye devam etmiş. İlaçlar ile bir süre rahat etmiş fakat şimdi ilaçların onu rahatlatacağını söylemem gereksiz olur.''
Hobi de kaşlarını çattı. Sevgilisinin kolunu tuttu. Bunun ne demek olduğunu bilir gibi bir hali vardı. Yoongi genzini temizledikten sonra başladı konuşmaya. ''Bu ne anlama geliyor? İlaç almayacak mı artık?'' diye sordu. Kafası karışmıştı. Hasta olan birine ilaç verilmez miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS🦋🍀🌈
Hayran KurguOnlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı. Ya da öyle sanıyorlardı. Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı. Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı. Hepsinin kendine ait problemler...