Remziye hanım ve Erdal ağa evlerinde misafir ettikleri Zeliş için ellerinden geleni yapıyor du.Zaten eskiden insanlarımız asimile olmaya başlamamışken daha,böyle şeylere çok alışıkındılar.Yetimi ,öksüzü,kimsesizi koruyup kollamak,ihtiyacı olanın ihtiyacı nı gidermek.Bu tarz olaylar günlük hayatın bir parçasıydı zaten.Paranın gücünün herşeye yetmediği ,adam gibi adam olmanın ön planda olduğu zamanlar vardı.Şu an kimse kimseyi evinde karşılıksız bakar mı? bilinmez.Sahip olup beklentiye girmeden koruyup kollarmı orası da bilinmez.
Zeliş hayatta belki yapayalnız tek başına kaldı ama onu sahiplenen bir sürü temiz yürekli insanların içinde yaşamını devam ettiriyordu.Öyleki Remziye hanımefendi ,köyün nerde ise tamamı ,Zeliş kız için çoraplar örmeye başlamıştı,yorgan dikenler,tülbent yapanlar,camı için perde yapanlar bile vardı.Zeliş ise yük olmamak adına sürekli Erdal ağanın evinde iş yapıyor,süt sağıyor yeni yeni öğrendiği ekmek yapmasını orda ustalaştırmaya başlamıştı.Remziye hanım ,Zeliş 'e sürekli oturmasını ,kendini yormamasını söylese de dinlemiyor du Zeliş.Zaten yerinde duramaz dı,Sürekli bir şeylerle uğraşmaktan zevk alırdı.Yaptığı hiç bir iş ona yük gelmez di bu yüzden.
Zeynep hanımlarda ise çok telaş vardı.Halil in gelmesi ni beklerlerken bir yandan da Zeliş ve Halil için oda hazırlanıyordu.Düğünde yapılacak yemekler planlanıyor,kesilecek hayvanlara bakılıyor du .Mirza ağada gelinine takacağı altınları almak için Erzurum'a gitmişti.
Haydar ise her zaman ki gibi kardeşleri ve ağabeyleri ile hayvanları otluyor,ahırı temizliyor kalan vakitlerde ise hiç bir zaman aklından çıkmayan kızı düşünüyordu.
Akşam karanlığı yeni yeni inmiş,kardan heryerin bembeyaz göründüğü bu küçük köyde evlerden gelen cılız gaz lambası ışıklarından ve köpek havlamalarından başka hiç bir ses ve görüntü yoktu.
Halil sırtında heybesi,zayıflamış sararmış halde köyün yolunu tırmanıyordu."bir eve varsaydım hayırlısıyla,çok üşüdüm .Anamı da çok özledim,gardaşlarımı....
Dile kolay dört yıl oldu,anamı babamı gardaşlarımı görmeyeli.İnşaallah hepsi sağ salim bıraktığım gibidir"dedi.
Az kalmıştı ,şu bayıra bi çıktımı ,düz yol hızlanırm diye düşündü.
Zeynep hanım ile gelinleri ,oğulları,torunları ve kuma abası hep beraber oturmuş hıngel aşı yiyorlardı.Kuması şöyle bi baktı:"Zeynep maaşallah çoluk çocuk ,biz kaç nüfus olduk böyle?ben sayamadım "dedi.Ordan torunlardan biri aldı sözü"nene tam onbeş torun var,beş gelin ,beş oğlan üç de siz ,hele everdiğiz torunları ,gızları saymirim"dedi."
ha bir de Halil emmmimlen garısı da olacah on onbeş güne".
Hava iyice soğuk ve ayazını bırakmıştı.Halil artık dayanacak gücü kalmadığını hissediyordu,önüne bari kurt ,domuz çıkmadan bir eve varsaydı.
Uzaktan ,derinden kurt ulumalarını duyuyordu.Şükür ki az kalmış tı,biraz daha hızlandı ,hızlandı ki artık ciğerlerinin içinde şiştiğini hissediyordu.Neyse ki köyün içine girmişti.Durdu ,biraz soluklandı,ciğerleri dinlendi sonra tekrar bir hızla eve vardı ama artık ayakta kalacak takati ,nefes alacak gücü kalmamıştı.
Bahçe kapısını açtı,kapıya kadar geldi,elleri ile vurmaya başladı bir iki üç derken ....
Zeynep hanım ,kuması çoluk çocuk bir ev dolusu insan akşamın bu vaktinde kim vurur kapıyı böyle diye biraz korkmuştular.Büyük oğlanlar Hasan ile Hüseyin herkese sakin olmasını söyleyip ,duvarda asılı çifteli yi indirip ,ellerinde gaz lambası ile kapıya ilerlediler .
Kapı ilk hızla indirilen darbelerine göre daha yavaşlamıştı.Hasan yavaşça ikiz kardeşine döndü"Hüseyin eşkıya indi köye ,aç kaldılarsa yine,içerde kızları kadınları saklayamıydık acep"dedi.
Hasan da şaşırmıştı ,hem korkmuştular,hemde içerdekilere belli etmemeye çalışmışlar yavaşça yürüyodular nerde ise parmak ucunda.
Ses iyce zayıf zayıf vurmaya başlamıştı,Hasan "kimdir o?"diye bağırdı.Ses çok cılız geldi,"ağabey,ağabey"diye nerde ise inledi birisi.Hüseyin çifteliyi elinden atması ile koştu kapıya,Hasan'da arkasında hızla açtılar kapıyı.Eveeeet yeni bölümümüzde geldi,biraz kısa oldu ama diğer bölüme saklayın ....
Yorumlarınızı bekliyorum nasıl gidiyor,tahminleriniz neler
Zeliş kızımızı neler bekliyor
Hepinize saygı ve selam lar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZELİŞ
RomansaDoğu Anadolu Bölgesinde yaşanmış gerçek bir olayın kurgusu olan ZELİŞ, ölen kocasının Kardeşi ile evlendirilmek zorunda kalıyor, ZELİŞ 'in bu zor hayatında hem köy baskısı hemde Salih'le olan çarpıcı evliliği ele alınıyor. TÜM HAKLAR SAKLIDIR. 2019