23. Bölüm

8.3K 448 21
                                    



Zeliş ,kıpkırmızı oldu.Ne yapacaktı şimdi.Çok ayıptı yaptığı...
Nasıl söyledi ,ağzından nasıl çıktı o kelimeler halen anlamış değildi.Hoş son zamanlarda şu dilini çözemiyor du, ya lal oluyordu ,yada böyle işte yerli yersiz konuşuyordu.

"Gülsemin,sen çayları götür ;erkekler çay bekler."

"Tamam ana .Ana şey , ben ,kusuruna bakma Zelişin.Onun kabahatı yok ,benim çenemi bilirsin ; düştümü toplayamıyorum.Yanlış anladım ,sonrada işte ... duydun".

"Tamam ,yeter de hayde çayın başına.Zeliş sende düş önüme benim odama gidek ".

Haydar içerden niye gelmiyorlar diye merakta kaldı .Karısı bugün çok üzülmüş,ağlamıştı.Kimbilir ne haldedir artık.İçinden "gelseler de çayımızı içip gitsek "diye düşünüp duruyordu.

      Gülsemin erkeklere çayları dağıtırken ,bir anlık refleks le Haydar ağabeyi ile göz göze geldi.Sonra hemen yere bakmaya devam ederek çıktı salondan.Haydar anladı ,yine karısı ile ilgili bir sıkıntı vardı.

     Gülsemin aşkanaya geldi tekrar.İçindende
"Oğlan yakışıklı ,eli ayağı düzgün,huyunu husunuda bilirdiler Haydar ağabeyinin.E Zeliş de çok güzel kız ,bir bakan bir daha bakar ,eee!
Niye bunlar karı koca olamamış ki acep.Allah Allah !"diye düşüne durdu.Sonra birden ;

" Amannn !!!! Yoksa Haydar ağam şey değil mi ?Vışşşşş ,düşman başına.Zavallı Zeliş."
Diye sesli sesli konuşmaya başladı.Hemde aşkana da bir aşağı bir yukarı yürüyüp duruyordu.
   " Tüh ! Tüh !gencecik delikanlı,bu nasıl bir iştir ".
     Gülsemin yine freni boşalmış kamyon gibi olmuştu.Allahtan bu sefer kimse yoktu etrafında .O öyle düşüne dursun.

   Remziye ana ile Zeliş odaya girdiler.Gaz lambasını açtı hemen Remziye ana .Zeliş ayakta,kıpkırmızı suratı ile dikilip duruyordu.
  
  " Hele anlat bakalım Zeliş hanım,duyduklarım neydi öyle?"

"Ana ben şey ,işte ,şey ana "

"Ney kızım ,dinliyorum anlat?"

"Ana ağam şey dedi."

"Aman !Zeliş ,kız yoksa Haydar erkek değil dir?"
Dedi ve dizlerine vurmaya başladı .

"Bahtsız oğlum ,oy .Ben hangize yanam!Zeynep
oy Zeynep.... sen bilmez miydin oğlun  ne haldadır?"

    "Ana ....yok ana öyle değil"

  "Tevekkelli değil ,ondan bu oğlan evlenmem diye tutturmuştu, bilirmiş herif olmadığını!!!"

Hiç duymuyordu kadın Zeliş 'i.
En son kız yere çöküp ellerine sarıldı .
"Ana dur hele,ne olur dur.Yok ele bişey .Biz sadece şey ,işte Halil ağam ölünce bizi hemen nikahladılar.Ben çok kötü durumdaydım.Haydar ağam da aynı benim gibiydi .Bizim aklımızda o anda öyle şeyler hiç gelmedi.Yeni cenazemiz vardı.Bir de Haydar ağam Allah razı olsun ondan ,çok iyi biri.Ben babamdan sonra bu kadar merhametli bir erkek ilk kez gördüm.Bana ,ben ne zaman istersem o zaman dokunacağını söyledi."
 

   Kız ağlayarak anlatıyordu ,kadın ağzı açık dinliyordu.

"Ana ,bu olanları ağam duyarsa ben çok utanırım.Yüzüne bakamam bir daha .Kurban olam ne olur ,her şeyi   yanlış anladınız.Ağam da bir eksiklik yok."
Dedi ve başını eğip ağlamasına devam etti.

   "Çok şükür !Allahım .Az daha aklımı kaybedecektim."

    "Kızım bu bele olmaz.Sizin nikahınız kıyıl dı.Allah katın da karı koca oldunuz.Günah bu yaptığın,kocana  da eziyet edersin.Olmaz bu !olmaz.Bu geceden tezi yok bu iş bitecek ,iki gün sonra Gülsemin 'i yollayacam.Haberi o getirecek bana."

ZELİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin