11. Bölüm
O geceyi Zeliş küçük görümcesi ve kaynının kızı ile odasında geçirdi.Eltileri üstünü değişmesi için onun çeyizinin olduğu odadan valizini getirmişlerdi.Hızlıca üzerindekileri çıkarmış ,gündelik olarak giydiği elbisesini giymiş,annesinin çeyizi için oyaladığı al yazmasını bağlamış fakat sonra yanlış anlaşılacağı için köyde iken taktığı eski tülbenti almıştı başına .Beline kadar uzanan kömür karası saçları tülbentin altından salınıyordu.Eltisinin getirdiği düğün için yapılan yemeklerden yemiş,karnını doyurmuştu.Şimdi odada oturuyordu sessizce kızlarla.Utandığından soramıyordu da kocası olacak kişiye ne olduğunu,durumunun nasıl olduğunu ,deli gibi merak ediyordu.Şu an için en kötü olanı ise Zeliş gibi yerinde duramayan birinin iki gündür sürekli oturmak zorunda olmasıydı .Kaynanası Zeynep hanım odadan çıkış izni vermeliydi artık.Gece yarısı olmuş herkes yatmaya çekilmeye başlamıştı.Zeliş yatsı namazını kılmak için abdest almalıydı ama nasıl.İki gündür hiç bir vakit kılamamıştı.Kimsede sormamıştı.Görümcesine döndü ve ;
" şey ... ıııı benim namaz kılmam gerekli,abdest almalıyım,Zeynep anaya söylesen".dedi.
Görümcesi Fadime hemen ayağa kalktı ,"tabi yenge hemen anama söylerim ben"diyerek odadan çıktı.Kaynının kızı ile beklemeye başladılar,yazık kızında uykusu bayağı bir gelmişti.Ayıp olmasın diye zor tutuyordu kendini.O sırada Fadime girdi içeri.
"Yenge ben sana göstereyim ,hem tuvaleti öğren hemde abdest aldığımız yeri "diyerek çıktılar odadan .Ortalık çok sessizdi.Uyuyan uyumuş,kalanlar Halil oğlanın başında bekliyordular.Haydar da kardeşinin başucunda bekliyor,sürekli dua ediyordu.Uykusu gelmeye başlamıştı ,tütün içmeliydi hemen .Aklına vurmuştu yine.
Zeliş dışarda olan tuvalette ihtiyaç giderdikten sonra elinde ıbrıkla bekleyen Fadime seslendi; "yengee,gel ben su dökem,al sen abdestini"dedi.
Abdestini aldı,havlu ile kurulanıyorduki ayak sesleri duydu.Fadime "ağabey "diye seslendi.Zeliş başını eğdi hemen ,tülbentini düzeltti,arkasını döndü,Fadime Halil abisinin durumunu sordu.Haydar durumunun hiç iyi olmadığını söyledi,dua ettiklerini ve beklediklerini anlattı.Fadime yengesinin koluna girdi,odaya götürdü.Haydar aldığı terbiyeden ötürü kaşını kaldırıp bakmadı yengesine.İçinden de çok üzüldü,hem Halil 'e hem bu bahtsız kıza.Tütününü içerken aklına köydeki sevdaya tutulduğu kız geldi.Keşke bir kez daha görebilseydi.
Zeliş namazını kıldı ,rabbine yakarışla dua etti,kocasının iyileşmesi ,herşeyin yolunda gitmesi için.Sonrada yatağa girdi ,biraz Kuran'ı Kerim okudu.Ama uykusu hiç gelmiyordu.
Fadime ve kaynının kızı uymuştular.
Diğer yanda da Halil 'in baş ucunda anası babası ve ağabeyleri dua ediyor,gözyaşı döküyorlardı.Ama Halil hiç gözünü açmıyor,ateşi düşmüyordu,üstelik baygın halde yatarken bile öksürük nöbetleri geçiriyordu.Her öksürük den sonrada ağzının kenarından kan sızıyordu.
Sabah ezanı okunuyordu,Zeliş uyanmış bekliyordu,namazını kılmak için.Fadime 'yi uyandırmalıydı.Tek çıkmak istemedi niye ise.Yataktan kalktı ,üstünü giyindi ,yeryatağınıda topladı.Tam Fadime ye seslenecekti ki kaynanasının feryadını duydu.Öyleki uyuyan kızlar bile yataktan fırladı çıktılar.İkiside dışarı koştular,kadın halen feryad ediyordu.Zeliş donup kalmıştı,anlamıştı .Artık yüzünü hiç görmediği,sesini duymadığı kocası ölmüştü.Bu nasıl bir kaderdi,nasıl bir acıydı bu!!!Düştü dizlerinin üstüne ağlamaya başlamıştı bile,gözyaşları sel misali akıp gidiyordu.Evin içinde uğultular,feryatlar ,figanlar....Ama kimsenin aklına Zeliş gelmiyordu.Herkes yıkılmıştı.Genç delikanlı ,düğün gününde ölmüştü işte,bundan daha acı ne vardı ki?
Zeynep hanım kendini kaybetmişti adeta.Firdevs nene herkesin büyük salonda olduğunu gördü ama taze gelin zeliş kızı bir türlü göremedi.Erkeklerin odasındada olmayacağına göre dedi içinden,bastonuna dayanarak kalktı dışarı çıktı,orda küçük kızlar vardı;
-uşahlar,hele bele bahın;zeliş gelin hanidir?
-Firdevs ana aha bu odadadır.
diyerek yanına götürdüler.
Firdevs ana içeri girdiğinde çok üzülmüştü.Biçare kimsesiz güzeller güzeli kız yıkılmış,bitmiş bir halde ağlıyor,gözyaşları öyleki benzetmek yeri ise göl olmuştu.İçeri giren kadını ne gördü ne duydu .Acısının içine öylesine gömülmüştü ki ,kaderine şimdiye kadar hiç isyan etmemiş kız artık isyanın alasını yaşıyordu.İçinden sürekli ;"Allahım bu nasıl yazgıdır,bu nasıl kaderdir ,ben ne yaparım şimdi,köyüme geri yollasalar beni bari"diyerek gözyaşı döküyordu.İçeri giren Firdevs anayı gördü o sırada ,gayri ihtiyari koşup kadının boynuna sarıldı.
"Ana,ben ne yapacam şimdi,yüzünü görmediğim erimi kaybettim,anam babam yok,beni köyüme geri yollayın ne olur.Burda duramam ben,kimsesizim ben,artık dayanacak gücüm yok benim."içini çeke çeke defalarca tekrarladı bu cümleleri.Biraz sakinleşince Firdevs ana başını okşaya okşaya konuşmaya başladı;
"Güzeller güzeli,bahtsız gızım benim.Kaderi buymuş Halil oğlanın,Allah rahmet eylesin .Anası babası yıkıldı zavallılar.Bu köyde şu illet hastalık yüzünden kaç can toprağa verdik bilir misin sen,kaç yürek yandı.Ama buraların adetlerini törelerini bilirsin a yavrum.Sen bu eve gelinliğin ile girdin kefenin ile çıkarsın a yavrum.Sen mecbur Haydar ın nikahına geçeceksin,bu hep bele olmuştur güzel gızım.O yüzden köyüne geri gitme isteğini unut sen.Zati mirza ağa hemen karar verecektir bu uzamaz ,hoş olmaz."dedi.
Zeliş de bunun böyle olacağını biliyordu ama işte bir umut köyüne geri gönderirler diye dua edip duruyordu.Kendi köyünde bile kaç gelin dul kalınca kaynı ile nikah yaptılar.Hoş geline hiç fikrini sormadan bunu yaptılar,kaç hayat böyle mahvoldu.Sıra kendi hayatının mahvolmasına gelmişti.Sadece izleyecekti olacakları.Çünkü biliyordu çırpınışları boşa olacaktı.Görmediği erini karaprağa verip,şimdi de hakkında verilecek kararı bekliyordu.Babasının anasının nasihatı geldi aklına ,
"Başını dik tut kızım,isyan etme başına ne gelirse gelsin,namazını ve kuranını asla terketme"
Derdi babası ve anası,şimdi nasihat dinleme zamanı dedi içinden.Merhaba sevgili okuyucularım.uzun bi aradan sonra yeni ve heyecan dolu bir bölümle geldim.Yorumlarınızı mutlaka bekliyorum.Öpüldünüz 😘....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZELİŞ
RomanceDoğu Anadolu Bölgesinde yaşanmış gerçek bir olayın kurgusu olan ZELİŞ, ölen kocasının Kardeşi ile evlendirilmek zorunda kalıyor, ZELİŞ 'in bu zor hayatında hem köy baskısı hemde Salih'le olan çarpıcı evliliği ele alınıyor. TÜM HAKLAR SAKLIDIR. 2019