Zeynep ana ,kumasına " Aba ,iki tene olacakmış,iki tene bebe gelecek.Halilimin yerine rabbim gönderdi,benim yanmalarıma karşılık verdi mevlam.Ne kadar şükretsem azdır aba".
Kuması da neşe ile dinledi kadını.Sonra içeri girince de Mirza ağaya söylediler,hemde müjde isteyerek.Haydar da o anda duymuştu iki tane bebeği olacağını.Çok sevinmiş,bir an önce gidip Zelişine sarılmak istiyordu.
Zelişi bulmalıydı hemen.Ayağa kalktı,salondan çıkacağı sırada karısını kapı önünde gördü.Başını önüne eğmiş ,yaşmağı yüzünde, yanakları kıpkırmızı olmuş halde.
Anlamıştı karısının çok utandığını.
"Zelişim ,ne yapıyorsun burda ,içeri girsene.İki tane bebemiz olacakmış he?""Haydarım ,ben içeri giremem,şey işte"
"Gel ,gel ,soğukta durma , hasta olacaksın"
İkiside içeri girdiler ,Zeliş üşümüştü,sobanın yanına oturdu hemen.Haydar'da sedire çıkıp oturdu.Zeliş çok utanmıştı.dünkü asıp kesen kadın gitmiş yerine süt dökmüş kedi gelmişti.Şu kaynanası olacak kadını da anlamıyordu,ya dövüp kötü davranıyordu ona,yada önüne kaymağı uzatıp yediriyordu...
Şimdi herkesin konusu ikitane bebek olmuştu.Kızlar erkek mi kız mı olacak diye aralarında iddiaya bile girmişlerdi. Mirza ağanın ise yüzüne yayılan gülümseme akşama kadar gitmemişti.Üstelik ertesi sabah için ineklerden birini kesip köydeki konu komşuya dağıtacağını söylemişti.Bunu diğer torunları içinde yapmıştı adamcağız.İçten içede seviniyordu,karısı eski haline döndü diye.Yoksa artık ne yapacağını bilemiyordu.
Haydar ile Zeliş o gün akşama kadar heyecan ve sevinçten kimse ile konuşmamış,Haydar üstelik sanki kendini rüyada imiş gibi hissediyor,hiç uyanmak istemiyordu.
Akşam yemeğinde Zeynep ana yine Zeliş gelinin önüne etleri yığmış ,zorla yemesini sağlamıştı.Kendi kendine de " çok zayıfsın çok" deyip duruyordu.
Evdeki diğer gelinler ise kaynanalarının bu tutarsız davranışlarını hayretle izliyordular.Artık yatma zamanı gelmişti.Kapı çalındı o sırada,Haydar koştu açtı;Salih elinde tahta bavulu ile,uzanmış sünnet sakalı ilke karşısında abisine bakıyordu.
"Ağabey !sen ne yaparsın burda?Herkes eyimi?""Gel ,gel aslanım ,hoşgelmişsen.Geç içeri.Herkes eyi,seni bu saatte beklemirdik."
"He ağabey dur hele geçem de anlatırım"
Salih ağabeyi ile içeri girince evde iyce bi şenlik havası oldu.Herkesle sarıldı Salih.Hal hatır sordular.
Delikanlı ağabeyinin onu almaya geldiğini duyunca rahatladı.
Gece yataklarına geçtiler.Haydar ile karısı dün yattıkları odaya girip kapıyı kapattılar.Haydar hızlıca gidip karısına sarıldı,sımsıkı kucakladı.Karısı da kocasına sarıldı.Ayakta bir müddet öylece beklediler.
"Zelişim,ben sana kurban olurum,seni çok ama çok seviyorum,bebelerimin anası,kadınım benim."
Karısının yüzünde öpülmedik yer bırakmamıştı adam.
Zeliş çok yorulmuştu bütün.Gerçi hiçbir iş te yapmamıştı ama yinede çok yorulmuştu." Haydarım,erim,ben çok yorgunam,yatak mı?"
" Hemen ,hemen yatak kadınım,hem balalarım da dinlensin"
Zeliş içinden şükrediyordu ,kocasının ona olan sevdasına,bağlılığına,adam gibi adam olmasına.Sonrada nazar değecek diye ödü kopuyordu kızcağızın.
Birbirlerine sımsıkı sarılıp uyudular ,taki sabah ezanını duyana kadar.Ezanla birlikte evde hayat başlamıştı.Kadınlar kahvaltı hazırlıyor,biryandan da sobaları doldurup yakıyordular.
Kahvaltı sofralarına oturdular,erkekler aralarında Haydar'ın evi için gerekli olan malzemeleri konuşup dururken,kadınlar da çıt çıkmıyordu.Zeynep ana oğlunun gitmesini artık istemiyordu.Torunları onun yanında büyümeliydi.Hem artık kimseye karışmıyordu.Zeliş geline de birşey yapmıyordu.Torunları bu evde doğmalı burda onun yanında büyümeliydi.Ama bunu nasıl söyleyecekti bilmiyordu.Eski Zeynep olsa kimseyi dinlemez ,hemen olaya müdahale eder ,dediğini yaptırırdı.Ama artık onu kimseler dinlemez olmuştu.Hep kocası yüzünden olmuştu.Herkesin içinde kadına olur olmaz laflar etmiş,ayaklarının altına vermişti.İştahı kaçtı Zeynep ananın,birşey yiyemeden kalktı sofradan.O günü de herkes olağan şekilde geçirdi.Ertesi sabah yola çıkacaklardı Haydar ile karısı.Salih de malzemeleri ayarlayıp kızlarla gidecekti köye.
Sabah kahvaltı sonrası hazırlandılar yola çıkmak için,ama Zeynep ana birden ortaya attı kendini feryat figan ağlamaya başladı.
"Mirza ağam ,ne olur gönderme!getmesinler.Torunlarım benim yanımda doğsun büyüsün,kurbanın olam gönderme!"Zeliş de kocası da şaşırıp kalmıştılar.Burda ikisinde de söz hakkı yoktu biliyordular.Mirza ağa ne derse o olurdu.Zeliş de kocası ne isterse onu yapardı.
Mirza ağada artık oğlunu göndermek istemiyordu ama karısına da güvenmiyordu.Ya yine eskisi gibi geline eziyet ederse diye .
Büyük kuma olaya müdahale etmek zorunda kaldı.
" Zeynep,hele kalk yerden de ağlamayı da bırak.Uşahlar yola çıkacakları sırada ettiğin iş değil senin"
" Aba kurban olam sen söyle ,göndermeyin.Vallah billah kimseye bir kötülüğüm dokunmaz,yeterki uşahlar yanımda olsun"
Kadın öyle içli içli ağlıyordu ki ,herkesin içi yandı.Mirza ağa bile nerde ise ağlamaklı olmuştu.Büyük kuma tekrar konuşmaya başlamıştı ;
"Mirza bey ,getmeyecek Haydar ilen gelin.Onların yuvası burası,baba ocağında kalacaklar.Gönder kızlar ilen Haydar 'ı evi denk etsin getirsinler.Remziye bacıda hayvanlara bakar artık.Yazbaşı alır gelirsin onlarıda.Zeliş ve kocası sükunet içinde dinliyordular.Babası ne karar verirse o olacaktı.Haydarın tek derdi karısı ya burda olmak istemezse idi.Şimdi burda soramazdı da.
Zeliş de kocası nasıl mutlu olacak ise öyle olsun istiyordu.Zaten ona kimse sormazdı da.
"Zeynep kadın! Bu çocukların burda kalmasını istiyorsan eğer, nasıl davranman gerektiğini bilirsin değil?Bak !aynı şeyleri baştan yaşamıyah.Kurana el basacahsan,tövbe edeceksen kalacahlar.Yok aynı davranacahsan heç yollarından etmiyem çocukları?"
"Ağam Vallah billah sen nasıl istersen ele olacah.Getir Kur'an-a el basam.Yeterki torunlarım yanımda olsun".
" Haydar duyduz büyük anazı.Ne dediyse yapın.Sonrada bu bahçaya bir oda yer yapın gendize.İstersiz bizinen aynı evde kalın,oda çok .Ona gel ele karar verek.Zeliş gelinim geç sende içeri .Haydar sen de bacıların al yanan düşün yola .Yarın sabah da tekrar çıkarsız yola.Remziye ile Erdal ağaya çok selamlarımı götür".
"Başüstüne baba.Kızlar hazırlanana kadar içerde bekliyek "
Amacı karısını beş dakka bile olsa görüp ,konuşabilmekti.Sevgili okurlarım,hayırlı ,sağlıklı bereketli ramazanlar diliyorum hepinize.Biraz buruk ve yanlız kaldı bu sene ramazanımız,ama inşaallah Allah nasip ederse seneye daha güzel geçirmeyi nasip eder mevlam.Sevdiklerimizle doya doya.
Yeni bölümümüz de geldi .Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin ne olur
Hepnizi saygı ve sevgi ile Allah'a emanet ediyorum😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZELİŞ
Roman d'amourDoğu Anadolu Bölgesinde yaşanmış gerçek bir olayın kurgusu olan ZELİŞ, ölen kocasının Kardeşi ile evlendirilmek zorunda kalıyor, ZELİŞ 'in bu zor hayatında hem köy baskısı hemde Salih'le olan çarpıcı evliliği ele alınıyor. TÜM HAKLAR SAKLIDIR. 2019