22.Bölüm

8.7K 400 21
                                    


Evet ,Zeliş şu anda komşu kızının cenaze evinde idi.Küçük Hacer daha kendi çocukken,doğurmaya çalıştığı çocuğunu dünyaya getiremeden ikiside bu dünyadan göçüp gitmişti .Küçük dü kız daha .Bu yaşta Hem evlendirildi, hemde daha ne olduğunu anlamadan gebe kalmıştı.Üstelik kocası yetmiyormuş gibi ,hergün bir şeyi bahane ederek döven halasından kurtulmuştu belkide.
Zeliş nereye dönse,başını nereye çevirse,dizlerini döverek ağlayan kadınları görüyordu.Hacer'in anası göğüslerine vurarak ağıt yakıyordu.Herkes ne ise de şu dövünen kaynanayı hiç anlamamıştı.Burdaki herkes biliyordu kızı nasıl dövdüğünü.Hem de hamile iken.....
Zeliş 'in içi öyle kabarmıştı ki;bir an patlayacağını hissetti.Zaten o kadar çok ağlamıştı ki.O gün akşama kadar cenaze evinde kaldılar karı koca.Zavallı Hacer'i köyün kabristanına defnettiler ,karnında çocuğu ile.Annesi ve yavrusu aynı yerde artık rahatça yatıyordu.Erkekler defin işinden geldikten sonra ,Kur'an-ı Kerim okudular.Köyün eli lezzetli kadınları helva yaptılar .O sırada da köydeki komşulardan ,cenaze evi için pişirilen yemekler gelmeye başladı.Çünkü cenaze evinde üç gün ateş yanmazdı .Yani yemek yapılmazdı,komşular arasında anlaşır ,sırayla yemek yapılır getirilirdi .Herkes yerdi o yemeklerden .
Helvalarını yiyen kadınlardan kalkanlar olmuştu.Zeliş te bi eve gidip gelmeyi düşündü.Tam ayağa kalkmıştı ki köydeki kendini bilmeyen kadınlardan biri

"Kız Zeliş ,diyorlar ki ;kocasını gider gitmez öldürmüş,daha iddeti dolmadan da kaynına nikah kıydırmış". Dedi.

Zeliş zaten ağlamaktan bitap düşmüştü.Ayakta bile zor duruyordu ,hatta başının döndüğünü bile hissetti bi ara .

Zeliş tam dönüp konuşacak tı ki;
İçeriye Remziye hanım girdi .Elleri dolu ,yemekler ,ketelerle.Hemen koşup elinden aldı Zeliş ve aşkanaya bırakıp geldi.Elini öptü teyzenin.

"Evvela başınız sağolsun,Allah geride kalanlara sabır versin .
Sonrasına gelecek olursak,kendi kendinize dedikodu yapıp ,aslı olmayan şeyleri yaymayın aranızda.Zeliş benim ve erimin himayesindedir.Bilip bilmeden konuşmayı kesin.Bu cenaze evinde bunlar mı konuşuluyor he?...."
Kadınlar başlarını eğdiler ,yaşmaklarını kapattılar hemen.

"Zeliş burdan gittiği zaman kocasının yüzünü bile görmeden ,rahmetli oldu yeğenim.Yüzünü görmediği,elinin eline değmediği kocadan ne iddet süresi bekleyecek.O evde bekar oğlanlar var iken ,kaç zaman bekleyecek öyle.

Adetleri ,töreleri bilmez misiniz?Aha burda kaçınız kocası ölünce kaynı ile evlendi he ?"

"Herkese normal de ,Zeliş geline mi günah ,haram ,kötü."

" Remziye hanım hele sakinleş,bakma sen bu densizlere.Ne olmuş sa olmuş ,Allah yetimin yüzüne bakmış da kaynı sahap çıkmış" dedi muhtarın karısı Gül hanım.

"Remziye aba ,bize niye kızarsın?biz duyduğumuzu söyleriz .Hem diyorlar ki Zeliş kocasına şart koşmuş ,babasının evinde kalacakmışlar diye, birde kocasını kendine sevdalandırmış.Bunun için Zeliş ne derse onu yapıyormuş sizin oğlan.Anasını gözü yaşlı bırakıp ,gelmiş karısının köyüne".

" Kim demiş bunları ?.Bak size son defa söylüyorum;Zeliş benim kızım yerindedir.Bilmediğiz şeylerin hakkında konuşmayın.Hangiz ne bilirsiz bu zavallı ne çekti şu bir kaç ayda ,yeter artık cenaze evinde ettiğimiz laflara bakın hele,açın okuyun Kuran larızı "

Zeliş ise sadece boş gözlerle dinliyordu.Biliyordu ,bekliyordu bunları.Allah'a şükür ki Remziye eze onu savunmuştu.O olamasa kendisi hiç birşey yapamazdı.
   Bu köydeki kadınları iyi bilirdi ,onca işin içinde bazıları hele ki ,bayılırlar milletin arkasından konuşup ,dedikodu yapmaya .

ZELİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin