Zeliş o kadar çok ağlamıştı ki iç çekmeleri halen devam ediyordu.Gerçi Zeliş kızla birlikte bütün evin içindeki kadınlar ,kızlar ağlamıştılar.Kimi Bir kendi kaderine ,kimi ise Zeliş in kaderine ağladı.İçlerinde biri vardı ki hele ;Hacer kız.Daha yeni düğünü olan Hacer,hergün kocasından ve kaynanasından yediği dayaklardan ,daha ilk geceden hamile kalan canından bu küçücük yaşında bıkmıştı.Zeliş 'den sonra en çok o ağlamıştı.
Kadın olmak zordu eskiden,helede savaştan yeni çıkmış fakir bir ülkede ,Doğu gibi ataerkil bir toplumda.Kadın sadece iş yapar,hayvanlara bakar,süt sağar,ekmek yapar ,aş yapar,çocuk doğurur aralıksız,onlara bakar büyütür haa birde kuz doğurmuşsa vay haline.....
İşte böyle bir zamanda Zeliş olmak,Hacer olmak çok zor bir işti.Şöyle bi düşünüyorumda şu zamanda yetişen ,yaşayan biz kadınlar heralde o koca yürekli annelerimizin yaptığının ucundan bile tutup yapamayız heralde.
Gece erkekler davul zurna çalma işi bittiğinde evlerine dağıldı.Birkaç kadın hariç köyün hepsi Remziye hanımın evinde kına misafiri oldular.Remziye hanımda hakkını verdi misafirperverliliğinin.Keteler,su börekleri,kavurgalar,semaverde demlenen çaylar .Bütün herkes bol bol yedi içti ,türküler deyişler söylediler.En sonda Zeliş'in ellerini ayaklarını bir güzel kınayla süslediler.Sabaha doğru yattılar.
Zeynep hanımda ailesi ile Zeliş'in etrafında dönüp dolanıp bir isteğinin olup olmadığını soruyorlardı.Ama gelinler çok üzülüyordular,yazık bu kıza diye aralarında konuşup duruyorlardı.Remziye hanım da bacısının ve oğullarının ,gelinlerin ,kızların üstündeki garipliği anlamıyordu bir türlü.
Haydar ise bir türlü sevdaya düştüğü güzeli bir türlü görememiş,canı çok sıkılmıştı.Zamanın gereği haya edebinden kimseye söyleyemiyordu da,belki ezesi tanır o kızı ama söyleyemiyordu işte.Bu düşüncelerle uykuya dalmıştı garip Haydar,ertesi gün içine düştüğü felaketi bilmeden.
Halil de evde,hasta yatağında sağa sola kıvranıp duruyor,ağrılarından yatamıyordu.Babası ile kızkardeşi baş ucunda çaresiz bekliyorlardı.Halil ara ara gözünü açıp evin sessizliğini anlamıyordu,nerdeler ev halkı diye sormaya mecali yoktu da.Bilse ki kendine gelin almaya ,getirmeye gitmişler herhalde kalbi de durur du ölür giderdi.Yapmazdılar zaten ,anlatmaya çalışmıştı evlenmemesi gerektiğini,kimsenin günahına girmezdi anası babası değil mi????.
Sabah namazla kalkmıştı herkes.Kına yakanlar için sobalar yakıldı,sular ısıtıldı,elleri ayakları yıkandı kızların ve gelinlerin.Zeliş'in kınasınıda Remziye hanım kendi elleri ile yıkadı.Sanki kendi kızıymış gibi ihtimam gösterdi.Nasihatlar verdi yetim Zeliş e ,burda bir evi olduğunu ,canı ne zaman isterse bir baba evi gibi gelmesini ,bayramlarda ziyaret için gelmesini tembihledi.Zira Remziye hanım tam bir Osmanlı kadını idi.Merhameti ve vicdanıyla zaten gönüllerde taht kurmuştu.
Kahvaltılar yapılmış,herkes sıkı sıkıya giyinmiş,erkekler dışarda atları hazır etmiş,kadınları bekliyordular.Bir yandanda davul zurna çalınıyordu.Zeliş'in evden çıkışı için Erdal ağanın yanına gelmesini bekliyorlardı kadınlarda.İçeri giren Erdal ağa ile kadınlar yol verdi kendisine.Erdal ağa Zeliş'in önüne geldi ve beline kırmızı kurdelesini besmele ile bağladı,sonrada anlından öpüp;"Zeliş kızım ,sen bana Ahmet in emanetisin,senin baba yarın sayılırım,burayı baba evi belle .Kendini sakın ha kimsesiz bilme,biz senin evin çocuklarımda kardeşin belle ,bizi unutma hep gelmeye çalış."dedi ve duvağını örttü yüzüne.Böylece herkes atlara bindi ve köye doğru yollandılar.
Halil ağır geçirdiği gecenin sabahında daha iyi uyandı.Bacısı başucunda uyumuş kalmıştı.Öksürmesiyle uyandı bacısı,hemen su getirdi abisine,babasıda içeri girdi tam o sırada.Halil biraz daha dikelmeye çalışarak babasına anasını, yengelerini evin halkını sordu nerdeler diye.Babası ilk bişey demedi ama baktıki birazdan davul zurna sesi gelir ,öğrensin artık ,zamanı geldi dedi içinden.
"Oğul ,anangil,ağabeylerin,çoluk çocuk hepsi Remziye ezen köyündeler,sene gelin getirmeye gettiler,yakındır gelmeleri !!!!..."Evveeeet sevgili okur arkadaşlarım,biliyorum çok çok geç kaldım.Ama güzel bir bölümle geldim,artık düzenli olarak inşaallah bölümler gelicek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZELİŞ
RomanceDoğu Anadolu Bölgesinde yaşanmış gerçek bir olayın kurgusu olan ZELİŞ, ölen kocasının Kardeşi ile evlendirilmek zorunda kalıyor, ZELİŞ 'in bu zor hayatında hem köy baskısı hemde Salih'le olan çarpıcı evliliği ele alınıyor. TÜM HAKLAR SAKLIDIR. 2019