45. Bölüm

4.3K 459 56
                                    






  Meryem ana çıktı Salih oğlanın karşısına ve;
Salih ,oğlum ;sen benim evladım yerindesin.Oğullarım ne ise sende o değerdesin gözümde.Senin ağabeylerin gibi olmadığını bilirim.Merhametlisen,vicdanlısan,adam gibi adamsın.Baban gibin,Haydar gibin."

"Sağolasın Meryem anam.Bende de senin yerin çok kıymetlidir.Anamdan sonra bu köyde en kıymet verdiğim kişilerin başındasın."

  " Oğul, Zeliş gelinden habarın var mıdır?"

  "Yoh ana görmedim ,dünde gettim cam getirmiştim şeherden ,onu takacaktım.Vurdum kapıya,oğlanlara bağırdım ama ses veren olmadı.Bende sonra takarım diye döndüm.Niye ki ?hayrola bişey oldu.Oğlanlar eyimiler.Ben bir baham gelem olmazsa"

   "Yoh oğul dur hele,sennen konuşacaklarım var."

  "Ey konuşak  ana"

  "Zeliş gelin eyimidir ,değil midir onu artıh bilmirem.Amma dün az daha geç kalsaydım ne oğlanlar ne anaları vardı.Şimdi cenazeleri kalkmıştı."

  "Ne diyirsen sen ana! Nerdeler?eyimiler?"

"Sakin ol hele oğul.Şimdi inşaallah eydirler.Amma iki gün önce çok kötü şeyler oldu.Senin bu ağabeylerin karıları köylüyü dolmuşa getirmiş,güya Zeliş köydeki adamları her gece eve alirmiş,yoh onların kocalarını ayartirmiş,en kötüsüde seni eve atirmiş.Sen de bulduğun parayı pulu onlara yedirirmişsen.Yengelerin sene evlenmen için gız bulmuşlar ama Zeliş goymirmiş evlenesen "

   "Ana ...ana.... sen neler diyirsen?Bu , bu anlattıkların doğru mudur?"

  "Dinle oğul dinle.İşte o gün köyün karıları toplanmış Zeliş 'in kapısını bacasını taşlamışlar.Az daha öldürecektiler.Zor yola getirdim yolladım cahal karıları.Çocuklar ele korkmiştiler ki.Heç vicdan yok bu insanlarda.İçeri zor girebildim.Zeliş de çok korkmuştu.Ağlamaktan helak olmuştular ."

  "Ah kuzularım benim Ah.Ben nasıl bırahtım gettim tüh.Neler gelmiş başlarına yetimlerimin."

  "Dün yine kontrol edem dedim zavallıları.Kapıya vurdum yoh,seslendim yoh.Biliremki Zeliş biryere getmez.İçime şüphe düştü,Kırık camdan naylonu ,çulları söktüm .Başımı içeri soktum zar zor.Ne görsem birde;Zeliş ilen oğlanlar hepsi sedirin üstünde baygın yatirler."

  "Dur ! Anlatma ana ,dayanamam.Sakın birşey olmuş deme?"

   "Dur hele,anlatirem.Evde bir lokma yiyecek yohtu.Açlıktan ölmek üzerdeydiler.Şekerli su yapam içirem dedim.Boş oğul heryer boş.Koştum evden aldım geldim şeker,neyse şerbet ağızlarına damlata damlata ,uyandılar zavallılar.Gelinler yemek ,ekmek aldı geldiler.Karınlarını doyurdular,amma nereye kadar oğul?"

  "Ben ...ben ...ne diyem bilemedim ki ana.Çok zor geldi anlattıkların.Ağabeyimgile hergün diyirem verin yetimlerin hakkını diye.Amma heç konuşturmirler ,azarlir susturirler."

   "Oğul ,şimdi beni eyi dinle.Olanlar olmuş artıh.Zaman geri getmez,bu yetimlere sahap çıkacaksan sen."

  "Ana o nasıl söz ele .Zaten elimden gelen herşeyi yapirem.Dükkan açacaktım,sırf o yetimlere bahabilmek için.Ama Esma yengem hepsini kesmiş,dağıtmış"

  "Heeee,bizede geldi iki elbiselik.Deme onlar senindi.?"

  "He ana.Heç sorma?"

  "Neyse işte sen bene bah şimdi.Yetimlere bele nereye kadar bahacan.Yarın öbürgün evlendin mi seninde gendi evin ocağın olacah.Karın da Gülizar'a Esma'ya uyarsa vayh haline gariplerimin."

ZELİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin