TÜRK

8.Bölüm/Dost

İyi Okumalar...

"Savaşta silah yada mermilerden ziyade, sıkı bir dosta ihtiyacın vardır."

Yazar'dan

"Birazdan burada olacaklarmış."Demet'in sözleri üzerine kısa bir süre düşündü Oğuz.

"Dikkatli ve hızlı bir şekilde."elini kaldırıp iki parmağıyla sağa ve sola işaret edince Işık,Turan,Fatih ve Efe yerlerinden çıktı.Tekrar işaret verip Kartal,Ahmet Hakkı,Hazal ve Demet hızla yanından ayrıldı.

Oğuz'da timini dağıtınca harekete geçip evin hemen iki metre ötesinde ki duvardan atlayıp önünde ki teröristin boynuna yapışıp o tüfeğini ateşlemeden karşısında ki kişiye ateş etti susturucu taktığı silahıyla.

Herkes tamamen kendi işine odaklanmıştı,aynı anda Demet'de birine ateş etmiş.Efe'de saniyeler içinde adamlardan birini bitirip evin kapısına gelmişlerdi.

"Hazır mısınız?"Oğuz'un soğuk ses tonuyla evin arka balkonunda iki kişi paketlenmiş,yerlerine Hazal,Işık ve Kartal geçmişti.

"Daima hazır."bakışlarıyla yanında ki iki arkadaşından onay alan Kartal,bir anda bellerine bağladıkları halat ve ayaklarıyla destek aldıkları duvardan sarkıp camı büyük bir gürültüyle kırınca kapı tarafında ki tim de kırdıkları gibi içeri girdiler.

"Dikkat!"aynı koridorda başka birine ateş eden ama son anda odadan çıkan kişiye ateş eden Işık, Hazal'la birlikte duvarın arkasına geçtiler.

"Soyadını çok iyi taşıyormuşsun."Işık'ın gerçek bir ışık olduğunu o an anladı Hazal.

Adamları bir bir paketliyor,ne olduğunu yeni çözen Behram'ı köşeye sıkıştırıyorlardı.

Neredeyse camdan bile atlamayı düşünüp hemen harekete geçen Behram,ensesinden tutulmasıyla kalakaldı.

"Nereye lan?"çektiği gibi suratına tokadı basarak yere düşürdü Emre."Behram paketlendi."gururla Behram'ı çekip alıp, önce üstünü arayıp ellerini bağlayarak odadan çıkardı.

"Yorulmuşsundur ağabey,biraz da ben tutayım şunu,"dedi Efe,dalga geçercesine.

"Tabii aslanım,al.Senindir."tek koluyla ileriye doğru ittirince dengesini kaybedip merdivenden yuvarlanmaya başladı Behram.

"Yürümeyi bile bilmiyor ya!"isyan edip peşinden gitti Kartal,sadece bu düşüşle ona hiç bir zarar gelmeyeceğini biliyordu.

"Soracağım size bunun hesabını."öfkeyle soludu Behram, şuan burada ki herkese nefret kusuyor.Elinde olsa onları bir kaşık suda boğacak boyuttaydı.

"Sorarsın."Oğuz, işaret verince Behram'ın koluna girerek evden çıkmak için harekete geçtiler, taa ki Fatih'in sözüne kadar."On beş kişilik bir grup geliyor,"dedi sakince.

"Ee nasılsa benim tek düşmanım siz değilsiniz Üsteğmen."bu sefer mutlu olma sırası ondaydı,fakat şuan rol yapma durumundaydı.Çünkü gelen adamlar onu öldürebilirdi ama askerlerin onu konuşturacağını bildiği için onların yanında daha güvendeydi.