7.Bölüm/Öfke

2.9K 133 83
                                    

"Öfkenin sahibi önce kendini yakar,sonra kıvılcımı düşmana ya varır,ya varmaz."

Hazal'dan

Engel olamadığım gözyaşlarım yanaklarımdan bir bir süzülüyor,ellerim titriyodu ne kadar tüfeği tutmakta diretsem de.

Bir kişi daha bakış açıma girince hiç düşünmeden kafasına nişan alıp ateş etmemle hucüm yeleğimden tutulup koca bir kayanın arkasına çekildim.

"Öfkene hakim ol."ah be Turan abi,nasıl öfkeme hakim olayım?Böyle bir durumda hakim olmak istemiyorum,ben burada çıldırırken o nasıl sakin kalabiliyor?

Ben harici herkes arkadaşlarının şehit haberini alınca çıldırmış,Emre'de öfkeyle çıkmıştı mevziden.

Diğerleri de sinirle doluydu ama ben ona kontrollü delilik diyordum."Komutanım,neyden bahsediyorsunuz siz?Az önce 2 gün sonra nişanı olan asker gözlerimin önünde şehit oldu.Sormayacak mıyız bunun hesabını?Yanlarına mı kalacak tüm bu yaptıkları?!"ayrıca,şehidimiz de tam olarak bunu istemişti.

Gözlerimden akan yaşları sildim,şu sinirlenince göz dolması veya ağlama belasından ne zaman kurtulacağım ben?

"Asla,elbet hesap soracağız ama böyle değil.Önce öfkeni yen!"hayır,beklemenin bir anlamı yok,onlar hemen şimdi cehennemi boylamalı.

"Bak,"ona döndüm,şefkatle bakıyordu."Öfkenin sahibi önce kendini yakar sonra kıvılcımı düşmanına ya varır,ya varmaz,"dedi.Belki de haklıydı,ama öfkemi kontrol edemiyorum işte,şimdi bunlara saldırmazsam hırsımı kendimden çıkaracağımı gayet iyi biliyorum.

Ayağı kalkar kalkmaz kolumdan tutulmasıyla yerime geri çökmek zorunda kaldım."Kal yerinde Hazal,bu bir emirdir."eh tabii baktı tavsiyede anlamıyorum, yapıştırdı emri.Benim iyiliğim için konuşuyordu,onu dinlemek zorundaydım.

Çatışma epey sıcaktı,gecenin karanlığında bile devam ediyorduk.Hava soğumuş ve hafif esen rüzgârın da etkisi vardı ama gece görüş dürbünleri sağolsun, başlarını çıkardıklarında hallediyorduk işi.

"Kırsala açılıyorlar komutanım."Ahmet Hakkı komutanımın sözleriyle yüzüme bir sırıtış yayıldı, işin sonuna yaklaşıyorduk.

"Devam."sert ve net çıkan Oğuz'un sesiyle tüfeğimin biten şarjörünü çıkarıp yenisini taktım.

"Bu böyle olmayacak."kulağıma ilişen öfkeli sesle önce neyden bahsettiğini anlamaya çalıştım Kartal'ın.Şu saniyeler beynim durmuş olabilirdi, nasıl olacaktı ki?

"Kürşad'ın gür sesiyle,"Emre'nin bağırmasıyla Turan komutanla göz göze geldik.

"İndik Tanrı Dağ'ından,
Parçaladık Surları,
Çin Settini aştık biz,"sırasıyla Efe,Bulut ve Turan komutan söyleyince bende yerimden çıkıp,"İşte Biz Burdayız!"kısmını söyledim.

"Tükenmedi Neslimiz,
Şahadet Getirerek,
Çoğalacak ırkımız."benim ardından Oğuz,Ahmet Hakkı komutan ve Işık devam ettirdi.Silah seslerine rağmen, bağırmaktan ve kulaklıktan birbirimizi duyabiliyorduk.

"Ululardan Feyz Aldık,"diye devam ettirince Demet,onu da kendimize benzettiğimizi anlamam geç olmadı.

"Dört Nala At Koşturduk,
Kıtaları aşarak,
Dünyaya Hükmettik Biz!"dedik hep bir ağızdan.Bir kaç kez ateş edip geri yerime çöktüm.

"Geri çekiliyorlar."Fatih'in gururla söylemesiyle derin bir nefes verdim,sonunda saldırıyı püskürtmeyi başarmıştık.

"Hayır,biri bile kaçmayacak."yeniden yüzüme bir sırıtış yayıldı,iyi ki benim kardeşimsin Oğuz.

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin