17.Bölüm

1.1K 73 41
                                    

Yazar'dan

"Bir kar yağar ince ince...

Komandonun hali nice..."

"Lan oğlum hadi anlatsana."Bulut,sessizce Emre'ye söylenmesini Hazal'da duymuş,istemsizce gerilmişti.

Ne kadar yanında ki dostları da olsa, şuan rezil olmayı hiç istemiyordu.Gerginlikle adımlarını hızlandırıp Oğuz'un yanına vardı.

Marşı söylemek yerine gökyüzüne bakıp gözlerini kapatınca yüzüne anında hafif çiseleyen yağmur damlaları gelmiş, gülümsemesine sebep olmuştu.

Sonra Oğuz'u buldu bakışları.Sarı saçları, yağmurun etkisiyle parlamış ve dağılmıştı.Mavi gözleri daha fazla koyulaşmış, yüzüne yağmur damlaları bulaşmıştı.

Kendi içinden kardeşiyle gurur duyup,"Oğuz?"diye sakince sordu."Ne yaptınız Alçin'le?"aslında daha çok,son meseleyi sormak istiyordu ama onun da biraz kafa dağıtması iyi olurdu.

"Alçin toparlıyor,ama ben,"devam etmedi,onun için hayatının en önemli konusuyla çok sevdiği mesleği çakışmıştı.

Tam ağzını açıp konuşacağı sırada onlara doğru koşan askerle konuşmaktan vazgeçti Hazal."Komutanım!"onlar yavaşlayınca durup,selam verdi.

"Ne oldu aslanım?"Oğuz ve Hazal durup karşısına dikildi."Komutanım,Ertan Yarbay,Hazal ve Bulut komutanımı çağırıyor."ikisi göz göze gelip başlarını salladılar.


"Şu turu tamamlayıp geliyoruz."Oğuz'a döndü Bulut ama asker gayet netti."Acil komutanım."demesiyle,Hazal bu sefer Oğuz'a döndü."Bu konuyu sonra konuşacağız."cevap vermesini beklemeden hızlı adımlarla tabura girip hiç durmadan odaya girdiler.

"Bizi çağırmışsınız komutanım."sözü söyleyen Hazal olmuştu, çünkü çoğu zaman Ertan Yarbay'la kalınca geriliyordu Bulut.

Ertan Yarbay', ikisini de inceleyip onları daha fazla tutmamak için hemen konuya girme kararına vardı.

"Demet içlerine sızmış,ama görevi riskte.Bu yüzden ona destek için ikinizin gidip hazırda beklemenizi istiyorum, çok dikkatli olun."ikisi de göz ucuyla birbirlerine bakıp tekrar komutanlarına dönünce,"Emredersiniz komutanım,"dediler.

Odadan çıkıp önce kendi odalarına sonra mühimmat odasına geçtiler.

İlk defa timden ayrı kalmanın mutluluğunu yaşayan Hazal dışında time de eğlence çıkmıştı.

Antrenmanı bitirdikleri gibi kendilerine en yakın olan dinlenme salonuna bütün yorgunluklarıyla yayılmış olan tim,koyu bir sohbete daldı.

"Yalnız beyler,siz öyle konuşuyorsunuz falan ama önemli bir detayı kaçırıyorsunuz."Fatih'in sırıtıp Kartal'a bakmasıyla,bütün bakışlar ona dönmüştü.Ama en çok şaşıran Kartal olmuştu.Asla Fatih'in böyle konuşacağını düşünmemişti fakat işte gün gelir,devran dönerdi.

"Ne detayı ağabey?"Efe'nin heyecanla sormasıyla Emre'nin kaşları çatılmıştı."Detay falan yok oğlum,yine saçmalıyor o."yüzünü asıp arkasına yaslandı.

"Hadi söyle aslanım,çatlatma insanı,"dedi Kartal'ı hiç duymamış gibi yapan Turan."Sende mi ağabey?"Kartal,herkesten bekler,Turan'dan beklemezdi.Çünkü Turan bile konuyu duyunca hemen müdahil olmuş, hiç kendi tarzında olmayan bir cümle kurmuştu.

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin