TÜRK

41.Bölüm/Geldikleri Gibi Giderler

Son şarjörü de doldurup odadan çıkarak bütün üniformamı inceledim,bir eksik yok gibiydi.

Son operasyonda aldığımız Yusuf,pek bir şey bilmediğini ama yine de Hakkari'ye dikkat etmemiz gerektiğini söylemesinin üzerinden saatler geçtikten sonra almıştık haberi.

Bir grup silahsız kişiler,karakolun bizim bayrağımızın dalgalandığı yerde paçavralarını açmış,slogonlar atmaya başlamışlar.

Tabii sınır olduğu için durum biraz sıkıntıya düşse de,biz onlara bunu yaptırmazdık.

Herkes hazırlanınca tek tek sıraya dizilip hazır ola geçerek önümüzde dikilen Oğuz'a bütün dikkatimizi verdik.

"Bu öyle normal bir şey değil,bize ve bayrağımıza yapılmış büyük bir saygısızlıktır.Ve biz her ne olursa olsun,bu saygısızlığa izin vermeyeceğiz duydunuz mu beni?"Oğuz'un öfkeli sesiyle hepimizden tek bir ses duyuldu.

Emir verildi,onaylandı ve harekete geçildi.Bu sefer araçlarla karakola varınca karakol komutanı, Oğuz'la görüşmesini yaptı.

Yaklaşık 250-300 metre ileride de olsa, onları durdurmak bizim için kolaydı ama sonrası büyük sorumluluktu.

Oğuz,sert bir şekilde mikrofondan uyarınca biraz seslerini kesip daha sonra devam ettiler.

Ama bilmiyorlardı;bizim sabrımızın oldukça azaldığını.

"Burak."Oğuz'un sinirli sesiyle Burak gelip uydu telefonunu uzattı Oğuz'a.

Daha net duyabilmek için iki adım daha yaklaşıp tamamen bakışlarımı Oğuz'a kilitledim."Komutanım,olmayacak böyle.Bütün insiyatifi alıp engel olacağız."hepimize göz gezdirerek onay aldı.

Saniyeler sürmeden telefonu kapatıp Burak'a vererek kapıda ki askerlere döndü."Kapıları açın."yüzüme bir sırıtış yerleşti istemsizce.Kapılar açılırken Oğuz yavaş adımlarla dışarıya çıkmaya başlayınca bende peşine takıldım.

Onlar susmuş,bize bakmaya başlamışlardı.Susacaksanız bizi niye yoruyorsunuz buraya kadar,neden yani?

"Komutanım vallaha avucum çok pis kaşınıyor."sımsıkı kucakladı tüfeğini Kartal.

"Benim de bora elimi çok sıkmaya başladı komutanım,bir şey anlatmaya çalışıyormuş gibi."Fatih'in kulaklıktan duyduğum sesine gülümsedim,onun başka bir yere mevzilenmesini istemişti Oğuz.

"Önce sakin olun, sonrasına bakacağız."grupta bize doğru yaklaşmaya başlayınca Oğuz durdu,tabii ben ve diğerleri de.

"Hemen şimdi o çenenizi kapatın,yoksa şimdi biz amel defterlerinizi kapatacağız."grubun başında ki adam durunca, grupta durup hepsi sustu.

"Birazdan videonuzu hiç istemeyeceğiniz başlıkla paylaşınca bu kadar rahat olamayacaksınız asker."bakışlarını arkasında ki adama yöneltince elinde tuttuğu telefona bakıp başını olumlu anlamda salladı.

"Boz,bak şunun işine!"Oğuz'un emri verdiği gibi telefonu tutan adamın kolundan vurulması bir oldu.

"Bunu siz istediniz."adam öfkeyle soluyup bu sefer solunda ki adama işaret edince yüzü tamamen kapalı olan adam bize doğru hızla yürümeye başladı.

"Komutanım?"Efe'nin tedirgin bir şekilde sorduğu soruyla kısa bir bakıştık,adam büyük ihtimalle bomba taşıyordu ve bize oldukça yakındı.

"Dikkat!"birkaç adım geriye doğru giderken tüfeğimi adama doğrulttuğum gibi ateş ettim,benle beraber birkaç kişi daha ateş ederek kollarından ve bacaklarından yaralanmış kafasına da mermiyi isabet ettirmiştik.