51.Bölüm

371 40 21
                                    

"Hatırlamıyorum, üzüldüğümde gideceğim yer neresiydi?"

Umutla ışığa çevirdim bakışlarımı,hemen yanımızda ki Ertan Albay'a baktı önce,sonra bana başını olumsuz anlamda salladı.

Hayır,tekrar gidemez.Bunu bana yapmaz,beni seviyorsa bunu yapmaz.Bırakmaz beni.

"Gidemezsin."sırtından giren ve hâlâ çıkmayan merminin sol göğüsündeki kanayan yarasının üzerinde olan elini uzattı,tuttum.

"Mustafa Kemal'in askeri,hep olduğu gibi,"son sözlerini söyleyecek halinden dolayı başımı olumsuzca salladım ama o beni dinleyecek gibi değildi."Sorgulamaktan, doğruların peşinden gitmekten vazgeçme,"derin nefesle sözü kesildi.

Veda ediyordu,bu defa aniden değil de veda ederek gidiyordu.O zamanlar, hiç çarem olmadığından bari veda etmesini isterdim ama veda daha acıymış,etmesin veda.Gitsin ve gelsin tekrar.

Gözlerimden süzülen yaşlara inat gözlerimi kırpıştırdım,belki kötü bir kâbustu.Ben gözlerimi açtığımda,o hiç vurulmamış olacaktı.

Yavaşça gözlerimi araladım, görüntü aynıydı.Ama elimi hâlâ tutması,bir umudun var olduğunu gösterirdi.

"Biriciğim,insan kalmaya devam et.En önemlisi,"hayır, gidemezsin.Bırakamazsın beni.

Sol elimi yanağına koydum,"Gitme, lütfen."gülümsemesinin ardından onun da gözünden bir yaş süzüldü,derince nefes almaya çalıştı."Kızım;tek iyi ki'm,seni seviyorum."işte şimdi anladım,gidiyordu.

Bırakıyordu beni.

Gözleri yavaşça kapandı,eli elimden düştü.Gözlerimden de adeta yağmur gibi yaşlar süzülmeye başladı,onu yeniden bulmuşken tekrar kaybetmiştim.

Yeşeren umutlarım,tekrar solmuştu.Ona sarıldığımda oluşan o güvende olma hissini,yıllar sonra yaşayıp kaybetmiştim.Yine yoktu,yine bırakmıştı beni.

Belki de, gerçek olamaz diye son bir umut Işık'dan önce davranan elimden kayan elinin bileğini kontrol ettim.

Yok,tek bir atış bile yok.Gitti, artık yok.

Bu defa son kez olduğunu bilerek sarıldım cansız bedenine,ne acı değil mi?Az önce kalbi atan sevdiğin kişinin,bir anlığına cansız bedenine sarılmak.

En azından şimdiye kadar yaşadığını tahmin ediyordum, hiç çıkmasaydı karşıma.O zaman,bu acıyı yaşamayacaktım.Ömrüm boyunca bekleyecektim ama hayatta olmadığı gerçeğiyle yüzleşmeyecektim.

İçime dolan mutluluk,tekrar sönmeyecekti.Kalbim ağrımayacaktı,bekleyerek yaşamaya devam edecektim ama...

O gelmişti, mutluluğum canlanıp tekrar sönmüştü.Gitmişti,en iyi bildiği şeyi yapmıştı.

Beni çeken kollara izin vermeyerek daha sıkı sarıldım,güvende olduğum bedene.Karşılık gelmedi,gelmeyince gözümde ki yaşlar daha da sıklaştı.

İçimden bir şeylerin kopup gittiğini hissettim o an,o kadar sert o kadar ağır bir kopuştu ki;yutkunmama bile engel olmuştu.

Bu sefer bedenimi saran kollar daha sert çekince kollarım o bedenden ayrıldı,ayakta duramayınca dizlerimin üstüne çöküp timin onu sedyeye yatırışını izledim.

Bedenimi daha sıkı saran kollarla Oğuz olduğunu anladım,babamın ilk gidişinde de yanımdaydı.

Başımı omzuna koyup kokusunu içime çektim, bakışlarımı babamdan ayırmayarak.Gidiyor,geri gelemeyecek bir şekilde.

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin