"İyi Okumalar!"
Herkesin yine işinin başında olduğu bir geceydi.Küçük bir villanın geniş bahçesindeki eğlence,timin işine yaramıştı.
"Her şey yolunda mı?"yüzündeki sahte gülümsemeyi bozmadan garson kılığındaki Efe'nin yanına vardı bir-iki adımla.
"Yolunda."Efe'nin tepsisinden bir kadeh alıp yanından geçip gitti.Sağındaki kişiyi atlatınca karşısına hücre evindeki kişiyle sohbet eden Hazal'la Demet çıktı,ona karşı kadeh kaldırıp başıyla onay verdi Hazal.
Oğuz'da gülümseyip yoluna devam etti,çaktırmadan bahçenin köşesinde dikilen Kartal'a yaklaştı.
Küçük bir ıslık ilişti kulağına,"Hey maşallah abime bak be."Kartal'ın sevgi dolu sesine sırıtıp,"Abartma,"diyerek yanından ayrıldı.
Ortam şimdilik iyi de olsa,bir an önce işi halledip kardeşleri zarar almadan buradan ayrılmak istiyordu.
Hazal'dan
Nihayetinde bu adamın doğum günü pastasının kesilme aşamasına gelmiştik,herkes de bir mutluluk falan bayağı baydı beni.
Beklediğimiz ikilinin bir araya gelişi ilişti gözüme, onları daha rahat görmek için biraz daha yaklaştım.Elini uzattı doğum günü olan Ali'ye,el sıkıştılar ve hemen ardından o adam,elini cebine attı.
Parmakları bitişikti, büyük ihtimalle Ali'nin uzattığı kâğıt yada herhangi bir şeyi cebine attı.Çalan müziği mırıldanıyormuş gibi yapıp,"Gördünüz mü?"diye sordum kulaklığa doğru.
Eve kaydı bakışlarım,giren çıkan pek belli olmadığı için rahatlıkla girip birde bu adamı araştırabilirdim.
"Adam bende, çıkışımızı yapabiliriz."Demet, yanımdan geçip adamın yanına varırken bende daha fazla durmayıp eve girdim.
"Sen yine de adamı dışarıya almaya bak,gerisini biz hallederiz."Fatih'in rahatsız ses tonuna güldüm.
"Kolay olacağını sanmıyorum Demet,dikkatli ol.Riske atmayalım,ikinci plana da uyalım."Oğuz'un bahsettiği gibi,bende tam eve girmiştim.Yine de beni incelemekte fayda olacağını düşünmüştük.
İlk katın oturma odası mutfak vesaire olduğunu varsayarsak,burada dolanmanın hiç anlamı yoktu.Hızlı adımlarla üst kata çıktım, karşıma ilk çıkan koridora girdim.
Tam karşıdaki odaya girmekle başlayabilirdim fakat bu kat diğerine göre sessiz olduğundan fazla durmam iyi olmazdı.
Kapıyı yavaşça araladım, boş olduğuna göre içeriye girdim hızla.Klasik çalışma odası,demek ki ilk tahminim de amacıma ulaştım.
Hiç dolaplarla uğraşmadan köşede ki iki bilgisayarın başına dikildim, şifreli olmasına tabii ki şaşırmadım.Ama bu bilgisayarları izlememiz gerektiği için çantamdan flash diski çıkarıp bilgisayara taktım.
Riske atmamak için diğer bilgisayara flash diski takıp beklemeye başladım,"Sanırım adam telefonunu düşürdü."Efe'nin sırıtan sesine sırıttım,telefona uygulamayı yerleştirirse iş tamam demektir.
Adım sesleri ilişti kulağıma,buraya doğru geldiğini hissediyorum ama benim buradaki işim hâlâ bitmedi.
Biri hâlâ %80'lerde,biri %75.Sadece yarım dakikaya ihtiyacım var, lütfen ayağın burkulsun tamam mı?
"Telefon işi tamam."iyi, güzel de ben şimdi gelen kişiye ne yalan söyleyeceğim?Elimi kulağıma götürdüm,"Bilgisayar olmayacak galiba,biri geliyor."saniyelerin hızla geçmesi gerekirken yavaş yavaş geçiyor.Hatta pardon, geçmek bilmiyor.
![](https://img.wattpad.com/cover/168771962-288-k918694.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜRK
Acción"Senin en güzel süsün,Türk oluşun." ... Önümdeki M-16'ya bakmaya devam ettim. "Ya sen şehit olup gideceksin.Yada ben," Ona döndüm.Sustu,iki deli asker için bu aşk çok fazlaydı. Elimi tuttu, gülen yüzüyle. Gözlerini,gözlerime kilitledi."Birlikte şehi...