16.Bölüm/Bordo Baba'ya Veda

1.2K 80 44
                                    

Telsizden çağrılarına her cevap verilmediğinde sinir kat sayıları artıyor,o öfkeyle çatışmaya devam ediyorlardı.

Öksürüp,nefesini düzene sokmaya çalışırken, yanında ki askerleri kontrol ettikten sonra cevap verdi Kartal."Hepimiz iyiyiz,sorun yok."tünelden çıktığı için hemen timinin telsiz frekansına ayarlamış, sözleriyle herkese rahat bir nefes aldırmıştı.

Bombanın etkisiyle oluşan dumandan faydalanarak tünelden çıktılar, gözüne kestirdiklerini vururken aklına gelen fikirle askerleri de alıp, yakınlardaki Camii'ye girdi Kartal.

"Şimdi görürsünüz siz."Kartal, hoparlörü ararken cebinden de telefonunu çıkardı.

Sonunda aradığını bulunca gülümseyerek telefonundan İstiklal Marşı'nı açtı.

Timin yüzüne buruk bir gülümseme yerleşirken onların kurtulmasına sevinip, arkadaşının vurulmasını daha iyi idrak etti Hazal.

Öfkeyle zoraki taşıdığı makineliyi aldı Hazal.

Vakit kaybetmeyerek Camii'nin minaresine çıkıp tüfeğinin dürbününden etrafa bakmaya başlayınca kendi tüfeğinin de çalışmaya başladığını görünce şaşırdı Kartal.

Emin olmak için gözleriyle etrafı süzmeye başladı,makineliden her gördüğünü tarayan Hazal'da kaldı.Bir kadının yaratılış gereği kullanması oldukça zor olan bu tüfeği Hazal'ın sanki yıllardır kullanıyormuş gibi oluşuna gülümsedi Kartal.

Düşündüğünden daha deli,daha güçlü çıkmıştı bu kadın.Aklında ki düşünceler hızla geçerken o sadece gülümseyerek kalmıştı.

Üzerinden sinek vızıltısı gibi geçen mermiyle düşüncelerinden sıyrılıp kendini korumak için eğildi.

Asla operasyonun ortasında dalıp gitme gibi bir huyu yoktu,kendisine kızdı.Sinirle kafasına geçirdi bir tane, üstüne yağan mermiler onu ayıltmaya yetmişti.

Birkaç saniye sonra tekrar çıkıp timin yoğunlaştığı bölgeye baktı, bombayı gördüğünden daha fazla şaşırdı gördüğü görüntüye.

Önce yerde yatan kişinin başında olan Işık'a sonra etrafına baktı,tahminlerine göre Ahmet Hakkı yoktu.

"Nasıl?"titreyen sesiyle gözlerini kapatıp açtı,onun vurulmuş olma ihtimalinin yüksekliğiyle gözleri doldu.İnanmak istemiyordu,kardeşinin vurulduğuna hiç inanmak istemiyordu

Yanlış gördüğüne kanaat getirerek tekrar dürbününden baktı.

Işık,Ahmet Hakkı'nın öksürüğüyle birlikte gözlerini açmasıyla şaşkın bir şekilde yarasına bastırmayı bıraktı.

"Açtı,gözlerini açtı!"bütün timin bakışları oldukları bölgeye dönmüşken,Ahmet Hakkı'nın nabzını kontrol etti.

Tekrardan yüzü düştü.Çabalamaya devam etse de bir mucizenin gerçekleşmesini hiç beklemiyordu,böyle bir şey olma olasılığından vazgeçti.

Oğuz,daha fazla dayanamayıp son kez ateş ederek yanlarına geldi.Yüreğinde ki sızıyla, Ahmet Hakkı'nın elini tuttu.Buz gibi olmuştu.

Askerini koruyamadığı düşüncesi onu yiyip bitiriyordu."Kurt,dayan aslanım kurtulacaksın."yine de motive etmeye çalıştı ama işe yaramayacağının farkına vararak gözünden bir damla düştü,Kurt'un yarasına.

Cevap vermek için öksürmesiyle sırtında ki büyük acıyı tekrar hissetti Ahmet Hakkı."Çocuk..."nefes alıp devam etti."İyi mi?"

Oğuz,bir kaç metre uzaklığında ki eve baktı.Bulut gelip çocuğu içeriye çekmişti.

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin