32.Bölüm/Vazgeçmeyiş

781 56 11
                                    

"Sevdiklerinizden,tek bir sevgi dolu sözü esirgemeyin."


Şimdi silahı bırakıp, burayı darmadağın etsem bir çok terörist ölecek ve üst mercileri zor durumda bırakacağım.

Onlar da hasarı, aldıkları destekle kısa bir süre içinde onaracaklarına göre benim kendimi öldürmem ülke ve geride ki bütün askerler için daha hayırlı görünüyor.

Ama bir şey var,onlara tek darbeyi burayı yakıp yıkarak veremem, başka yolu daha var.

Bir adım daha yaklaşınca arada ki mesafeyi açmak için bende geri adım attığım gibi bileklerime hızla yapışıp silahı havaya kaldırmama ve ani hareketten dolayı kolumun ağrımasına sebep olmuştu.Ona izin verip kollarımı gevşettim.Daha mantıklı bir yolu var ve bu yol onları daha zor durumda bırakabilirdi.

Silahı kaptığı gibi geri çekilince duvara yaslandım.Bu adam diğerleri gibi değil,bu adamın başka planları var.

Ama onun planlarından önce,bana başka bir görüş katması işime gelirdi.

Saatler hatta günler geçtiğine artık emindim.İşimi, üniformamı ve timi o kadar özlemiştim ki...

Hepsine sımsıkı sarılmak,bu duyguları yok etmek istiyordum.Ama bu isteklerimi rahatça yapabilmek için, önce görevimi başarıyla tamamlamalıydım.

Daha önce yan mağarada gördüğüm bilgisayarı kullanmak için bir yol bulmalıydım.Bu işin ilk ve basit adımıydı.

"Pişt!"sesimle birlikte içeride ki iki terörist bana döndü.İki kişi de tam kapının önündeydi fakat bu sefer onlara karışmadan halledecektim.

"Ne var lan?"sesi duyduğum yöne baktım.Yaklaşık 1.65 boylarında, üzerinde ki geniş şalvarı kuşakla sıkıca sarmış,kaşları çatık ve yüzünün kirlendiği oldukça belli olan, kırmızıya yakın saçları birbirine girmiş kadın tüfeğini bana yöneltmişti.

"Tuvalete gitmem lazım."soğuk çıkan sesimle,birbiriyle bakıştıktan sonra yanıma gelip bileklerimde ki zincirleri çözdüler.

Kollarımdan tuttukları gibi kaldırdılar.Ulan ya,ben sizinle değil aynı ortamda bulunmak,bana dokunmanızdan hatta bakmanızdan bile nefret ediyorum ama hadi neyse!

Tuvalet gibi tahtadan yaptıkları küçük bir alan vardı ve mağaralardan biraz uzaktı.Hele ki Behram'ın mağarasından bayağı uzaktı,bu yüzden işim bayağı zor olacaktı.

Yaklaşınca son kez arkamı döndüm, gerçekten bu kadar terörist arasında olduğum için bayağı uzaktı.

Sonunda gelince kolumu bırakıp kapıyı açtılar.Sol kolumu tutan teröriste ters ters baktım.

"Başımda mı bekleyeceksin?"diyip sağ kolumu tutan kadına bakışlarımı gönderince diğer teröriste gitmesini işaret etti.

Kapıdan içeriye doğru ittirince durup kolumu çektim."Ben vazgeçtim ya,uğraşmayın şimdi."kadının kaşları çatıldığı gibi kolumu daha sert tutmaya başladı.

"Deli misin kızım?!"eh evet, öyleyim biraz.

"Çok pismiş burası,yapmam ben."kolumu daha sert kavrayıp ileri doğru ittirdi."Yürü!"emir verme bana,kırarım o ağzını.

Gözüme büyük kaya ilişince rolü kesip kadının karnına hiç beklemediği bir anda dirsek atıp kayaya çarpınca elimle boynunda ki nabzının tam attığı noktaya sertçe bastırdım.

"İyi uykular."gözleri yavaşça kapandı.Bu onu sadece bayıltırdı ve benim de zaten ona ihtiyacım vardı.

Kadını kenara çektim, yakınlaşmadıkça görünmeyecek gibiydi.

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin