TÜRK

46.Bölüm/Stres

Bazen tam kalbinizde hissedersiniz o yüklü telaşı.O hisle her şeyi aceleye alıp yanlış yapma olasılığınız oldukça yüksektir.Bizim öyle olmayacaktı, duygularımızı kontrol etmek zorundaydık.

"Komutanım?"Oğuz'un telaşlı sesiyle Ertan Yarbay elini omzuna koydu destek olurcasına.

"Önce sakinlik Üsteğmenim."masaya yaslandım,haberi nereden aldık ve kaçırılma tam olarak nasıl oldu?

Oğuz'da öfkeyle soluyup masaya yaslanınca Ertan Albay ellerini arkasında bağlayıp önce teker teker bize baktı.

"Bir grup Alçin'in yeni geçtiği hastaneye gelmiş,onu ve bir hemşireyi alıp çıkmışlar.Polis ekipleri hemen gitmiş, araştırıyorlar.Şuanlık 1 yaralıları olduğundan şüpheleniyoruz."Oğuz sıkıntıyla yüzünü sıvazladı,bir mutlu ol artık be kardeşim.

"Tamam da komutanım,neden Ankara'da ki bir hastane?Ayrıca o kadar sağlıkçı arasından neden Alçin?Başka bir sebebi olmalı."oldukça mantıklı bir soru Fatihciğim ama bunu Behram yapmışsa sebebi gayet belli.

"Çünkü,"Oğuz'a kaydı bakışlarımız."Babası da o işlerdeydi ama teröre destek verdiğini ve bizim onu öldürdüğümüzü onlardan öğrendi.Tanıyorlardı yani."ah be Alçin,ne diye böyle bir şey yapıyorsun ki?Gerçi,o gidip öğrenmese bile onlar Patron'un kızı olduklarını biliyorlardır.

Ertan komutan,konunun üzerinde fazla durmamak için kamera kayıtlarını açtı.

Hastanenin bahçesinde iki farklı kameranın açısına göre,siyah bir minibüs hızla geliyor içinden siyah takım elbiseli adamlar çıkıp Alçin'le arkadaşını yaka paça alarak oradan uzaklaşıyor.

Polis peşine düşüyor ama tek şey,kıyafetler?"Oğuz komutanımın dediği gibi."Turan ağabey,hepimizin aklından geçeni söylemişken Ertan Yarbay başını olumlu anlamda salladı.

"Arabadan inen kişileri daha önce kimse görmemiş ama Emniyet'in kayıtlarına göre gasp,adam yaralamadan aranıyorlarmış.Dolayısıyla Mafya diye anılan bir grup olduklarını düşünüyoruz ve tabii siz söylemeden;mobeselerden takip ediliyor ancak iki araç değiştirilmiş ve plakalar sahte."

Başıma ani bir ağrı girdi.Çok stresliyim yahu,benim arkadaşım güçlü tamam ama bu şerefsizlere güven olmaz ki şimdi.

"Peki ne yapacağız şimdi?"Küçük Ağa'nın sorusuyla hepimize göz gezdirdi cevap almak istercesine.Ama Oğuz tamamen bizden kopmuş gibi,sadece elini başına koymuş ve gözlerini kapatmıştı.Biliyorum düşünüyor şuan,her şeyi ve her ihtimali.

"Aslında şu mafya mıdır nedir?Onların başında ki kişiyi bilsek işimize yarayacak da."Demet beni onaylarcasına başını salladı.

"Albay'ım istihbaratta çok dosya var,biz hepsini teker teker araştırıp harekete geçelim veya sorguya alalım isterseniz?"haklıydı, uğraştırıcı da olsa bir şekilde çözmeliydik.

"Tamam siz Bulut'la hemen çıkın."saniyesinde Bulut'la Demet odayı terk etti, hızlı olmalıydık.

"Bu operasyonda Polis Özel harekâtla çalışacağız,onlar da uğraşıyorlar.Bir şeyler bulunduğunda hemen harekete geçeceğiz."aslında mobeseleri,trafik kontrollerini falan atlatmak zordu ve henüz fazla vakit geçmediğinden bu şehirden çıkmış olamazlardı.

"Komutanım?"Oğuz başını kaldırıp telaşla bize döndü.Onun bu halini gördükçe kalbime iğneler saplanıyor gibiydi.

"Tedavi edecekleri her kimse,ettikten sonra onları öldürecekler."koluna tutunup destek oldum."Biz biraz hava mı alalım?"komutana bakınca başını olumlu anlamda salladı.Oğuz acı gerçeği vurmuştu yüzümüze,onlar acımasızdı, hiç düşünmeden kıyabilirlerdi.