53.Bölüm

390 38 7
                                    

"Nefes alıyorsan, mücadelen devam ediyor demektir."

Bazen zor kararlar, hayatımızı etkisi altına alırdı.Ve yine bu zor kararlar,iyi durumlara sebep olabilirdi.Ancak şuan ki durumum iyi sonuçlanmayabilirdi.

Ve ben,bunun acısını çok büyük çekebilirdim.

Bakışlarım,kadının anında kendisini rehin alan kişiden kurtulup Kartal'a doğru adımlamasından ayrılıp yerdeki adama kaydı.

Mermiyi,sağ omuzundan geçirmeyi başarmıştım.Onu kurtarıp güvenli kollara atmasını sağlamıştım.

Sarılan ikiliyi es geçip yavaş adımlarımla iki basamak çıktım.Vurduğum kişinin olduğu bölgede küçük bir kan göleti oluşmuştu,belki ölmeseydi Dede hakkında az da olsa bir bilgi sahibi olurdum ama bunu bilerek yaptı.Kendisi için,torununu öne sürdü.

Merdivenlerdeki kanlı bedenin bulunduğu üst basamağa oturdum,doğrusunu yapmıştım fakat canım yanmaya devam ediyordu.

Huzursuzluk vardı üzerimde.Kalbim sanki küçücük bir yere sıkışmış,çıkamıyordu oradan.Belki onun kafasına sıkınca rahatlayacaktım ama bu yine de içimdeki o daha da büyük hayal kırıklığını kapatmayacaktı.

Gözlerim,bir çift mavi gözle kesişti.Umutla bakarak dizini basamağa dayadı.Açıkcası,hâlâ umutlu olmanın bir anlamı yoktu.

"Geçecek."yüzünü inceledim.Ciddiydi,ben değildim.İnanmaya çalışırcasına baktığımı anlayıp başını olumlu anlamda salladı.

Gözümden bir damla düştüğünü fark edince,hemen elimin tersiyle sildim.Üzülme devri bitti, savaşmaya kaldığımız yerden devam.

Elimi merdivene atıp doğrulunca bileğimden tutuldu."Biz dururken?"onlar dururken merdivene tutunmamı istememişti, gülümseyen Bulut'a baktım minnettarca.

İkimiz de yavaş adımlarla bahçeye çıktık, yüzüme çarpan rüzgâr biraz iyi gelmişti fakat daha iyi olduğum günlerim olmuştu.

O adamı öldürdüğümde tekrar iyi olacağımı sanmıyordum ama en azından,ona beni hayal kırıklığına uğratmanın hesabını sorardım.

Bulut,durup eve bir bakış attı."Sanırım Naz'ı biraz üzmem gerekecek."bana soru sorarcasına dönünce başımı salladım.Peşinde olduğumuz kişi artık burada olmadığı için bizim de geçici görevimiz bitebilirdi.

Bize doğru gelenleri hissedince onlara döndüm,Eda,Işık ve Kartal.Ee benimle derdiniz ne?

"Teşekkür ederim."samimi bir yüz ifadesiyle karşılaşmayı beklemiyordum açıkçası.Gülümsedim,"Teşekkür etmene gerek yok,görevimiz."yüzünü inceledim,az önce yüzüne bulaşan maskarasını biraz silmiş, kızaran gözleriyle en azından daha iyi bir hâl almıştı.

Görev demişken,burada ki adamlardan hiç sağ kalan yok muydu?

"Tabii ya, görev."fısıltısını duyduğum Eda'ya döndüm,tek bir kelime ikimizin de aklına farklı şeyler getirmeye yetmişti.

Hızla,ondan bakışlarını kaçıran Emre'ye döndü.Şimdi anlaşıldı mesele,bu kadını da üzmeyi başarmıştı.

Toparlanıp gitmeye hazırlanan time döndüm."Sağ kalanlar var mı?"Fatih'in çıktığı kapıya yürümeye başladım."Sanmıyorum."diyip sırıtınca yerimde durdum.

"Neden?O adamlar bize yardımcı olabilirdi."umutsuzca kapı pervazına bıraktım kendimi.Fatih,etrafa bakınıp bana bir adım yaklaştı."Demet içlerinden birine yaklaşmayı başardı, artık top onda yani."tedirgindi.

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin