3.Bölüm/Kardeş

7.1K 276 49
                                    

İyi Okumalar!

"Yeni başlangıçlara atılan tedirgin adım."

"Yalnız ben severim istihbaratçıları, özel bir taktiğin falan var mı?"soruyu soran kumrala baktım, operasyon için geldiğimde aynı zamanda Ertan Yarbay'da dosya incelediğinden azıcık gözüm kaymış ve bu kişinin İstihbarat Uzmanı olduğunu öğrenmiş olabilirdim.

"Taktiğimi söyleyeceğimi mi sanıyorsun?"alay etmeme sırıtıp başını salladı benimle aynı fikirde olduğunu gösterircesine.Yumruğunu uzatınca bende uzatıp tokuşturduk yumruklarımızı.

En azından konu aynı olduğu için sohbet edebileceğim biri vardı,eh tabii Oğuz'da olunca pek yabancılık hissetmemiştim.

Tüfeğimi,yerine yerleştirip aynı zamanda Oğuz'a da bakmayı ihmal etmeden hücum yeleğimi çıkardım.O da neredeyse hazır sayıldığına göre bir yemeğe çıkıp hem açlığımı hem de yılların özlemini giderebilirdik.

"Oğuz hadi çabuk, öleceğim açlıktan."sinirle solumamla bana bakıp sırıtarak o da hücum yeleğini çıkardı.

"Hazal gece oldu,az sabret yarın çok iyi bildiğim bir mekânda kahvaltıya çıkarız."bizim kendi aramızda konuşmamız timin dikkatini çekmiş gibiydi ve zaten en başından beri açıklayamadığımız için yine yanlış anlaşılmıştık.

"Komutanım..çok pardon,haddime değil ama merakına da karşı koyamıyor insan.Siz nereden tanışıyorsunuz?"soruyu soran kişiye baktım,siyah saçlı esmer tenli ve yaklaşık 30 yaşlarında daha çok sakin takılan birine benziyordu.

Oğuz, sıcak gülümsemesini yüzüne kondurup bana baktı."O benim kardeşim Turan,15'inden beri."bende ona gülümseyip parmaklarımı palaskama yerleştirdim cebime koyamayınca.

"Ne güzel,"dedi adının Turan olduğunu öğrendiğim kişi, yüz hatlarıyla bile yiğit birine benziyordu.

Yavaş yavaş dağılmaya başlayınca bende yemekten vazgeçip operasyona çıkmadan önce eşyalarımı bıraktığım odaya geldim,evim olmadığı için burada kalacaktım.

Muhtemelen timin çoğu yeni geldiği için henüz bir eve sahip değillerdi ve herhangi bir durumda hemen yetişebilmek için burada kalacaklardı.

Hemen kendimi duşa atıp resmen üzerimde ki bütün kirlerden hatta o bütün stresten kurtulmanın mutluluğuyla kendimi yatağa attım.

Yumuşacık, sıcacık...mis.

Silahımı ateşlememle irkilip gözlerimi açtım, rüyaymış.Nadiren de olsa kısa kısa kesitler görüyordum ama o an ki duyguyu çok yoğun yaşadığımdan sıçrayarak uyanıyordum uykudan.

İçimdeki üzüntüyü atlatmak için derince bir nefes verdim.

Yanımda ki sehpaya bile bakmadan elimle telefonu bulup tuşuna basınca gözlerimi kısıp saati aradım.

Ne?Yuh,12.38.Kızım sen askersin bu kadar saat uyumak senin neyine?İyi ki sıçramışım,yoksa hâlâ uyuyor olurdum.

Ama sana da yazıklar olsun be Oğuz,hani kahvaltıya gidecektik?İnsan bir uyandırır yahu!Kesin uyuduğumu düşünerek hiç aramamıştır ama bu kadar da düşünceli olursan,bende bu saate kadar uyurum işte!

Yine de güzel bir uyku çekmenin şerefine yatağımdan kalkıp yüzüme çok sevdiğim maskelerden birini yapıp öylece oturdum yatağa.

Demet hâlâ içlerindeydi,ben ise daha yeni bir yere gelmişim.Her an operasyon çıkabilir, hâlâ açım ve düzensiz bir hayatım arasında maske yapıp bütün dertlerden kurtulacağım.Cidden aşırı mantıklı bir plan(!)

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin