43.Bölüm/Türk Oluşun

542 52 42
                                    

İyi Okumalar!


"Yalnız ben bile gerildim komutanım ya."Bulut'un sessizce söylemesine başımı olumlu anlamda salladım,acilen bir konu bulmamız lazımdı.

"Senin gerginliğin ondan değil be oğlum."Oğuz'un esprisine gülmemeye çalışarak tam karşımızda birbiriyle bakışarak bir şeyler anlatmaya çalışan Efe'nin babasına ve Ertan Yarbay'a döndük.

Sanırım Efe'nin babası söze Ertan Yarbay'ın başlamasını istiyor,bizim komutan da buna karşı çıkıyordu.

Ayşenur abla boğazını temizleyip,"Hadi."diye işaret edince Ertan Yarbay gülümseyerek Duru'nun ailesine döndü.

Tam o esnada öksürük sesi ve ortaya saçılan kahve damlalarına döndük hepimiz,Efe kızarınca Kartal gülerek sırtına vurup fincanı aldığı gibi Efe'nin ağzına tıktı.

"Ohh yarasın."dur be Kartal, öldüreceksin çocuğu.

Kartal'ın koluna hafifçe dokunup geriye çektim ama zaten Efe hepsini içmişti.Tamam, artık gülüşmeler eşliğinde son aşamadayız.

"Öncelikle belirtmek isterim ki;Bu tim ve Efe benim çocuklarım gibi sevdiğim kişiler,o yüzden böyle önemli bir işte yanında olduğum için çok gururluyum.Sonuçta yemeğini paylaştığın, canını emanet ettiğin askerinin bu kadar büyümesi çok duygulandırıyor.Ama,"elinde ki fincanı yine diğer elinde ki fincan tabağına bıraktı.

"Lafı daha fazla uzatıp gençleri heyecanlandırmayacağım."fazla uzatmadın komutanım ama eminim bu onlara çok uzun gelmiştir şimdi.

Ertan Yarbay,ikisine de bakıp gülümseyerek tekrar anne ve babaya döndü."Allah'ın emri,peygamberin kavliyle aslanımız Efe'yi, kızınız Duru'ya istiyoruz."Duru'nun babası, eşiyle bakışıp Ertan Yarbay'a gülümseyerek Efe'ye döndü.

Gerilim dolu saliseler...

"Vermiyorum,"bir dakika...ne?Duru ve Efe'ye döndüm, şaşkınlıktan gözleri yerinden çıkacak gibiyken herkes susmuş sadece Duru'nun babasına odaklanmıştı.

Önce Duru'ya,sonra Efe'ye bakıp gülümsedi.Yani,kimse gülümsemiyor ama siz bilirsiniz amcacığım.

"Şaka şaka."diyince saniyelik de olsa hepimiz bir durduk,sonra komikmiş gibi gülüştük.Efe,kalpten gitseydi ne olurdu orası ayrı tabii.

"Gençleri çok korktunuz Nazım bey,"dedi Ertan Yarbay gülümseyip ayağı kalkarak.Tabii bizde durmayıp komutanla birlikte kalktık.

"Ee onlar da bize çok yanlış anlatınca, küçük bir intikam alalım dedik."diyerek eşiyle birlikte ayağı kalktılar.

Mutluluklar eşliğinde yüzükler takıldı,Duru da sonunda sakinleşebildi fakat bu sefer bizi bir hüzün almıştı.

"Ne ara büyüdün aslanım sen?"dedi Kartal buruk bir gülümsemeyle.Zaman çabuk geçiyor, birde yakında evlenir bunlar.Bize de yaşlanmak kalır yahu.

"Abim benim be."Efe'nin sevgi dolu sözüyle az önce ki gibi tekrar sarıldılar,"Efe'm."diyerek daha sıkı sarıldı Kartal.Biz birbirimizle bakışıp gülüştük,eski türk film sahnesi gibiydi adeta.

Ama yine de o kadar güzel,o kadar tatlılardı ki.Duru toz pembe ve hafif parıltılı bı elbise giyince, Efe'nin bebek suratıyla müthiş uyumlu olmuştu.

Herkes farklı bir yerlerde oturmuş, farklı farklı sohbete dalmıştı ama biz aileden uzak bir şekilde kendi çapımızda her konuda sohbete girişimizi yapmıştık.

"Yani bu yılın gelinlik modellerini takip etmedim ama buluruz bir şeyler,birde sade bir makyajla çözülür bence."hepimiz bir anda Fatih'e döndük.Acaba ne oldu da bu yılı takip etmedin Fatihciğim?"

TÜRKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin